Dünya Akıllı Şehirler Fuarı 2017
Ford Otosan Genel Müdürü Yenigün:- "Herhangi bir ülkede ya da şehirde uygulanan bir sistemi İstanbul'a uygulayamazsınız"- "İstanbul'a özgü öncelikli çözümleri belirlemeliyiz"- UC Berkeley Üniversitesi Şehir Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Cervero:- "Akıllı
İSTANBUL (AA) - Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün İstanbul'daki akıllı şehir çalışmalarına ilişkin, "Herhangi bir ülkede ya da şehirde uygulanan bir sistemi İstanbul'a uygulayamazsınız. Burada çalışmaz. Sinyalizasyon, elektrifikasyon alanlarında İstanbul'a özgü çözümler öne çıkmalı. Tüm paydaşlar bir araya gelerek İstanbul'a özgü öncelikli çözümleri belirlemeliyiz." dedi.
Yenigün, Dünya Akıllı Şehirler Fuarı 2017'nin ikinci gününde düzenlenen "Ulaşım" panelinde otomotiv sektörü ve akıllı şehir çözümleriyle ilgili değerlendirmeler yaptı.
Kalabalık şehirlerde alt yapı yatırımlarının hızla devam ettiğini aktaran Yenigün, ilerleyen dönemde gelişen sensör teknolojilerinin trafikte hayatı kolaylaştıracağını söyledi.
İstanbul'un teknolojik dönüşümünde önceliklerin belirlenmesi gerektiğini ifade eden Yenigün, "Herhangi bir ülkede ya da şehirde uygulanan bir sistemi İstanbul'a uygulayamazsınız. Burada çalışmaz. Sinyalizasyon, elektrifikasyon alanlarında İstanbul'a özgü çözümler öne çıkmalı. Tüm paydaşlar bir araya gelerek İstanbul'a özgü öncelikli çözümleri belirlemeliyiz. Bizler otomobil satarak para kazanan şirketleriz ama bizim daha az araç sattığımız, bunları akıllı araçlar olarak üretmemiz gerekli olan bir geleceğe gidiyoruz. Bunun farkındayız." diye konuştu.
Singapur'daki akıllı şehir dönüşümü için devlet kurumlarının bir orkestra gibi çalıştığını aktaran Yenigün, "Singapur olumlu bir örnek ancak Uber'in California'da yapmaya çalıştığı araç paylaşım modeli yerel yönetimler tarafından engellendi. Bu da bize gösteriyor ki planlanan projeler tasarı aşamasındayken etraflıca düşünerek yapılmalı." ifadelerini kullandı.
Toplam 10 bin 500 çalışana sahip Ford Otosan'ın Sancaktepe'deki Ar-Ge Merkezi'nde bin 400 genç mühendisin geleceğin otomobillerini üretmek üzere çalışmalar yaptığını anımsatan Yenigün, otomobil kullanıcıları ve trafik güvenliği için yenilikçi çözümler hazırladıklarını söyledi.
- "Büyük otobüslerin yerini daha küçük paylaşımlı araçlar alacak"
UC Berkeley Üniversitesi Şehir Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Robert Cervero, otomotiv teknolojisinde yaygınlaşan otomasyonun şehirlerdeki park sorunu, trafik ve trafik kazaları gibi konularda çözüler sağlayacağını ifade etti.
Akıllı şehirlerle otomotiv sektörünün uyumlu çalışmalarının ardından insanların trafikte geçireceği sürenin kısalacağını anlatan Cervero, "Önümüzdeki yıllarda otonom araçlar daha fazla hayatımıza giriyor olacak. Trafik kazalarının yüzde 40'ını önlemiş olacağız ve insanların zamanını daha verimli kullanabilmesine olanak sağlayacağız. Yüzde 20-22 daha fazla kilometre kaydediyor olacağız. Diğer yandan 2030'a geldiğimizde büyük otobüslerin yerini daha küçük paylaşımlı araçlar alacak. Hizmeti paylaşma kavramı giderek yaygınlaşacak." diye konuştu.
Akıllı şehirlerin sadece akıllı araçlar ve teknoloji için kurgulanmaması gerektiğine dikkati çeken Cervero, "Akıllı otomobiller ya da teknoloji için koca bir şehir inşa edilmez, şehirler, insan yaşamını kolaylaştırmak için akıllı şehir haline getirilir. İnsanlar işine gidebilsin, ibadethanesine, alışverişe, gezmeye gidebilsin diye yapılır. Bu noktada akıllı araçlar ve akıllı şehirler geliştirilirken insan odaklı bir planlama ön plana çıkarılmalıdır." değerlendirmesini yaptı.
- "Hükümetler iş olanakları için de çözüm bulmalı"
Eski Londra Belediye Başkanı Ken Livingstone ise ulaşım konusunda hızlı çözüm için risk alabilen pratik bürokratlara ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Teknolojinin gelişmesinin engellenemeyeceğini anlatan Livingstone, şunları kaydetti:
"Londra teknoloji konusunda büyük bir ada gibi ve küresel bir ortak. Burada sorun yok ancak teknoloji aynı zamanda insanların işlerini kaybetmesine de yol açıyor. Hükümetler teknolojiyi destekliyorsa insanların iş olanakları için de çözüm bulmalı."
Belediye başkanlarının halk üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu ifade eden Livingstone, "Ülke başkanları sürekli uluslararası meselelerden, büyük olaylardan bahsediyor ama belediye başkanları insanların problemleriyle doğrudan ilgilenebiliyor. O yüzden insanlar belediye başkanlarını daha çok izliyor, gözetiyor ve başkanlarının nasıl yaşadığını, nerelere gidip ne yiyip içtiğini merak ediyor." değerlendirmesini yaptı.
AA
Kaynak: