'Erdoğan'a bir şey olmadan bu işi bitirmeli'
Genelkurmay İstihbarat Eski Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Gülen Hareketinin MİT, TSK ve Emniyet'e sızma planlarını anlattı.
Yasin Topaloğlu ve Hasan Yılmaz'ın beraber yazdığı röportaj kitabı "Dikkat Cemaat Çıkabilir/ Kozmik Oda", Gülen örgütü hakkında çarpıcı iddialarda bulunuyor.
Ergenekon Davası kapsamında tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne konan Genelkurmay İstihbarat Eski Başkanı İsmail Hakkı Pekin ile yapılan konuşmalardan oluşan kitap, Paralel Yapı'nın TSK'ya, MİT'e ve Emniyet'e nasıl sızdığını ve orduya nasıl kumpas kurduğunu detaylı bilgilerle gün ışığına çıkarıyor. Pekin, yaptığı analizlerde çözümün de Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu sözlerine ekliyor.
Kitapta İsmail Hakkı Pekin'in anlatımıyla dikkat çeken kısımlar şöyle;
Gülen Hareketi'nin nasırına İlker Başbuğ bastı
Cemaatin nasırına ilk 2009'da İlker Başbuğ Harp Akademileri'nde yaptığı bir konuşma ile bastı. Burada isim vermeden cemaate tenkitte bulunmuştu. Bundan sonra zaten Albay Dursun Çiçek'i sanık durumuna düşürdükleri 'Cemaati ve AKP'yi bitirme planı' ve 'internet andıcı' gibi suçlamalar ortaya çıkmaya başladı.
"Fidan göreve gelince bayağı temizledi..."
Gülen Hareketi'nin'in MİT içinde de uzantıları olabilir. Ama Hakan Fidan Mayıs 2010'da göreve geldikten sonra hareket mensuplarını bayağı temizledi.
"Böyle insanlar yutdışına gönderilmemeli"
Türkiye'nin en büyük hatalarından biri Öcalan'ın 12 Eylül 1980'den sonra Bekaa Vadisi'ne kaçmasına göz yummasıdır. Öcalan o zaman Türkiye'de kalsaydı çok daha farklı olabilirdi.
Yurt dışına kaçmasaydı başkaları tarafından kullanılmasının önüne geçilebilirdi. Bekaa Vadisi'ne gittiği andan itibaren Suriye ve başka ülkeler tarafından kullanıldı. Aynı şekilde Fethullah Gülen'in yurtdışına çıkışı da önlenmeliydi ve Türkiye'de kalmalıydı. Bu tip insanların yurtdışına gitmesine sebep olmak, sürgüne göndermek yanlış. Çünkü başkasının kontrolüne geçiyorlar ozaman.
TSK'ya sızma yöntemleri nasıl?
Fethullahçıların TSK'ya sızma yöntemlerinin aynısı Irak ordusunda da vardı. Biliyorsunuz Irak ordusu 2003 yılındaki ABD işgalinde savaşmadı. Hatta bunun başında da Saddam'ın kızlarından birinin eşi olan Hüseyin Kemal vardı. Kesnizani tarikatı denilen bir hareketin başıydı. Ve bu cemaat İsrail ile bağlantılıydı. Cemaati ordu içinde yaydılar. Sonuçta Amerikan işgalinde Irak ordusu savaşmadı ve dağıldı.
Bazı cemaatler böylesine etkili. Gülen cemaati de böyle. Bu cemaatin liderine MİT, Genelkurmay, Emniyet, Yargı, Bakanlık ve MASAK'taki elemanlarından istihbarat yağıyor. İngiliz, İsrail ve Amerikan istihbarat örgütleri de cemaate işine gelen haberleri servis ediyor.
"Tayyip Bey'e bir şey olmadan..."
Casusluk şebekesine dönen bu yapıyla mücadelenin devam etmesi lazım. Tayyip Bey'e birşey olmadan bu mücadeleyi halletmesi lazım. Yoksa bu insanlar tekrar güçlenir. Cemaat öyle hafife alınacak bir tehdit değil. Hasan Sabbah benzetmesi çok yerinde. Öylesine tehlikeli, dünya çapında yaygınlaşmış ve kullanılmaya müsait.