15 Temmuzdan sonra yaşadıklarımız, terör örgütleri arasındaki perde arkası etkileşimin ne kadar yüksek olduğunu gösterdi. IŞID hücresine yapılan baskında FETÖ Terör Örgütüne ait örgütsel dokuman ele geçirilirken, FETÖ Terör örgütüne mensup pilotların PKK operasyonlarını nasıl etkisizleştirdikleri ortaya çıktı.

Ülke sınırları içinde böyleyken, Suriye ve Irak’ta da terör örgütleri arasındaki işbölümü muhteşemdir ve bir işletmedeki işbölümünü aşan boyutları ile sofistike bir üst akla işaret etmektedir. İŞİD veya DAEŞ olarak adlandırılan sözde sunni terör örgütü sunnilerin yaşadıkları bölgeleri istikrarsızlaştırıp, insansızlaştırmakta ve YPG’ye alan açmaktadır. YPG’de bölgedeki istikrarsızlaştırma ve insansızlaştırmaya devam ederek, İSRAİL’in ‘Nil’den Fırat’a İsrail’i dengeleyebilecek çalışan bir devlet sistemi bırakmama’ stratejisini gerçekleştirmektedir. Tam bir işbölümü…

İktisatta ikame mal olarak ifade edilen bir kavram var. İkame mal en basit anlatımı ile birbiri yerine kullanılabilen ve benzer ihtiyaçları gideren mallar arasındaki bir etkileşim türü… Örneğin kahve ile nescafe gibi, beyaz peynir ile kaşar peynir gibi, kola ile gazoz gibi, kek ile bisküvi gibi, soba ile elektrikli ısıtıcı gibi…

İktisadın ikame mallarla ilgili teorisinin özü; ‘benzer ihtiyaçları gideren, birbiri yerine geçebilen mallar’dır. Coğrafyamızdaki terör örgütleri de PKK, KCK, YPG, HDP, FETÖ, PDY, DHKP, IŞID, Haşd El-Şabi, iktisadın ikame malları gibi bir fonksiyonu var. Birbirinin yerine kullanılabiliyor. Bir bakıyorsunuz Suruç katliamını PKK üstlenirken, Gaziantep katliamını IŞID üstleniyor. Aynı IŞID İstanbul Atatürk Havaalanındaki bombalamayı üstlenirken, Millet Camisini bombalama işini FETÖ üstlenebiliyor. Görüldüğü gibi alfabemizin tüm harfleri ile tanımlanabilen onlarca terör örgütü birbirinin yerine çok kolay kullanılabiliyor. İkame mallarda gördüğümüz benzer ihtiyaçları giderme işlevi ise Türkiye başta olmak üzere gönül coğrafyamızın istikrarsızlaştırması, maniplasyonlara açık hale getirilmesi ve diz çöktürülmesi şeklinde tezahür ediyor.

Sonuç olarak FETÖ’da, IŞID’de, PKK’da, DHKP’de aynı Küresel Holdingin profesyonel şirketleridir. IŞID ve FETÖ sunni pazarlarına açılırken, PKK kürt pazarlarında, DHKP ise Alevi Türk pazarlarında tezgah açan Siyonizm kontrollü, İngiliz akıllı, Amerikan sermayeli şirketlerdir. Bu şirketlerin ürettiği katma değer ise Telaviv’e akmaktadır.

FETÖ için Konya neden önemli…

Tahir Büyükkörükçü Hocam bir vaazında Muhiddin Arabi’ye atıfla Anadolu Müslümanlarının Hz. Mehdi’ye biatının Konya’da Mevlana Türbesinde gerçekleşeceğini söylemektedir.  Bundan tam 800 yıl önce Muhiddin Arabi’nin bir eserinden atıfla yapılan bu izhar FETÖ’nun Anadolu’yu işgali için ve Anadolu Müslümanlarının iknası için çok kritik bir role sahiptir. FETÖ Muhiddin Arabi’den aktarılan bu anekdotu maniple etmeyi planlamıştır. Ancak…

FETÖ Terör Örgütü Lideri Fethullah Gülen, 15 Temmuz Darbesi başarıya ulaşsa idi Amerika’daki İninden Konya’ya gelecek ve 800 yıl önceki Muhiddin Arabi’nin müjdesinin tahakkuk ettiğini söyleyecek, kendisinin Hz. Mehdi olduğu iddiası ile Anadolu Müslümanlarından biat alacaktı.

Müthiş bir oyun…  Buna direnebilecek akıl var mı?  Takdirlerinize…

Ah Aziz Milletim, Necip Milletim, Dualı Milletim; 15 Temmuzda ne kadar çok oyunu bozdun….

Tahir Hocamın vaazı için tıklayınız…  https://www.youtube.com/watch?v=V9NSlkwBgFI