yazar-53
Enerjide dışa bağımlılık felakettir!
Enerjide dışa bağımlılık felaketi getirir
Dünya’yı gelecekte bekleyen önemli bir tehlike geçtiğimiz günlerde patlak vererek hafızalarda endişe, tedirginlik ve bu konuda ülke olarak ne yaptığımız, ne yapacağımız gibi soru ve tedirginlikleri gündeme getirdi.
Rusya’nın Ukrayna’ya satmış olduğu doğalgazın fiyatına fahiş bir zam istemesiyle ortaya çıkan restleşme neticesinde gazı kesilen Ukrayna’nın yaşadığı sorun ve sonucunda boyun büküşü ulusal enerji politikalarını geliştiremeyen enerji ihtiyacını ithal yollardan sağlayan tüm dünya ülkelerine bir ders olurken halklarında da sıkıntı ve endişeye sebebiyet verdi.
Bir musibet bin nasihatten evladır…
Evet musibetlerden ders çıkaramayan ülkelerin ise gelecekleri tehdit altındadır.
Toplumların kalkınmasında en önemli parametrelerden biri olan enerjinin temiz, ucuz ve güvenli bir şekilde temini, hemen tüm dünya ülkelerinin gündeminde olan bir konudur. Ülkeler, bir taraftan çevre kirliliği nedeniyle uluslararası hukuk düzenlemeleri geliştirirken diğer yandan en ucuz ve temiz enerji türleri konusunda AR-GE çalışmalarını sürdürmekte, diğer yandan yaratılan yeni teknolojilerin pazarlanmasına girmekte, ancak ne olursa olsun enerjisiz kalmamak için enerjinin kesintisiz tedariki konusunda ticari, politik ve hatta askeri çabalar göstermektedirler.
Türkiye’de ise, sürdürülebilir kalkınma ve enerji konusunda uzun soluklu bir politika oluşturulamamıştır.
Ancak, son dönemde ekonomiklik kavramından hareketle doğalgaz ithaline ağırlık verilerek enerji teminimizin ciddi bir oranı doğalgazdan sağlanmaktadır. Buda enerji gibi çok stratejik bir konuda dışa bağımlılığı doğurmaktadır.
Türkiye’de bilinen yerli kaynak olarak hidrolik potansiyel ve kömür rezervlerimizden başka çok rantabl olmasa da rüzgar, biogaz, güneş gibi enerji kaynaklarından da enerji temin edebilme imkanları mevcuttur.
Özellikle coğrafik zenginliklerimiz neticesinde zengin nehirlerimizden ve kömür yataklarımızdan bu noktada istifade edemememiz çok enteresan bir gelişmedir.
Genel olarak, enerji güvenilirliği enerji yelpazesinin çeşitlendirilmesi ile mümkün olabilir. Bir ülkenin enerji ihtiyacının karşılanmasında tek bir kaynağa ağırlık verilmesi, eğer bir de bu kaynak ithal ediliyor ise bu ülkenin beklenmedik fiyat dalgalanmalarından etkilenme riskini arttıracaktır. Gelecek 20 yıl içinde hükümetlerce takip edilecek politikalar ve teknolojik gelişmeler 21.yüzyılın enerji yelpazesinin yapısını belirleyecektir.
Ülkelerin kalkınmalarında en önemli parametrelerden biri olan enerji, tüm dünya ülkelerinin olduğu gibi Türkiye’nin de en önemli konularındandır. Enerji konusunun giderek globalleşmesi, değişen piyasa şartları, izlenen liberal ekonomik modeller, çevre vb. faktörler enerji konusunda ülke bazında ciddi devlet politikalarının oluşturulmasını zorunlu kılmaktadır. Oluşturulacak enerji politikaları, bir yandan dışa bağımlılığı asgari seviyelere çekerken, öte yandan ekonomik canlanmaya maksimum katkıda bulunacak şekilde olmalıdır.
Türkiye’nin olası petrol ve doğalgaz krizlerine müdahale gücünün olmaması enerji kaynağının temininde güvenilirlik gerekliliğini ön plana çıkarmaktadır işte bu çerçeveden hareketle 21, yüzyıl enerji politikalarımız yerli üretimin ağırlıklı olacağı şekilde biçimlendirilmelidir.
Rusya’da patlak veren doğalgaz krizinin ardından İran’ın Türkiye’ye sattığı doğalgazda kısıtlama içine girmesi bizim enerji konusunda çok ciddi tedbirler almamızın sinyallerini vermektedir.
Ülkemize yönelik yapılacak bir doğalgaz kısıtlaması veya kesintisinin çok ağır sonuçları doğuracağı aşikardır. Sanayilerimizin neredeyse tamamı doğalgaza dönüşüm yapmış durumdadır ve olabilecek bir kriz sanayimizin durmasına neden olabileceği gibi bu tablo ekonomik kriz ve işsizlik patlamalarına neden olacaktır.
Ülkemizin yerli kaynaklarını kullanabilir hale gelmesi dileğimizle esen kalın…