Hemşireler Günü ''Büyük Türkiye Buluşması''
Sağlık Bakanı Müezzinoğlu:
ANKARA (AA) - Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, ''Hem hekim yetersizliği hem hemşire yetersiziliği hem finansmanda geldiğimiz noktaya baktığımızda Avrupa OECD ortalamalarına göre üçte bir, beşte bir oranında gerilerdeyiz ama ama onların yakaladığı memnuniyeti yakalamış durumdayız'' dedi.
Sağlık Sen tarafından ‘’Sağlık Çalışanları Türkiye Buluşması Ebe Hemşireler ve Anneler Günü Programı’’ toplantısı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla ATO Congressium’da düzenlendi.
Toplantıda konuşan Müezzinoğlu, Türkiye'nin sağlıkta son 12 yılda önemli bir dönüşüme imza attığını, bu dönüşümün en önemli mimarının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın olduğunu ifade ederek kendisine teşekkür etti.
Bakan Müezzinoğlu, ''Son 10 yılda vatandaşımızın, 77 milyon insanımızın sağlığa hakkaniyetli ulaşımında katettiğimiz mesafe ve bu ulaşımın vatandaşta uyandırdığı memnuniyete teşekkür etmek, bu memnuniyetin mimarlarını hayırla yad etmek bizin en önemli görevimiz ve sorumluluğumuz'' diye konuştu.
Sağlık çalışanların Anneler Günü'nü, Ebeler Günü'nü ve Hemşireler haftasını kutlayan Müezzinoğlu, sağlık çalışanlarının birçok talebi bulunduğunu, buna hassasiyet gösterdiklerini söyledi.
Türkiye'de sağlığa ayrılan finansman, hekim kadrosu, hemşire kadrosunun OECD ortalamalarıyla karşılaştırması konusuna değinen Müezzinoğlu, Türkiye'de hemşire sayısına bakıldığında OECD ortalamasının üçte biri olduğunu, hekim sayısı ile finansmanda da benzer bir tablo bulunduğunu aktardı. Müezzinoğlu, şunları kaydetti:
''Bazı ülkeler kişi başına 5 bin dolar, bazı ülkeler en minimum 3 bin dolara finansmana bütçe ayırırken, Türkiye'nin bunu bugün getirebildiği nokta bin dolar civarında. Hem hekim yetersizliği hem hemşire yetersiziliği hem finansmanda geldiğimiz noktaya baktığımızda Avrupa OECD ortalamalarına göre üçte bir, beşte bir oranında gerilerdeyiz ama ama onların yakaladığı memnuniyeti yakalamış durumdayız. Yani Avrupa OECD ortalamalarında bütün bu dinamiklerine rağmen, halk vatandaş memnuniyeti yüzde 70-75'lerde ise Türkiye'de bu rakamların dünyanın da hayretle izlediği bir noktaya taşıyabildiyse bu salonun hiç unutmaması gereken bir cümle nedeniyle yakalamıştır. Biz matematik medeniyetinin mensupları değil, rahmet ve bereket medeniyetinin mensuplarıyız. Bu sonuç ancak bu anlayışın sonunda getirildi. Bu anlayış olmasaydı bizim 77 milyon insanımızın memnuniyetini bugün yakalayamazdık''
-''Türkiye yakın coğrafyasında sağlığın merkezi olacak''
Son 12 yılda sağlıkta yakalanan başarılı vizyonu, gelecek 10 yılda da 2023 yılında da yeni yeni vizyonlarla yeni bir boyuta taşıyacaklarını anlatan Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
''Şehir hastaneleriyle Türkiye'nin farklı bir boyutunu önümüzde 3 en geç 4 yıl içinde 2018'lerde yalnız 77 milyon ülkenin insanına sağlık hizmeti sunan değil, yakın coğrafyasında 1 milyarlık nüfusa sağlık turizmiyle sağlıkta geldiği dinamikleriyle sağlıktaki fiziki altyapısıyla tıbbi donanımlarıyla sağlık camiasının bilgi ve tecrübe birikimiyle inşallah çok farklı bir boyuta, ama 2023'te Türkiye'nin yakın coğrafyasında sağlığın merkezi olduğu bir noktaya taşıyacağız. Sorunlarımız ne olursa olsun, sıkıntılarımız ne olursa olsun matematik medeniyetinin peşinde koşarak rahmet ve bereket medeniyetinin peşinde koşarak bunu başaracağız.''
