Hadis kitaplarında Peygamberimizi bize tanıtan pek çok cümle yer almıştır. İşte ondaki bu güzellikleri tanıtan ve bizim de yapmamız gereken özellik ve güzelliklerden birkaçı. Okuyalım ve kendimizi test edelim. Unutmayalım ki o, bütün bunları bir insan olarak önce kendisi için yaşadı, sonra da bir peygamber olarak bize örnek olmak için yaşadı.

O’NUN ALLAH’I ZİKİRSİZ GEÇİRDİĞİ BİR VAKTİ YOKTU. O, karşılaştığı her ânı ve olayı Allah’ı anma ve dua fırsatı olarak değerlendirirdi. Yatağına yatarken, kalktığında, tuvalete girmeden önce, oradan çıktıktan sonra, abdest alırken, evinden çıkarken, evine girerken, mescide girerken, mescidden çıkarken, çarşıya pazara çıktığında, yemekten sonra, bir meclisten kalkmadan önce, rüzgar estiğinde, yağmur yağdığında, hilali gördüğünde, mezarlığa girdiğinde.. Kısaca hayatın her alanında hep ağzı dualı bir peygamberdi O.

O, SON DERECE MÜTEVAZI İDİ. Yer sofrasında yemek yer, hasır üzerinde namaz kılar, cemaat içerisinde boş bulduğu yere otururdu. Kendisi için ayağa kalkılmasını, kendisin yüceltilmesini istemezdi.

GÜZEL KOKUYU SEVER VE KULLANIRDI. Çevresindekileri rahatsız edici görüntü ve kokulardan uzak dururdu. Sade ve temiz giyinir, sürme kullanır, ağız ve diş temizliğine büyük önem verir, misvak kullanırdı.

HİÇ BİR YEMEĞİ BEĞENMEMEZLİK ETMEZDİ. İştahı varsa yer, yoksa terk ederdi. Bulunanı yerdi. Yiyecek hazırda bir şey bulamadığında oruca niyetleniverirdi.

ÇOCUKLARLA OYNAR VE ONLARLA ŞAKALAŞIRDI.

O, NE BİR ÇOCUK VE NE BİR HİZMETÇİ VE NE DE İR KADINA ASLA VURMAMIŞTIR.

PAZARTESİ PERŞEMBE GÜNLERİ ORUÇ TUTARDI. Ayın ortasında oruç tuttuğu günleri vardı.

PEK CÖMERTTİ. Ramazan aylarında ve vahiy geldikten sonra cömertliği artardı. O, esen yellerden daha cömertti. Onun cömertliği herkese yansırdı.

TABİATI SEVERDİ. Yeşile ve akarsuya bakmaktan hoşlanırdı. Bahçelerde namaz kılar, tenezzüh için şehir dışına pikniklere çıktığı olurdu.

HEP İYİMSERDİ. Olayları ve rüyaları iyiye yorardı, bir şeyi uğursuz saymaktan uzak dururdu. Güzel isimleri sever, güzel görmediği yer ve şahıs adlarını değiştirirdi.

EV İŞLERİNE KATKIDA BULUNURDU. Söküğünü diker, eskisini yamar, eşlerine işlerinde yardım ederdi.

ANLAŞILMAK İÇİN KONUŞURDU. Tane tane konuşur, anlaşılmak için sözünü üç kere tekrarlardı. İnsanlara seviyelerine göre hitap ederdi. Az öz, ama anlamlı konuşurdu. Susması, konuşmasından fazlaydı.

HEDİYELEŞİRDİ. Kendisi hediye kabul ettiği gibi, hediye vermeyi de severdi.

TEMİZLİĞE ÇOK DÜŞKÜNDÜ.

VAKARLI YÜRÜRDÜ. Birisinin arkasında gelmesini istemez, yanında yürümesini arzu ederdi. Sağa sola bakmadan, salınmadan ve hızlı adımlarla yürürdü.

ÜÇ YUDUMDA SU İÇER VE YEMEĞİ SAĞ ELİYLE VE ÖNÜNDEN YERDİ. Başında mutlaka besmele çekerdi.

GÜLMESİ TEBESSİMDÜ. Kahkaha ile gülmekten ve asık surat olmaktan uzaktı. Kendisine gülme geldiğinde, eliyle ağzını tutardı.

KİMSEYİ AZARLAMZDI. Yanlış yapanları uyaracağında, içinizden bazıları şöyle şöyle yapıyorlarmış, diye ortaya konuşurdu.

HATALARI ZİYARET EDER, CENAZELERE KATILIR, GÜÇSÜZLERE YARDIM EDERDİ. Ashabını ziyaret eder, çocuklarına selam verir, onlarla şakalaşır ve başlarını okşardı.

ARKADAŞLARINDAN BİRİNİ ÜÇ GÜN GÖRMEDİĞİNDE, ONU SORUŞTURURDU. Yolculuğa çıktığı söylenirse, onun için dua eder, hasta ise onu evinde ziyaret ederdi.

KOLAY KOLAY “HAYIR” DEMEZDİ. Bir şey istendiğinde evet der, yapmak istemediği şeyler için hayır demez, sadece susardı.

BUGÜNÜN İŞİNİ YARINA BIRAKMAZDI.

HİZMETİNDE BULUNANLARA, İHTİYAÇLARININ OLUP OLMADIĞINI SORAR VE ONLARI KOLLARDI.

VEFAKÂRDI. Arkadaşlarından birini üç gün göremediğin de onu soruştururdu. yol açıkmışsa ona dua eder, hasta ize ziyaret ederdi.

ZAN İLE İŞ YAPMAZDI.

KARARLIYDI. İstişareye önem verirdi. Bir işe karar verip başladığında onda sebat ederdi. Amelin az da olsa devamlı olanını severdi.

MUTEDİLDİ. Fiziği gibi söz ve işleri de mutedil, dengeli ve uyumlu idi.

ODASININ KAPISINI PARMAK UCUYLA VURURDU.

SAĞDAN BAŞLAMAYI SEVERDİ.

KISACA ONUN AHLAKI/HAYATI KUR’ÂNDI.

VE ANDOLSUN Kİ O, BİZLER İÇİN EN GÜZEL ÖRNEKTİ.