İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ‘Kent Uzlaşısı’ soruşturması kapsamında Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerine verdiği 18 sayfalık ifade kamuoyuna yansıdı. 5 saat süren ifadesinde İmamoğlu, özellikle DEM Parti ile ilişkisi, belediye meclis üyesi listeleri ve soruşturmanın zamanlamasına dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

“DEM Parti Milletvekilleri ile Toplantılara Katıldım”

İmamoğlu, soruşturma kapsamında kendisine yöneltilen Azad Barış ile ortak baz kaydı bulunmasıyla ilgili soruya şu yanıtı verdi:

Azad Barış’ı tanıyorum. Son 7 yıl içerisinde sohbet ve toplantılarda DEM Partili milletvekillerinin de olduğu buluşmalarda bir araya geldik. Azad Barış, siyasi değerlendirmeler yapmak ve siyasi açılımlarını paylaşmak için bu toplantılara katıldı. Bu toplantılar ağırlıklı olarak yerel seçim süreçleri ile ilgilidir.

“Kent Uzlaşısı DEM Parti Söylemidir”

TEM Şube ekiplerinin ‘Kent Uzlaşısı’nın ne anlama geldiği ve ne zaman kurulduğuna ilişkin sorusunu yanıtlayan İmamoğlu, bu kavramın DEM Parti söylemi olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

Ben 2018 yılında Millet İttifakı'nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak ilan edildim. O dönem CHP ve İYİ Parti genel başkanlarının izniyle İstanbul İttifakı adayı olduğumu ifade ettim. 'Kent Uzlaşısı' DEM Parti söylemidir. 2024 seçimleri öncesinde DEM Parti İstanbul’da aday çıkarmıştır. Buna rağmen CHP, İstanbul ve birçok ilde kapsayıcı bir yerel seçim politikası izlemiştir.

Ayrıca İmamoğlu, belediye meclis üyesi listelerinin CHP Genel Merkezi onayından geçtiğini ve ilçe seçim kurulları tarafından incelendiğini belirtti. 2022’de belirlenen isimlerin 2024’te listelerde yer alması durumunda seçilme yeterliliği olmayanların çıkarılması gerektiğini ifade etti.

Gizli Tanık İddialarına Sert Yanıt: “İftira ve Uydurma”

Soruşturma kapsamında bir gizli tanığın İBB çalışanlarıyla ilgili iddialarına da değinen İmamoğlu, iddiaların asılsız olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:

Yukarıda bana okunan tanık ifadelerini şiddetle reddediyorum. Bunlar tamamen yalan, iftira ve uydurmadır. Bu kişilerin namusuna, şerefine ve haysiyetine hakaret eden, seviyesiz cümleler içeriyor. Yüce Türk yargısının 16 milyon İstanbullunun seçtiği bir belediye başkanını böyle iddialarla muhatap etmesini üzüntüyle karşılıyorum ve kınıyorum.

“Hukuki Haklarımı Sonuna Kadar Arayacağım”

İmamoğlu, hakkında yürütülen soruşturmanın kasıtlı olduğunu düşündüğünü belirterek hukuki haklarını sonuna kadar savunacağını vurguladı. Ayrıca, kendisinin ölüm tehditleri aldığı halde bu konuda herhangi bir uyarı yapılmadığını, ancak bu soruşturma kapsamında geçmiş HTS kayıtlarının gündeme getirilmesini "pusu stratejisi" olarak değerlendirdiğini ifade etti.

Soruşturmanın İstanbul seçimlerinden yaklaşık yedi ay sonra başlamasına dikkat çeken İmamoğlu, bu sürecin siyasi amaç taşıdığını belirterek "Ya Yüksek Seçim Kurulu (YSK) görevini yapmamıştır ya da bu soruşturmalar hakkaniyetli değildir" dedi.