GTC Paris’te görünecek
Opel GTC Paris Otomobil Fuarı’nda görücüye çıkacak
GTC Paris konsepti, Richard Bach’ın ünlü romanı Jonathan Livingston Seagull‘dan bir alıntı olan “…ve hız, saf bir güzellikti” ifadesi üzerine şekillendi. Bu ifade, aracın dinamik, akıcı hatlarının oluşturduğu sanatsal yüzeylere ve güçlü duruşa da yansıyor. Sadeliğin beraberinde getirdiği çarpıcı etkiye sahip olan üç kapılı kompakt GTC Paris, Alman mühendisliği ve yenilikçiliğini göz alıcı tasarımla bütünleştiren, ulaşılması kolay bir otomobili olması için tasarlandı.
Kartal gözler
GTC Paris, 4,46 metre uzunluğu ile beş kişiye konforlu seyahat imkanı sunuyor. Insignia modeli ile başlayan yeni Opel tasarım dili GTC Paris modelinde de kendini gösteriyor. Ön kısım sade ve Opel’in geleneksel çizgilerinden oluşuyor. Güçlü, ince ve kartal gözünü andıran farlar, aracın ön görünümünü daha da belirginleştiriyor. Opel imzası niteliğindeki LED gündüz seyir farları ise adeta birer heykel parçası gibi duran ince işlenmiş krom yuvalarla sunuluyor.
Aracın kaslı yapısı, ebatların en etkileyici seviyede ulaştığı arka kısımda daha çok hissediliyor. Bu geniş duruş, uzunlamasına tasarlanan ve açık bir kanadı andıran LED arka lambalarla GTC Paris’e özgü bir görünüm oluşturuyorlar. Tasarımın detayları özellikle gece sürüşlerinde daha da ön plana çıkıyor.
Yenilikçi teknoloji performansı artırıyor
Opel’in en gelişmiş kompakt otomobil teknolojisi, GTC Paris ile en yüksek seviyesine ulaşıyor. Özel olarak geliştirilen şasi, mekatronik FlexRide süspansiyon sisteminin ve elektronik sınırlı kaymalı diferansiyel, GTC Paris’de ilk dikkat çeken özellikler arasında yer alıyor. GTC Paris’de kullanılan 21 inç jantlar, otomobilin zemine adeta kenetlenmesini sağlıyor. Konsept otomobilde, direkt enjeksiyonlu, dört silindirli, 2.0 litre Turbo motor görev alıyor. Sürücülerin kent içi sürüş şartlarında yüksek performans ve maksimum yakıt verimliliği elde edebilmeleri için Start/Stop teknolojisi de unutulmadı.