Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Türkiye Temsilcisi Pavel Ursu, Çin'in Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde 12 Aralık 2019'da ortaya çıktığı tespit edilerek, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) adı verilen salgına ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, DSÖ'nün salgın durumunu günlük olarak yakından takip ettiğini söyledi.

Koronavirüsün bulaşıcı olduğunun göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkati çeken Pavel Ursu, "Artan vakalar ve bu virüsten ölen insan sayısında artış görüyoruz. Aynı zamanda vakaların büyük bir çoğunluğu, yüzde 99'u hala yalnızca Çin'de görülüyor. Çin, bu yeni virüsü kapsayan çok ciddi eylemler uyguluyor. Yayılma devam ediyor, bu da bizim beklediğimiz bir şey." diye konuştu.

Ursu, DSÖ'nün, Uluslararası Önemi Haiz Halk Sağlığı Acil Durumu çağrısıyla ülkeler arasında virüse karşı dayanışma sağlandığını belirterek, şöyle devam etti:

"Dünya Sağlık Örgütü, bütün epidemiyolojik bilgileri topluyor. Çünkü olası bir salgın için bu son derece önemli. Virüsün nasıl davrandığını, yeni vakaların neler olduğunu, klinik özelliklerinin bilinmesi gerekiyor. Bu bilgiler Dünya Sağlık Örgütü kanalıyla toplanıyor. Bizim virüse karşı nasıl davranmamız gerektiğine dair bilgilerimize ekleniyor. Paralel olarak, tedavinin etkililiğini artırmak üzere çalışan gruplar da var. Şu an bu virüse karşı özel bir ilaç ya da tedavi yok. Bizim önerdiğimiz şey ise semptomatik (hastalığı tam olarak tedavi etmeden hastalık belirtilerini ve bulgularını ortadan kaldırmaya yönelik her türlü tıbbi tedavi yöntemi) tedavi. Elbette ki bizi yakın zamanda pozitif sonuçlara götürecek, hızlandıracak yollar var."

"Türkiye'de halk sağlığına yapılan yatırımlar çok güçlü"

Türkiye'nin Kovid-19 salgınına karşılık yürüttüğü çalışmalara da değinen Pavel Ursu, şunları kaydetti:

"Türkiye'de sağlık sistemlerine ve halk sağlığına yapılan yatırımlar, yalnızca virüs için değil herhangi bir salgını saptamak ve önlemek için çok güçlü. Bu bağlamda başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere Türk yetkililerin hazırlık bakımından eylemleri olduğunu biliyoruz. Eğer bir virüs vakası olursa Türkiye'nin bu duruma büyük bir öz güvenle, sürekli olarak cevap vereceğini biliyoruz. Dünya Sağlık Örgütü, sistemi zayıf olan ülkeler için çok endişeli. Bu vesileyle bizler de daha güçlü kapasiteye sahip olan ülkeleri, bu kapasiteye sahip olmayan ülkelere destek vermeye ve ihtiyaçları olan kapasiteyi onlara sağlamaya davet ediyoruz."