FETÖ Terör Örgütü - 28 Şubatçı İşbirliğine Dair…

Diyanet İşleri Eski Başkanı Sayın Prof. Dr. Mehmet Görmez’in 18 Temmuz’da HaberTürk’te yaptığı yaklaşık 3 saat süren program FETÖ ile 28 Şubat/Darbeler arasında kurduğu bağları deşifre etmesi açısından özgün bir programdı. Not edilerek izlenmesi gereken bir program. Sayın Görmez’in 'FETÖ, 3 darbenin mahsülüdür. 60, 80 ve 28 Subat darbeleri...’ açıklaması üzerinde bugün durmak istiyorum.

Evet; 28 Şubat Darbecileri Müslümanları kamudan ve akademiden tasfiye ederken FETÖ’ya yol vermiş,  imkan vermişti. Cumhurbaşkanımız ile birlikte yüzlerce müslümanı cezaevine gönderen, fişleyen, başörtülü öğrencileri turnikelere sıkıştırıp ihraç tutanakları düzenleyen, tutanak düzenlemeyen ve soruşturmalarda görev almak istemeyen Kamu görevlileri hakkında işlem başlatan ‘Ordu Göreve’  pankartının taşıyıcısı 28 Şubat taşeronları,  mensubu olduğu vesayetin form değiştirmesi durumundan vazife çıkararak yeni bir vesayet odağına FETÖ Terör Örgütüne yamanmakta gecikmedi. FETÖ işbirlikçiliğinde zorlanmadı. FETÖ Terör Örgütü’de 28 Şubat Döneminde 28 Şubatçılara açtığı alanın, verdiği hizmetin karşılığı olarak Devletin kirli mahfillerinin itibarına mazhar olmuşlardı.

Kimbilir belki de bidayetten beri beraberdiler.

FETÖ Terör Örgütü, 28 Şubat Döneminde 28 Şubatçılara iki alanda büyük hizmet ifa ettiler;

  1. Üniversitelerde Başörtüsü olaylarının zirve yaptığı, sistemin geri adım atmayı düşündüğü bir  zaman diliminde ‘Başörtüsü Furuattır.’ Açıklaması,
  2.  28 Şubat olaylı Milli Güvenlik Kurulu sonrasında Başbakan Necmettin Erbakan direnmeye çalışırken ‘Beceremediniz, Çekin, Gidin!’ açıklaması.

FETÖ Terör Örgütü Liderinin yaptığı bu 2 açıklama ‘yapının o günlerde  az çok islami-muhafazakar bir camia olduğu algısı nedeni ile’ Müslümanların ve hükümetin direncini kırmıştır. Bu hizmetinin karşılığını FETÖ Terör Örgütü takib eden dönemlerde fazlası ile almıştır.

15Temmuz sonrası yaşanan süreçte FETÖ Terör Örgütü büyük oranda tasfiye edildi, halen de tasfiye devam ediyor. Şimdi sıra 28 Şubatçılarda…

Kim Bu 28 Şubatçılar?

28 Şubat sürecinde darbecilerle, vesayetçilerle birlikte hareket edenler, Darbecilerin emir erleri... 

28 Şubat sürecinde Cumhurbaşkanımızı Pınarhisar Cezaevine gönderenler,   bu kararı alkışlayanlar, artık muhtar bile olamaz manşetini atanlar ve bunun propagandasını yapanlar… 

Üniversitelerde başörtülü öğrencileri turnikelere sıkıştıran, sınıftan sınavdan yalnızca başörtülü öğrenciler değil peruklu öğrencileri dahi ‘bizi aldatamazsınız!’ hakaretleri altında atanlar, Bu öğrenciler için ihraç tutanakları düzenleyenler ve düzenletenler…

Çalışma arkadaşlarını fişleyen, Darbecilere jurnalleyen ve bunu büyük bir maharetmiş gibi etrafına caka satıp jurnalcilikten güç devşirenler…

