GÜNCELLEME - Mersin'deki FETÖ/PDY davası
Tutuksuz 70 sanığın yargılandığı davada, duruşmaya katılmayan 10 sanık hakkında yakalama kararı verildi- Savcının, tüm sanıklar hakkında tutuklama kararı istediği duruşmaya 24 Mayıs'ta devam edilecek- Müşteki avukatlarından Altındere:- "Karşımızda örgütlü
MERSİN (AA) - Mersin merkezli 19 ilde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik operasyonun ardından haklarında dava açılan 70 sanığın yargılandığı davada mahkeme, duruşmaya katılmayan 10 sanık hakkında yakalama kararı verdi, savcı da tüm sanıklar hakkında tutuklama talebinde bulundu.
Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ve izleyicilerle basın mensuplarının mahkeme heyetinin kararı doğrultusunda salona alınmadığı duruşmaya, aralarında başka bir davadan tutuklu yargılanan eski Mersin Emniyet Müdür Yardımcısı Anadolu Atayün'ün de olduğu bazı sanıklar, müştekiler ve tarafların avukatları katıldı.
Cumhuriyet savcısı, tüm sanıkların tutuklanmasını talep etti. Mahkeme heyeti, mazeret belirtmeden duruşmaya gelmeyen 10 sanık hakkında yakalama kararı vererek, duruşmayı 24 Mayıs'a erteledi.
Müşteki avukatlarından Murat Altındere, 16 Mayıs'ta görülmeye başlanan, bazı sanıkların ifade için ek süre istemesi nedeniyle bugüne bırakılan dördüncü celsesinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, mahkeme heyetinin, aldığı ara karar doğrultusunda geçerli mazeret sunmayarak oturuma katılmayan 10 sanık hakkında yakalama kararı verdiğini söyledi.
Hakkında yakalama kararı verilen sanıkların geçmişte emniyette önemli görevlerde bulunduğunu belirten Altındere, dosyayla ilgili gizlilik kararı olduğu için çok fazla detaya giremediğini, savcının mütalaasında sanıkların tamamının, "Suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut deliller, sanıkların ısrarla savunma yapmak istememesi" gibi nedenlerle tutuklanmasını istediğini kaydetti.
Mahkeme heyetinin, duruşmanın 24 Mayıs'ta devam etmesine karar verdiğini aktaran Altındere, savcının talebinin o gün değerlendirileceğini anlattı.
Altındere, sanık avukatlarından bazılarının da mahkemenin huzurunu bozdukları gerekçesiyle salondan çıkarıldıklarını sözlerine ekledi.
- "Karşımızda örgütlü bir yapı var"
Avukat Altındere, 16 Mayıs'taki duruşmada bazı müştekiler ile sanıklar ve avukatları arasında çıkan tartışmaya da değinerek, müştekilerin, delilleri ortaya koymasının ve bazı şeyleri ifade etmesinin kasıtlı olarak engellendiğini savundu.
Sanıkların, örgütlü olarak hareket ettiğini öne süren Altındere, şöyle konuştu
"Karşımızda örgütlü bir yapı var, bunu daha önce mahkeme heyetine de ilettik. Bu yapının ifade vermek, delilleri tartışmaktan ziyade mahkemeyi olabildiğince yaptırmama, davayı yürüttürmeme, hatta fiili durum yaratarak dosyayı yıllarca sürüncemede bırakarak, bu işten kurtulma çabası var. Müştekiler olarak yaşadığımız hukuksuzlukların peşini bırakmayacağız. Bizler gibi geçmişte mağdur olmuş, hukuksuzluklarla, yasa dışı dinlemelerle uğraşmış, yapı tarafından hazırlanan ihbar mektuplarıyla kumpas kurulmuş, hakkında onlarca soruşturma açılmış insanlar burada davayı izliyor. Biz de müştekiler olarak, sonuna kadar şikayet hakkımızı kullanacağız. Cevap veremeyecekleri konuları sormaya, onlarca klasörün içerisinde gölgede kalan bazı konuları su yüzüne çıkarmaya devam edeceğiz."
- "Suçlar müebbet gerektiriyor"
Altındere, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da davaya avukatları aracılığıyla müdahil olduğunu anımsatarak, "Sadece şahsımız değil, bu davada Sayın Cumhurbaşkanımız ile Başbakanımızın avukatlarının da dilekçeleri var. Sanıklar, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni devirmeye teşebbüs gibi suçlardan yargılanıyorlar. Yargılandıkları maddeler, müebbet hapis cezalarını gerektiriyor." dedi.
Sanıkların çoğunluğunun davanın görülmeye başlandığı 2 Eylül 2015'ten beri kasıtlı savunma yapmadığını öne süren Altındere, şöyle konuştu:
"Sonuç olarak 1 yıldır hala savunma vermeyip, 'delillere ulaşamadık' gibi benzer açıklamalar yapıyorlar. Hepsi bir şekilde hukuk nezdinde tartışılabilir ama duruşma sırasında, heyetin yanında müştekileri konuşturmayarak, fiziki saldırıya teşebbüs ederek, baskı yaratarak, müştekileri dosya dışına çıkartmaya ve yaptıkları hukuksuzlukların üzerini örtmeye çalışıyorlar. Biz buna kesinlikle müsaade etmeyeceğiz. Bu davaları sonuna kadar takip edeceğiz. Hiçbir baskı, küfür, tehdit bizi yıldırmadı, yıldıramaz. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Nasıl geçmişte kumpas kurdukları insanları yıllarca cezaevinde süründürdülerse insanların özel hayatlarını dinleyerek ifşa ettilerse bir sürü memuru kendilerinden olmadığı için başka yerlere savurdularsa bunun hukuk nezdinde bir hesabının olduğunu, yüce Türk adaletine hesap vereceklerini bilmeleri gerekiyor."
- FETÖ/PDY davası
Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesinde geçen yıl 2 Eylül'de görülmeye başlanan FETÖ/PDY davasının duruşmaları, salonun fiziksel koşullarının yetersizliği nedeniyle 5 güne bölünmüştü. 3 Eylül'de görülen duruşmada, tutuklu yargılanan eski Mersin Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Suat Dağlı, emniyet personeli Ahmet Şanverdi, Bekir Kaymakcıoğlu, Erdem Kanmaz ve Hüseyin Avcı hakkında tahliye kararı verilmişti.
Mahkeme heyeti, 13 Ekim 2015'te görülen duruşmada yayın yasağı kararı almış, 14, 15 ve 16 Ekim'deki duruşmalarda sanıklardan sadece 2'si ifade vermiş, aralarında gazeteci Mehmet Baransu'nun da olduğu diğer sanıklar delilleri gördükten sonra daha geniş savunma yapmak için zaman isteyince duruşma 13 Ocak 2016'ya ertelenmişti. Başka bir dosyanın da dahil edilmesiyle sanık sayısının 66'dan 70'e yükseldiği dava, bu tarihte yeniden devam etmiş, sanık avukatlarıyla mahkeme heyeti arasındaki usul tartışmalarıyla geçen duruşmaların ardından 18 Ocak'ta 2 sanık daha ifade vermiş, 19 Ocak'ta da müştekilerin ifadelerinin alınmasına başlanmıştı.
Mahkeme, 8 Şubat'taki duruşmada da savcının 18 sanık hakkındaki tutuklama istemini ve sanık avukatlarının, müvekkilleri hakkındaki adli kontrol hükümlerinin kaldırılması talebini reddederek duruşmayı ertelemişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu da davaya avukatları aracılığıyla müdahil olmuştu.
AA
Kaynak: