"FETÖ davalarını STK'lar ve vatandaşlar takip etsin"

"FETÖ davalarını STK'lar ve vatandaşlar takip etsin"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dağ: "STK'ları bu davalara (FETÖ davaları) sahip çıkmaya davet ediyorum. Vatandaşlarımızın bu tarihi süreçteki davaları takip etmelerinin çok büyük önemi var.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, sivil toplum kuruluşlarıyla vatandaşları, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik davaları takip etmeye çağırdı.

Dağ,  15 Temmuz'un insanlık tarihinin gördüğü en alçak ve en aşağılık işgal girişimini olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği, milletin ferasetiyle o gecenin atlatıldığını vurgulayan Dağ, "15 Temmuz hain işgal girişimini hepimiz biliyoruz ki FETÖ gerçekleştirdi. Bu süreç 17-25 Aralık'tan bu yana, hükümete seçim endeksli yargı, emniyet ayaklı darbe girişiminden bu yana MİT tırlarının durdurulmasıyla yürüyen bir süreç." dedi.

Ankara'da görülen FETÖ çatı davasını takip ettiğini anlatan Dağ, duruşmalarda sanıkların mahkeme heyetinin sabrını zorlayan bir tavır takındığına işaret etti. Dağ, "Bu kadar sanığın benzer mahiyette benzer özellikte ifadeler vermesi demek, bunların bir merkezden yönetildiği anlamına geliyor. 'Cezaevinde nasıl yönetiliyor' diyebilirler, böyle sorular gelebilir. Sonuç olarak bunlar yine avukatlarıyla bir görüşme içerisinde oluyorlar. Bir DHKP-C, bir PKK davasında nasıl bir savunma sistematiği görüyorsanız FETÖ sanıklarında da aynı savunma sistematiğini görüyorsunuz. Onun için aynı konuda aynı ifade veriyor olmaları aynı mantıkta gidiyor olmaları burada bir örgüt olduklarının da en açık göstergesi." diye konuştu.

- "Dirençleri kırılması için mahkemelere gidilmeli"

Dağ, vatandaşları ve STK'ları, FETÖ davalarını takip etmeye çağırarak, "Vatandaşlarımızın bu tarihi süreçteki davaları takip etmelerinin çok büyük önemi var. O işgalcilerin, o işgal girişiminde yapmış oldukları ahlaksızlığı ve savunmalarında yapmış oldukları edepsizliği en açık halinde milletimizin görmesinde fayda var. Aynı zamanda bu girişim bu hareket onların da bu anlamdaki direncini kıracaktır, bu da faydalı olacaktır." dedi.

Söz konusu yapının bir terör örgütü olduğunu 17-25 Aralık'tan sonra her fırsatta dile getirdiklerini hatırlatan Dağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümet tarafından bu yapıyla bağı olanlara ilişkilerini kesmeleri noktasında çağrılar yapıldığını söyledi. Dağ, "Cumhurbaşkanımızdan başlayarak hepimiz söylediğimiz halde ısrarla hem sendika üyeliği noktasında hem örgüt liderinin yapmış olduğu çağrıda Bank Asya'ya para yatırma noktasında açıkçası 'Ben bu örgütün bir üyesiyim' gibi ortaya konulan tavırlar tabii ki bir yargılama sebebi. Bu noktada örgüt üyeliğiyle alakalı yargılamalar devam ediyor." ifadelerini kullandı.

FETÖ'nün tek başına hareket eden bir yapı olmadığını, birileri tarafından kullanıldığını belirten Dağ, FETÖ'yü kullananların STK'ları da siyasi partileri de kullanabileceğini unutmamak gerektiğini söyledi. Dağ, "Ben artık FETÖ'nün ciddi anlamda organizasyon becerisini kaybettiğini, belinin kırıldığını ve bu noktada da Türkiye'nin bu beladan kurtulma boyutuna geldiğini düşünüyorum. Ancak bu konuda kesinlikle ve kesinlikle tedbiri elden bırakmadan, takibi de en iyi şekilde yaparak yola devam etmek lazım." diye konuştu.

- "Kontrollü darbe iddası"

Hamza Dağ, 15 Temmuz gecesi vatandaşların darbe girişimin durdurmak için canını dişine takarak mücadele verdiğini, bazı kişlerin ise ise banka ve benzin kuyruğuna girdiğini dile getirdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz'a ilişkin "kontrollü darbe" iddiasını eleştiren Dağ, "CHP Genel Başkanı'nın 'kontrollü darbe' söylemini kullanarak ne yazık ki uluslararası FETÖ'yü yöneten mecraların bu tabiri son dönemde ısrarla gündeme getirmesi ve bunun da Türkiye'deki sözcüsünün CHP Genel Başkanı olması insanın aklına çok çok farklı sorular getiriyor." değerlendirmesinde bulundu.

Dağ, Kılıçdaroğlu'nun partisinin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasına tepki yürüyüşüne de değinerek, şunları kaydetti:

"Bir tepki ortaya koymak gerekiyorsa bir siyasi parti başkanına en yakışan tepki, 15 Temmuz gecesi önüne kadar gelen tankın üzerine çıkıp bunu Türkiye'ye, dünyaya, 'Tankın üzerine ben çıktım' demektir. Yeltsin Rusya'da bunu yaptı, yıllardır Yeltsin'in yaptığı o hareket konuşulur ama ne yazık ki tankı yönetenlerle anlaşma yapıp belediye başkanının evine saklanmak bu anlamda ortaya konulan bir tepki değildir.

İkincisi yani eğer bir adaletsizlik olduğu noktasında düşünceniz varsa Enis Berberoğlu tutuklandığında mı bu aklınıza geliyor? Niye, MİT tırları konusunu dünyaya farklı bir şekilde lanse etmeye çalışan ve bu konuda 17-25 Aralık'tan bu yana bahsettiğim biraz önce sürecin bir mihenk taşı olan bir konunun gündeme gelmesinin üzerine böyle bir yürüyüş yapılır. Bu iki gerekçeyle bu yürüyüşün gerçekten hiçbir anlamı yok. Adalet için, halk için, millet için, ülke için yapılan yürüyüşten ziyade birtakım amaçlara hizmet eden bir yürüyüş olarak nitelendiriyorum işin doğrusu."

 

Kaynak:Haber Kaynağı