Bir hassasiyet uyarısı; Karakter özellikleri nedeni ile bir duruş sergilemeyen, korkusundan mecburiyetten 28 Şubatçılara itaat edenler bu yazımızın kapsamı dışındadır. Bunu altını çizerek ifade etmem lazım. Bizim husumetimiz 28 Şubat sürecinde kraldan çok kralcılık yaparak büyük bir haz ile, islam düşmanlığından beslenen kin ve garez ile okullarda, üniversitelerde ve kamu kurumlarında jurnalcilik yapanlar, başörtüsü takan müslümanları cumhuriyete meydan okuyanlar olarak görenler, bu öğrenciler  için işlem yapanlar/yaptıranlar, soruşturmalarda aktif görev alanlardır. Bu husus Kurum kayıtları tetkik edilerek tespit edilmeli, FETÖ ile mücadele konseptine benzer bir süreçle tasfiye edilmelidir. Bu müptezellere asla idari görev verilmemeli, varsa üzerlerindeki idari görevleri derhal sonlandırılmalıdır.

Tekraren ifade ediyorum ki; Bu bir intikam yazısı değil, rovanşist bir yazı değil, bir hakkın teslimi,  bir suçun cezasız kalmaması arayışıdır.

Hatırlatalım;

28 Şubatlarda ADD, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Batı Çalışma Grubu ile birlikte idiniz!

FETÖ’nun etkin olduğu dönemde ise FETÖ Terör Örgütü mensubları ile birlikte idiniz! Üniversiteleri FETÖ’nün üssü haline getiren sürecin mimarı idiniz! Onlar zamanında terfi aldınız, kadro aldınız!

Siz; ‘Ben Başbakan olacam diye MHP’ye operasyon çeken Yurtta Sulh Hanımefendiyi havaalanlarında karşıladınız, yanında fotoğraf vermek için çırpındınız, bugünlerde ise Beştepe’nin yollarına düştünüz. Kendinizin ne kadar REİSÇİ olduğunu ıspat etmeye çalışıyorsunuz ama nafile…

28 Şubatı unutmadık, FETÖ ile yaptığınız işbirliğini  unutmadık, Ve içinizde büyüttüğünüz islam düşmanlığını unutmuyoruz.

‘Ordu Göreve’ pankart taşıyıcısı, 28 Şubat çetelecisi, FETÖ işbirlikçisi kadrolara Cumhurbaşkanımızın Memur-Sen Vefa Buluşmasındaki sözleri ile cevap veriyorum; 'Memur-Sen olmasaydı 28 Şubatı çok daha ağır yaşardık. Memur-Sen milli iradenin cephe hattıdır.’

Ve Biz cephe hattında, Okçular Tepesinde beklemeye devam edeceğiz.

Sayın Cumhurbaşkanım;

28 Şubat sürecinde Sizi cezaevine gönderenlere ve bu kararı alkışlayanlara, 
Başörtülü öğrencilerin öğrenim hakkını engelleyenlere, tutanak tutanlara ve tutturanlara hesap sormanın zamanı gelmedi mi?

Son olarak 28 Şubatın mağduru iki kesime yönelik acilen yara sarma mecburiyeti vardır. Salih Mirzabeyoğlu örneğinde yaşandığı gibi büyük kısmı ihraç edilmiş FETÖ’cü hakim ve savcılar tarafından içeri atılan, hukuk yolları tükendiği içinde hala cezaevinde bulunan bir kesim var. 28 Şubat döneminde kumpaslar ile cezaevine düşmüş Müslümanlar için yeniden yargılama yolunu açacak hukuki düzenlemeler yapılmalıdır. İkinci kesim ise 28 Şubat döneminde eğitim hakkı engellenmiş, okullarından uzaklaştırılmış mağdurlara yönelik… Yıllar sonra eğitimlerini tamamlayan bu kardeşlerimizin kamuda istihdamı için düzenlemeler yapılmalıdır. Kamu Denetçiliği Kurumu Başkanı Sayın Şeref Malkoç’un aldığı insiyatifle bu husus belli bir noktaya geldi. Bu kardeşlerimizin kamuda istihdamı, 28 Şubat Bilinci inşası açısından hayatidir. Bu husus, yeni 28 Şubatların heveslilerine karşı da etkin koruma sağlayacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum