Gayret bizden, tevfik Allah'tan.

Gayret bizden, takdir Allah'tan,

Gayret bizden, takdir ve tevfik Allah'tandır.

Gayret bizden, netice Allah'tan.

Gayret bizden, başarı Allah'tan.

Tedbir bizden, takdir Allah'tan.

Tedbir kuldan takdir Allah'tandır.

Hud süresi 88. ayette Şuayb Peygamberin muhteşem bir sözü var: "...Başarım ancak Allah'ın yardımı iledir..."

Yukarıdaki halkımızın sözleri bu Ayet-i Kerime'yi güzel anladıklarını ifade ediyor.

Biz kullara düşen gücümüz nispetince yapmamız gerekenleri yaptıktan sonra sonucu Allah'a havale etmektir.

Allah'ın yeryüzüne koyduğu bir kural vardır. Bunu da kendisi Kitabında Necm süresi 39. ayette açıkça bildiriyor: "Gerçekten de insan, ancak çalıştığını elde eder."

Bu ayette ifade geneldir. İnancı, ırkı ne olursa olsun kim çalışır gayret ederse Allah ona karşılığını verir.

Sadece müslüman olduğumuz için Allah yardım etmeyecektir çalışıp gayret etmezsek.

Bu tembellik bu gerekeni yapmadan yanlış Allah'a tevekkül hastalığı bize nereden bulaştı bilmiyorum ama bunun sonucunun hüsran olduğu ortada.

Allah'ın emri olan çalışmayı ihmal eden biz müslümanlar, dünyanın her yerinde eziliyoruz ve öldürülüyoruz.

Batı ve hıristiyanlar batıl olduğu halde çalıştıklarından ve biraraya geldiklerinden dolayı İslam alemini paramparça ettiler.Bizi birbirimize düşman ettiler ve birer birer yok ediyorlar. Biz de kardeşlerimizin yok oluşunu, İslam şehirlerinin tar u mar  edilişini çaresizlikle seyrediyoruz.

Hani "...Besili atlar." yetiştirecektik, hani "Allah'ın ipine toptan sarıl"acaktık, hani kardeştik, hani bir vücudun organları gibiydik.

Atalarımızın güzel bir sözü var: “Çabalayan koyun murdar ölmez.”

Peygamberimizin dualarından biri de şudur: “Allahım cimrilikten, korkaklıktan ve tembellikten sana sığınırım.”

Tembellik, gayretsizlik öyle bir hastalık ki ondan korunmak için Allah’tan korunma ve yardım istenilmesi gerekiyor.

Kainatta her canlı hayatını devam ettirmek için habire gayret içinde. Kimi rızkını kazanmak için koşturuyor, kimi canını kurtarmak için bir çaba içinde.

Şöyle güzel bir Afrika atasözü var: “Afrika’da her sabah bir ceylan uyanır; en hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini, yoksa öleceğini bilir. Afrika’da her sabah bir aslan uyanır; en yavaş ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini, yoksa aç kalacağını bilir. Aslan ya da ceylan olmanızın bir önemi yoktur. Yeter ki, güneş doğduğunda koşmak zorunda olduğunuzu bilin.” 

Başlamış bir ağ için, Allah ipliği gönderir,

Bir atasözünde “Yaratıcı, her kuşa bir kurtçuk verir, ancak onu kuş yuvasına bırakmaz.” Denilerek canlının mutlaka bir gayret içinde olması hatırlatılır.

Önemli olan ilk adımın atılmasıdır. Bu irade gösterildi mi ondan sonra gerisi geliyor. Bu açıdan atalarımızın “Başlamak bitirmenin yarısıdır.” Sözü çok manidardır. İlk her zaman için zordur. Yazıda da ilk yazı çok zormuş. İlk yazının zorluğu yüzünden yıllarca köşe yazası yazmaya başlayamadım. Benzer bir durumun bir çok kişide olduğunu düşünüyorum. O yüzden çevremizdekileri ilk yapacakları işlerde teşvik etmek ve cesaretlendirmek çok önemli diye düşünüyorum.

Gayrette dünya ve ahiret gayretini dengelememiz de çok önemlidir. Tek taraflı yaptığımız da arzuladığımız sonucu alamıyoruz. Üstad Necip Fazıl da zamanında bu dengenin olmadığını görünce şöyle demekten kendini alamamış:

Üç günlük dünya için gayret üstüne gayret!

Ebedî hayat için gayret yok, hayret!

Gayretsiz olmaz. Gayret şart. Önce gayret edeceğiz sonra da ortaya çıkan sonuçlara hayret edeceğiz.

Allah gayretimizi artırışın.

Muhabbetlerimle

KEMAL SAYAR’DAN GÜZEL SÖZLER

• Kimse size iyi bir anne olduğunuz için aferin demez, ama iyi yazarlar, iyi doktor veya iyi öğretmenler aferin alır
• Bu ülkenin bütün kırılgan insanları, zalim bir dünyada zalim insanlar olmayı seçmedikleri için kırılgandırlar.
• Bilge romancı Soljenitsin, 'Ele geçirerek değil, ele geçirmeyi reddederek' insanlığa ulaşabileceğimizi söylüyordu. Hep daha fazlasına ulaşmak için çabalamak yerine, sahip olma yarışından çekilerek, paylaşarak, vererek.
• Sevmek için zaman ayırmak gerekir. Bilmek için zamana ihtiyaç duyarız. Güzelliği ancak zaman ayırarak fark ederiz. Zamanla olgunlaşırız. Lütfen yavaş gidiniz.
• Herkes konuşuyor ama pek az insan dinliyor. Çok konuşmak, beraberinde sağırlığı getiriyor.
• "Anne, karıncaları süpürme, sakatlanıyorlar. Özür dileyerek çıkışı göster, ikna edersin herkesi, onları da..."
• Bir arkadaşım, Türkiye'de pek çok insanın çalışmak için can attığı büyük bir firmada üst düzey yöneticiydi ve azımsanmayacak bir maaş alıyordu.Ne ki şirket onun bütün ruhunu emiyor, geriye bir insan posası bırakıyordu.
• 'Her şey çok hızlı gerçekleştiğinde'' diye yazmıştı Kundera, Yavaşlık adlı romanında, ''Kimse hiçbir şeyden emin olamaz, kendisinden bile.'' Telaş, hayatı daha da yüzeysel kılar. Hız hayatı eksiltir.