Av. Yasemin Bezirci

Av. Yasemin Bezirci

Gelenekten- Görenekten

Ne kadar da amacından saptı her şey. Nerelerde unuttuk biz örfü, âdeti? Ne büyüğe saygı kaldı, ne küçüğe sevgi, ne de adap… Şöyle bir bakıyorum da; yanlışa doğru diyenlerden olmuşuz, haberimiz yok…

Örf ve adetleri alıp, içlerini boşaltıp; ‘’içeriği boş, şekli tamam’’ hale getirmişiz. Kız isteme nedir? Neden kız istenir? Hiç düşündünüz mü? Neden gelin bohçası yapılır? Pilav dökülmesinin sebebi ne olabilir? ‘Yok yok, önemli değil, neyse ne. Biz yapalım da elalem ne der sonra?’ Ne kadar az düşünüyoruz…

Hanımlar narindir, erkekler güçlü. Yaradılıştan böyledir bu. Bu yüzden hanımlar güce, koruyup kollanmaya ihtiyaç duyarlarken; erkekler ise estetiğe, ahenge, güzelliğe, detaya ihtiyaç duyar. Hanımı olmayan bir eve gidip, erkek olmayan bir eve gidip bakanlar ne demek istediğimi anlarlar. İlk insandan bu yana bir dönüp bakın; erkek toplar/avlar getirir, kadın aş pişirir. Şimdilerde böyle mi? Alışverişi de kadın yapsın istenir hâle geldi. İncecik bilekleriyle kilo kilo yük taşımaya çalışan kadınlar; oysa yaradılışında güç yoktu kadının. Tembelin fendi, güç isteyen işleri kadına yükledi… Nereden, nereye…

Hanımlar narindir dedik ya… Erkek kıza talip olur, kız istemeye gidilir. Taraflar birbirlerinin mahcup edilmemesi için olabildiğince az kişi gidilir. Bu gidiş sessizce olur; çünkü kız ‘hayır’ diyebilir. ‘Evet’ denecekse bile öyle hemen denmez. Düşünmek için süre istenir, sonra erkek evine haber gönderilip müjde verilir. İşte böyle bir isteme de geniş geniş oturan damat adayı göremezsiniz. Damat adayı, kızın vereceği cevap için endişelidir. Kahveye değil tuz, kekik atsalar içecek haldedir. İşte böyle olunca durum; hanımın kadri kıymeti bilinir… Sonrasında yüzük takılmaya gidilirken işte o zaman kalabalık olunur, bir de gelin ile damadın bu akitleşmesine bir dua okuyacak ya bir büyük, ya da bir Hoca davet olunur. Bizler şimdilerde ne yapıyoruz, bir düşünün…

Nişanlılık dönemi başlar… Erkek, kıza sevgisini, verdiği değeri belli etmek için kız evine hediyeler yollar. Bu hediyeler kız evince istenmez, erkek evinin bütçesi neyse erkeğin düşünmesi beklenir. Erkeğin annesi, yani müstakbel kayınvalide de kıza bir takım hediyeler gönderir. Burada önemli olan verilen kıymetin gösterilmesidir. Kenarı örgü havlular, beyaz dantel masa örtüleri gibi kayınvalidenin el emeğiyle yapılmış hediyeler makbuldür. Kızla- erkeğin evlilik sürecinde bir de kıza gelin bohçası gönderilir. Ayakkabı-çanta-çamaşır-elbise ve makyaj malzemelerinden oluşan bu gelin bohçası; hanım kızın döşenen evine yerleştirilir. Bu gönderilen kıyafetler düğünden sonra kayınvalidenin eline öpmeye gidileceğinde giyinilir. Bu da gelinin kayınvalidesine verdiği değeri gösterir. Burada önemli olan verilen değerlerin gösterilmesidir; bu değer sipariş verilerek ya da bütçeyle değil; emekle ölçülür. Şimdilerde biz ne yapıyoruz?

Pilav dökülür bir de değil mi? Eğer imkan varsa; bütçe oranında yapılır. Burada amaç; yeni evli çiftin ‘evi bereketli, muhabbeti çok olsun, her işe hayırla başlasınlar’ duasıdır. Misafirler tıka basa yesinler diye değil, aç olanların karnı doysun, her misafir kendinden sonra geleni de gözetsin, toplumsal bir dayanışma da olsun diye ortaya çıkan bir gelenektir. İmkan 3 kişiye yetiyorsa 3 kişi, bir kişiye ekmek vermeye yetiyorsa bir ekmek kafidir yani; niyet halis olduktan sonra… Peki, şimdilerde biz ne yapıyoruz?

Tüm âdetler amacından saptı. Gösterişe döküldü her şey, içleri boşaltıldı. Yapan neden yaptığını unuttu, yapılan kotalar koydu. Genel kültürümüzün içini boşaltarak bozduk genlerimizi… Oysa sessiz sessiz gösterirlerdi aslında gelenekler sevgiyi, hürmeti, saygıyı…

‘Neden’ sorularının cevabını bularak, yaptığımız şeylerle-niyetimizle- davranışımızı örtüştürdüğümüz bir hafta olması ve bizden sonra ki nesillere bu muhterem geleneklerin içerikleriyle miras kalması temennisiyle değerli okuyucularım.

Haftaya görüşmek üzere…            

                                                    

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.