Prof. Dr. Ramazan Altıntaş
HAKÎM VE HİKMET İLİŞKİSİ
HAKÎM VE HİKMET İLİŞKİSİ
Hikmet kelimesinin özünde, kötülükleri ortadan kaldırmak, iyilikleri elde etmek manası vardır. Her nerede kötülüğü gidermek ve iyiliği elde etmek varsa, işte orada hikmetten söz edilir. Bundan dolayı bir şeyin içinde gizlenen ve sonuç bakımından ortaya çıkacak olan fayda ve iyiliğe o şeyin hükmü ve hikmeti denilir ki, hikmetin birçok anlamından birisi de budur. Anlam bakımından hikmet sözü, fayda sözünden daha özel bir anlam ifade eder. Sebep kelimesinden daha geniş anlamlıdır. Zira hikmet, sebepten önce olabildiği gibi, nihaî hedeften sonra da olabilir. Yani sebebin sebebi, amacın sonucu şeklinde ortaya çıkabilir. Hikmet, kesinlikle sebebin sonuca irca edilmesi, tutarlı ve sağlam bir ilişki anlamı ifade eder. Nitekim bir işi, bir başka işe isnat etmeye hüküm denildiği gibi, bilimsel veya amelî herhangi bir doğru karara da hikmet denilir. En genel anlamda hikmet, fayda ve ihkâm anlamlarından dolayı her güzel bilginin ve her faydalı işin ismi olmuştur. Hikmet kelimesinin belli başlı anlamları arasında şunlar sayılır:
Hikmet; sözde ve fiilde doğruyu tutturma.
Hikmet hem bilgi hem de iştir: Bilmek ve bildiğiyle amel etmektir. Bu ikisini birlikte yürütemeyene hakîm denilmez.
Hikmet; ilim ve fıkıh demektir.
Hikmet varlıkların özündeki manaları anlamaktır.
Hikmet, Allah’ın emrini anlamaktır.
Hikmet anlamak demektir. Demek ki hikmetin en genel anlamı anlamaktır.
Hikmet, icat manasınadır.
Hikmet, varlık düzeninde her şeyi yerli yerince koymaktır.
Hikmet, güzel ve doğru işlere yönelmektir.
Hikmet, siyasette, insanın gücü yettiği kadarıyla yüce yaratıcıya benzemeye çalışmasıdır ki, bu da ilmini bilgisizlikten, icraatını zulüm ve haksızlıktan, ikram ve ihsanını cimrilikten, hoşgörüsünü bunaklıktan arındırmak ile mümkün olur.
Hikmet, Allah’ın ahlâkı ile ahlâklanmaktır.
Hikmet, Allah’ın emirlerini düşünmek ve ona uymaktır.
Hikmet, Allah’a tâat, fıkıh ise din ve ameldir.
Hikmet bir nurdur ki, vesvese ile gerçek makam arasındaki fark bununla kestirilir.
Hikmet, doğru ve hızlı karar verebilmektir.
Hikmet, doğruya iletmektir.
Ruhların sükûn ve güvenliğinin son durağıdır.
Bütün hallere hakkı tanık tutmaktır.
Din ve dünya düzenidir.
Ledünni ilimdir.
İlham varit olması için sırrı saklamaktır.
Bunların hepsidir.
Ünlü Kur’an yorumcusu Mukatil ise, Kur’an’da geçen “hikmet” kavramını dört anlamda yorumlar:
Kur’ân’ın öğütleri manasına ki, Bakara Suresi’nde “Ve Allah’ın size indirdiği kitap ile size öğüt vermek için indirdiği hikmet...” (Bakara, 2/231) bu mânâyadır.
Anlamak ve bilmek anlamına hikmet ki, “Andolsun ki, biz Lokman’a hikmet verdik” (Lokman, 31/12) ayetinde olduğu gibi)
Nübüvvet mânâsına hikmet ki, “Gerçek şu ki, Biz İbrahim’in soyuna kitap ve hikmet verdik.” (Nisa, 4/54), “Ve Allah Davuda hükümdarlık ve hikmet verdi” (Bakara, 2/251) ayetlerinde bu anlamadır.
İnce sırları ile Kur’ân demektir ki, “Rabbinin yoluna hikmetle davet et” (Nahl,16/125) bu anlamdadır.
Fahreddin Razî de bu dört mânânın, iyice araştırılınca “ilim” mânâsına geldiğinin anlaşılacağını söylemiştir. Bütün bu tariflerin toplamından hikmetin üç farklı tefsir şekli çıkar:
Hikmet, faydalı amele götüren bilgi,
Hikmet, bilgiye dayalı olarak ortaya konan faydalı amel,
Hikmet, ilimde ve amelde ihkâm (sağlamlık). ( Yazır, Hak Dini Kur’an Dili, II, 205.)
Netice olarak, bir kimseye hikmet verilmişse ona çok şey verilmiştir. (bkz. el-Bakara 269)