Esnaf yanıyor, birileri de AKP’de yönetime gireceğiz diye koşuşturuyor

Nasrettin Hoca’ya sormuşlar:
- Hocam, at nalını evimizin kapısına assak uğur getirir mi?

Hoca cevap vermiş:
- Zannetmiyorum. O nallardan her atta dört tane var ama, bütün gün kamçıdan kurtulamıyor zavallılar...

Konya’da faaliyet gösteren 86 oda seçimlerini yaptı ve kimi odalarda başkanlar güven tazelerken kimilerinde yeni başkanlar koltuklarını oturdu. Geçtiğimiz gün yapılan Esnaf Odaları Birliği Genel Kurulu’nda Bekir Duvarcı tek liste ile girdiği seçimden güven tazeleyerek çıktı.

ESOB Genel Kurulu’nda Birlik Başkanı Duvarcı “Esnafın, dolayısıyla vatandaşın rahat bir nefes alabilmesi için Bağ-Kur ve SSK primleri ile KDV ve stopaj vergilerinin aşağı çekilmesini talep ediyoruz. Faizlerin aşağı çekilmesine rağmen esnaf halen yüzde 22 seviyelerindeki faizle kredi alabiliyor. Bu durumun düzeltilmesi için Hükümetin desteğini bekliyoruz. Çünkü bu taleplerimiz yerine getirilip esnafın rahatlatılması durumunda, bu durum doğrudan vatandaşa yansıyacaktır”

KTO Başkanı Hüseyin Üzülmez ise esnafın içinde bulunduğu sıkıntının sadece uygulanan ekonomik politikadan kaynaklanmadığını, esnafın bu duruma gelmesinde, dünyada esen global rüzgarların da önemli etkisi olduğunu belirtti ve ekledi: “Esnafın 2001 yılında esnaf-market ticaret dengesinin yüzde 60'a yüzde 40 olduğunu, 2005 yılında ise bu denge esnafın aleyhine yüzde 40'a yüzde 60 olarak değişti. Türkiye değişiyor, dünya değişiyor. Böyle giderse 2015 yılında esnafın piyasa payı yüzde 20'ye gerileyecek. Bu nedenle esnafın artık güç birliği yapma, eğitimle kendini geliştirme gibi faaliyetler içine girmesi şart.”

Genel kurula katılan muhalefet milletvekilleri hükümetin esnaf ve sanatkarın yanında olmadığı yönündeki konuşmaları neticesinde hararetlenen genel kurulda iktidar ve muhalefet kavgası genel kurula damgasını vurdu.

Şimdi bilhassa küçük  esnaf dertli. İşler eskisi gibi değil. Pazar daralıyor, küçülüyor, şartlar zorlaşıyor. Eski karlar zaten yok. Esnaf sabah dükkanını açıyor, başlıyor beklemeye, dükkanın kapısını bismillah deyip açmak en küçük işletmede 50 liradan başlıyor. Ayın on beşi geldi mi tüm dükkanların ortağı olan devlet baba başlıyor istemeye. Bağ-Kur, sigorta, KDV, stopaj vs.. derken bir bakıyorsun ki devlete tahakkuk eden kadar kendine kalmamış. Bu vergi yükü altında esnaf iyileştirme istiyor, feryat ediyor, tabandan gelen feverana kulak tıkayıp çözüm yerine işi politize edip tartışma çıkarmak çok yadırganacak bir şey.

Başlarken ünlü nüktedan Hoca Nasreddin’in kıssasından hisse almamak mümkün değil: Kamçıyı hep küçükler yiyor.

* * *

AKP’de yeni yılla birlikte kongre süreci başlıyor. Başlıyor başlamasına da, insanlar yönetime girmek için canla başla mücadele ediyorlar. Araya milletvekili sokanı mı ararsın, bir takım ağabeylerden medet dileyenleri mi ararsın, tam bir ibret şovu yaşanıyor.

Garibime gider insanlar niye bu konuda çok ısrarcı olurlar, kırk yerden olmak için maya çalarlar diye kendi kendime sorarım.

Ali Sürücü il başkanı olduğu dönemlerde ziyaretine gittik ve bir de haber yapmıştık. Söylediği bir cümle vardı: “Biz partiyi vakıf mantığıyla yöneteceğiz.” Ali Sürücü dalağı dışında bir insan. Kadın erkek kim olursa olsun, yamuk yapanın haddini bildiren bir adam. Siyasetten de bir beklentisi yok, ihale ihtiyacı da yok. Onun kalenin burcunda böylesine dik durmasından dolayı “ahbap çavuş ve yandaş ilişkileri” az yaşandı. Bu siyasette illa ki oluyor, sıfır hata ve yahut yüzde yüz ilkeli ve dürüst siyaset yapılamıyor, çünkü yalnız değilsin. Birilerinin bir yerlerde nefsine hoş giden işler mutlak surette oluyor.

Yeni dönemde Ali Sürücü’nün aday olmayacağına dair söylentiler var. Onun yerine üç isim geçiyor, tabii bunların hepsi şu anda söylenti olduğu için söylemek istemiyorum. Ama geçen isimlerden biri başkana yakınlığı ile tanınan, seçimlerde etkin adamlardan biri olan, geleceği iyi tahmin eden ve şekillendiren bir insan. Onunla küçük bir anımız da var: Dört isim saydı, hepsi başkan, böylesine ufku geniş bir insan.

Meram ve Selçuklu’da değişim, yeni liste, hırs, adam kayırma, liste delme gibi bir heyecan yok. Peksemerci ve Ayık’la kongreye gidilecekmiş. İkisi de  uyumlu arkadaşlarmış. Ama Karatay’da iş biraz karışıkmış. Ferahkaya artık beni bırakın, biraz ferahlayayım demiş. Kendi isteği ile çekilmeye karar vermiş ki öncesinde de kendi yönetiminde bayrak kaldırma durum ve vaziyetleri birkaç kez yaşanmıştı. Şimdi görünen orada iki liste var. İki listede Karatay’da temsil sorunu ve ilerleyen dönemde kavgalara neden olabilecek liste dört beş kişinin dışında isimler aynı. Karatay’ın ombudsmanlarından olan birkaç isim var ki geçenlerde tek listede anlaşın yoksa “bizi sahaya indirmeyin” direktifini yeni liste oluşturanlara bir Demirel edasıyla konduruverdiler.

Ocak başında Konya siyasetinde en etkili isimlerden olan Hasan Angı, Mehmet Kılıç, Orhan Erdem ile birlikte Tahir Akyürek ve birkaç sözü dinlenir AKP’li arkadaş Hac farizasını yerine getirmek üzere kutsal topraklara gidiyorlarmış. Yolları açık olsun, hacları kabul olsun.

Şimdi AKP kulislerinde bir heyecan ve korku oluşmuş. Bu flaş isimler 16 gün birlikte olacak ve geldiklerinde son şeklini almış listelerle dönecekler diye.

Siyaset bu demek olsa gerek…

Bilinen hikaye... Deveye sormuşlar:  “Neren eğri diye”

Yanıt vermiş: “Nerem doğru ki!”