Sorunların her zaman konuşulduğunu gelecekte de yeni sorunların konuşulacağını belirten Müezzinoğlu, sorunları birlikte çözeceklerini, hedeflere birlik ve beraberlik içinde koşarak gideceklerini söyledi.
Memur-Sen Genel Başkanı Gündoğdu
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
''Dün demokrasi yoktu arıyorduk, bugün demokrasi içinde mızıkçılık yapanlar var, onları ayıklayacağız'' diyen Gündoğdu, Türkiye'de millet iradesinin önünün açıldığını ifade etti.
Suriye ve Mısır konularında Batı'nın çifte standart uyguladığını anlatan Gündoğdu, yolsuzluk iddialarına da değinerek ''17 Aralık operasyonunun arkasındaki uluslararası güçler, onun buradaki maşalarının da ortak olduğu projenin aynı çifte standardın sonucudur'' ifadesini kullandı.
Gündoğdu, her türlü vesayete karşı olduklarını ifade ederek ''Paralel vesayete de yargı vesayetine de karşıyız'' dedi.
Memur-Sen'in taleplerini de aktaran Gündoğdu, mesai, disiplin affı, 4 C'lilere kadro, akademisyenlerin beklediği zam, üniversiteli işçiler, ebe ve hemşirelerin kadroya geçirilmesi konusunda Başbakan Erdoğan'dan yeni bir talimat beklediklerini söyledi.
Sağlık çalışanlarının da çeşitli beklentileri olduğunu dile getiren Gündoğdu, ''Yıpranma payı, aldığımız maaşın emekliliğe yansıtılması... Sağlıkta dönüşüm memnuniyet oranı çok yüksek ama arkadaşlarımızın isteği de sağlıkta bölüşümün de memnuniyet noktasına gelmesidir'' diye konuştu.
-Sağlık Sen Genel Başkanı Memiş-
Sağlık Sen Genel Başkanı Metin Memiş ise '' sağlık çalışanlarının çalışırken yıpranıyor ama yıpranma payı alamıyor'' ifadesini kullanarak yıpranma payı konusunda destek beklediklerini bildirdi.
Sağlık çalışanlarının döner sermaye kaynağından ek ödeme aldıkları gerekçesiyle çifte vergi vermek zorunda kaldığına işaret eden Memiş, bu vergi mağduriyetinin giderilmesi ve sağlık çalışanlarının gelecek kaygısı duymamaları için ek ödemelerinin emekliliğe yansıtılmasını talep ettiklerini vurguladı.
Sağlık-Sen'in eğitimi önemseyen bir sendika olduğunu anlatan Memiş, 2014 yılının sağlık çalışanları için eğitim yılı olmasını istediklerini ve lisans tamamlamanın 2014 yılında başlatılması için destek beklediklerini kaydetti.
Ek göstergelerle ilgili yapılacak yeni düzenlemeye konusuna da değinen Memiş, şunları aktardı:
"Bu anlamda sağlık lisansiyeri olan çalışanlarımız başta olmak üzere, tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarımızın ek gösterge düzenlemesinden faydalandırılmasını istiyoruz.
Sağlık hizmetlerinde görev yapan 660 vekil ebe hemşire, 3 bin civarında kamu personeli olmayan aile sağlığı merkezi çalışanı ve görevde yükselme sınavını kazanan ancak yeterli kadro olmadığı için ataması yapılmayan 2351 kişiye ve 4/C’lilere de kadro verilmesini talep ediyoruz."
Ebeler ve hemşireler adına konuşan hemşire Şenay Özkan da Türkiye'de hemşire ve ebelerin yoğun iş yükü altında çalıştığını, zaman zaman hasta ve hasta yakınları tarafından şiddete uğradıklarını belirterek ayda ortalama 8 gün nöbet tutan hemşirelerin durumuna duyarlılık gösterilmesi gerektiğini, yıpranma payı verilmesi gerektiğini dile getirdi.
Kaynak: