Epilepsi (Sara) nöbetlerine ‘Pilli’ çözüm
Halk arasında ‘Sara’ olarak bilinen istem dışı hareketler ile bilinç kaybına neden olan “Dirençli Epilepsi’ hastalığında nöbet oranını yüzde 50-70 oranında azaltan Pil Tedavisi...
Halk arasında ‘Sara’ olarak bilinen istem dışı hareketler ile bilinç kaybına neden olan “Dirençli Epilepsi’ hastalığında nöbet oranını yüzde 50-70 oranında azaltan Pil Tedavisi (Vagal Sinir Stimülasyonu) Konya’da ilk kez Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde uygulanmaya başlandı. Şah damarına yakın bir bölgede bulunan vagal sinire, önce 2 cm’lik kesiden mikrocerrahi yöntemle 0,5 - 1 cm boyutunda helezon yay benzeri cihaz yerleştiriliyor. Aynı kesiden göğüs bölgesindeki köprücük kemiğine cilt altından elektrotlar uzatılıyor. Elektrotlar, helozon yay aracılığıyla beyne elektriksel akım göndererek nöbet eşiğini kırıyor ve sara nöbetlerini önemli ölçüde azaltıyor.
Türkiye’de birkaç merkezde Konya’da ise sadece Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin, Omurilik ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı’nda uygulanan cerrahi yöntemin hastaların yaşam kalitesini artırdığını belirten Doç. Dr. Hülagu Kaptan ile Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Hakan Ekmekçi, operasyon sonrası sara nöbetlerinin yüzde 50-70 oranında azaldığını söyledi.
DİRENÇLİ EPİLEPSİ HASTALARINA YENİ UMUT
Türkiye’de sayıları 750 bini bulan epilepsi hastalarının yaklaşık yüzde 30’unun kullandıkları ilaçlardan fayda görmediğini belirten Doç. Dr. Kaptan, “Epileptik Cerrahi yöntemlerinden birisi olan ‘Vagal Sinir Stimülasyonu’ ise bu gruptaki hastalar için oldukça başarılı sonuçlar doğuruyor. Operasyonda hastanın şah damarına yakın bir yerde bulunan vagal sinire, boyundan açılan 2 cm’lik kesiden mikrocerrahi yöntemle 0,5-1 cm boyutunda helezon yay benzeri bir cihaz yerleştiriliyor. Bu esnada cilt altından elektrotlar köprücük kemiğinin altına uzatılıyor ve pil köprücük bölgesine yerleştiriliyor. Pil, beynin içine doğru elektriksel akım göndererek nöbet eşiğini kırıyor. Operasyon sonrasından birkaç gün kontrol altında tutularak taburcu edilen hastalarımızın ameliyat sonrasındaki süreçte takibini yine Nöroloji ve Cerrahisi birlikte yürütüyor.” dedi.
HASTALARIN ŞİKAYETLERİ ÖNEMLİ ÖLÇÜDE AZALIYOR
Operasyon sonrası hastaların yaşam kalitesinde artış olduğunu ifade eden Doç. Dr. Kaptan, “Operasyon sonrasında hastaların nöbetlerinde ve şikayetlerinde yüzde 50-70 oranında azalmalar görülmektedir. Bu azalma ile hastalarımızın yaşam kalitesi de ciddi oranda artmaktadır. Operasyonun hormonal dengeye olumlu etkisinden dolayı da hasta kendisini daha iyi hissetmektedir.Ayrıca operasyon yapılan hastalarda, iyilişme süreci 6 aylık periyotlar halinde incelendiğinde daha iyi yanıt alındığı görülmektedir. Yani zaman geçtikçe hastanın durumu iyiye gitmektedir.” dedi.
HASTA SEÇİMİ ÖNEMLİ
Hasta seçiminin operasyonun başarıyla sonuçlanmasında oldukça öneme sahip olduğunu ifade eden Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Hakan Ekmekçi ise, “Nöroloji takibinde olup uzun süre ilaç kullanan ve ilaç tedavisine yanıt alamayan, zihinsel bozukluğu olmayan, 12 yaşından büyük, tetkiklerde beyin tümörü ya da benzeri bir radyolojik görüntü veya patoloji ortaya çıkmayan dirençli epilepsi hastalarına uygulanabilecek bu cerrahi yöntem, komplike bir dizi işlem ile gerçekleşitirilmektedir. Multidisipliner bir ekip çalışmasının ürünü olan operasyon öncesi Nöroloji Anabilim Dalı olarak gerekli kompleks tetkikleri yaparak hastanın sinir stimülasyonuna uygun olup olmadığına karar veriyoruz. Doğru endikasyon, doğru hasta seçimi her zaman başarılı sonuç getirdiği için bu yöntemin uygulanacağı hastalarda titizlikle seçilmektedir.” dedi.
MASRAFLARI DEVLET KARŞILIYOR
Yrd. Doç. Dr. Ekmekçi, “Konya’da bu ameliyatları başarıyla gerçekleştiriyoruz. En önemlisi de bu ameliyatları yaparken devlet bütün ameliyat masraflarını karşılıyor. Yani hasta hiçbir ücret ödemeden, epilepsiye dair sıkıntıları önemli ölçüde azaltarak yaşam kalitesini arttıyor.” dedi.