Justin McCarthy, Amerikalı bir Profesör. Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Ankara Üniversitesinde görev yapmış biri. Ermeni Soykırımı iddialarını reddeder McCarthy. Ailesinden herhangi biri Türk falan da değildir. Gerçek bir tarihçidir sadece.

Osmanlı İmparatorluğu, Balkanlar ve Orta Doğu tarihi ile ilgili çok ciddi çalışmaları vardır. Sayısız makaleye imza atmış Türkiye’de ve dünyada pek çok konferansa katılmış, kongrelerde bildiriler sunmuştur.

McCarthy, binlerce belgeyle “Ermeni Soykırımı yoktur” diyen bir bilim adamıdır. Bugün bizim sözüm ona bazı bilim adamlarımızın yanından bile geçemediği çalışmalarla dünyaya bu konuda kafa tutmuştur.

McCarthy, Osmanlı İmparatorluğunun planlı bir soykırıma giriştiğini kabul etmiyor. Söz konusu dönemde yaşananları birçok Ermeni ve Ermeni olmayan vatandaşın öldüğü sivil savaşın bir parçası olarak değerlendiriyor. Aynı şeyi Tarihçi Bernard Lewis de söyler. Ermenilerin, Osmanlılar tarafından öldürülmesinin bir soykırım olmadığı konusunda Justin McCarthy ile görüşleri paraleldir.

McCarthy, Türk tarihine merakını şu sözlerle açıklıyor: “Amerika’da Ortadoğu ve özellikle Türkiye ile ilgili olarak bir Doktora programına başladım. Türklerle ilgilenmeye başladım çünkü Türkleri seviyorum. Bu yüzden de Türk tarihini incelemeye başladım.”

Çalışmaları yapmadan önce Türklere ve Türkiye’ye dair ciddi önyargıları olduğunu söyleyen McCarthy, Türkiye’ye geldikten sonra buranın zannettiği gibi tehlikeli bir yer olmadığını fark ettiğini söylüyor.

O dönem için Rus ve Sırp politikalarının Müslümanları oldukları topraklardan sürüp onların yerini alabilmek olduğunu belirten McCarthy, bu süreçte binlerce Türk’ün öldürüldüğünü söylüyor.

Evet, bugün bizim Ermenistan dediğimiz yer aslında bir Türk toprağıydı. Ruslar oradan bizi sürdüler ve Ermenileri getirdiler. Daha sonrada çoğunun Ermeni olduğu bir bölge oldu orası. Biz binlerce yıldır oradaydık sonra sürüldük ya da çoğunlukla öldürüldük.

Bizim o gün yaşadığımız şeyleri ne Avrupa ne Amerika görmedi. Cahil sandıkları bizdik ama cehaletin dibine boylayan onlardı. Bugün hala Ermeni soykırımı gibi bir şeyler uyduruyorlar. Justin McCarthy gibi pek çok bilim adamının “Ermeni Soykırımı yoktur” demesinden bihaber sanmayın onları, görüp bildikleri halde susan katillerdir onlar.

Elimizde binlerce belge var. Daha önce arşivlerin açılması yönünde siyasi çalışmalar da olmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan Ermenistan’a da arşivlerini açmayı teklif etmişti. Bizim medeniyetimizde soykırım diye bir şey olmadığını bu konuda her türlü bilgiye de belgeye de sahip olunduğunu vurgulamıştı.

Biz biliyoruz Türklerin değil, Ermenilerin soykırım yaptığını. Arkeologlar, Tarihçiler, Sosyologlar, Antropologlar, bizden ya da onlardan her türlü veri de bunu söylüyor. Bugün dünyanın haline bakıldığında da hangi zihniyetteki ülkelerin soyları yok etme kafasında olduğu ortadadır.

Türkiye bir barış ülkesidir dostlar. Soykırım arayanlar dönüp kendi tarihlerine baksınlar. Terör arayanlar, terörist arayanlar Orta Doğu’da hangi örgütleri beslediklerine baksınlar. Irkçılıktan bahsedenler boy aynalarına çevirsinler gözlerini. Cezayir’de insanları Fransızlar öldürmüştür. Hitler’in yaptıkları ortadadır. İsrail’i söylemeye gerek bile yoktur. Amerika bunların babasıdır. Katillerin şahıdır. 

Binlerce Musevi Engizisyondan kaçarken Osmanlı’ya sığınmıştır. Hiçbir şey okumuyorlar ama hala çamur atmaya devam ediyorlar. Hiçbir şey bilmiyorlar hala Türkiye’de insan hakları yok, bilmem ne özgürlüğü yok, şu yok bu yok… Yav he he diyorum bu zihniyettekilere.

Bugün Türkiye’nin verdiği mücadele de budur. Farklı milyonların, bir arada yaşama mücadelesi. Bizi birbirimize düşman etmeye çalışanlara inat bu topraklarda barış hâkim olacaktır.

Dün olduğu gibi bugün de…

1000 yıldır olduğu gibi şimdi de…

Verdiğimiz mücadeleyi sürdürmeye devam.