“Şehr-i Konya”nın Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tahir Akyürek, mazbatasını aldığı günden bu yana ürettiği hizmetleri “Hizmet Dolu 2 Yıl” ve “Hizmet Yağmuru” başlıkları altında kamuoyuna duyurdu. Süslü sözler, özenle seçilmiş cümleler ve fotoğraflarla anlatılmaya çalışılan 175 proje arasında engellilerin bu 700 günlük dönem içerisinde hizmet yerine “hava” aldıkları, “çile” çekmeye devam edecekleri kayıtlara geçirildi.

Mevlana Kültür Merkezi Sultan Veled Salonu’nda basın toplantısı görüntüsü(!) altında yapılan hizmet tanıtımına ilgi yoğundu. “Şehr-i Konya”da yaygın ve yerel basında görev yapan gazetecilerin büyük bir bölümü salonu doldurmuştu. Sayın Akyürek’in sunusunun tamamı Kon-Tv, bir bölümü ise habercilik sorumluluğuyla Sun-Tv, K-Tv ve Ün-Tv tarafından canlı olarak yayınlandı. Büyükşehir Belediyesi Basın Bürosu’ndan “basın toplantısı” çağrısıyla davet edilen gazeteciler zihinlerinde şekillenen sorulara cevap bulamadan evlerinin yolunu tuttu. Engelli bir basın emekçisi olarak soru sorulma fırsatı verilseydi bu köşeden ısrarla sorduğum şu sorulara yanıt arayacaktım.

-Gözlerinizin görmediğini, evrendeki bin bir rengi keşfedemediğinizi, yürüyemediğinizi, koşamadığınızı, ellerinizi, kollarınızı kullanamadığınızı hiç düşündünüz mü?

-Fikirlerinizi seslendiremediğinizi, tek başına yemek yiyemediğinizi, birbirinden güzel türküleri, şarkıları dinleyemediğinizi, sevdiklerinizin sesini duyamadığınız aklınıza geliyor mu?

-Engelliler, “sosyal belediyecilik” mantığının neresinde bulunuyor?

Orada seslendiremediğim bu sorulara “Bilgi Edinme Yasası” kapsamında yazılı cevap aktarılırsa kamuoyuyla paylaşmaya hazırım. Unutmayın ki, engelliler bu sorunları 24 saat yaşıyor… Bu zorluklar yetmezmiş gibi bir de ikinci plana atılıyor, itiliyor, kakılıyor, hor görülüyor. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı’nın yaptırdığı araştırmalara göre “Şehr-i Konya”da nüfusun yüzde 13.4’ü engelli. Saptanan net engelli sayısı ise 96 bin. Bunu iyi bilen isimlerin başında Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’in olduğunu biliyorum. Yüzünden gülümseme eksik olmayan Tahir Akyürek’in ak ve aydınlık yüreğiyle engellilere bakışının pozitif olduğunun da farkındayım. Ama… Bizi yönetenler yıllardır,  sorunlar “düzelecek, giderilecek” diyordu. Ancak, ne yazık ki düzelmedi, giderilmedi, acılar dinmedi, büyüyerek bugünkü seviyeye geldi.

AK Parti (Adalet ve Kalkınma Partisi) hükümeti, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Engelliler Yasası'nı çıkartarak bir ilke imza attı. Ülkedeki engellilerin sorunlarının giderilmesi noktasında risk aldı, modern devletlerde olması gereken hizmet kriterlerinin uygulanması için yasayı çıkarttı.

“Önce bürokratların kafalarındaki engeller düzelmeli” yazınca birileri kızıyor. Sayın Akyürek’in hizmetlerini tanıtırken bile işitme engellilere projeleri anlatacak tercümanın kullanılmaması bunun kanıtı değil mi? Eee, tablo ortada… Eski hamam, eski tas… Vurdum duymazlık devam ediyor. Oysa, başta şehrin geleceğini planlayan akademik kökenli bürokratımız hafta sonlarını yakın bir ilde değil de “Şehr-i Konya”da geçirse, azıcık bu işlere kafa yorsa, bir gün engelli olabilirim diye düşünse, kendi öğrencisinin “Selçuklu’dan Günümüzü Engelli Politikaları” panelinde fotoğraflarla destekleyerek sunduğu tebliği zahmet edip bir görüverse, kolayca çözülüverir bu sorunlar...

AK Parti il ve ilçe örgütlerinin kadroları engellilere yapılacak hizmete karşı çıkar mı?

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın  konuya duyarlığının ampul gibi parladığı bir ortamda, partiyi yöneten “Çevik” kadroların gönüllerini ve beyinlerini engellilere sonuna kadar açtığını bilen biri olarak böyle soru sorulmayacağının farkındayım. Amacım, seçilmişlerin sorumluluk belgelerini ve seçim beyannamelerini bir kez daha gözden geçirmelerini hatırlamalarına katkıda bulunmak. Eli kalem tutan bir birey olarak buna hakkım olduğuna inanıyorum.

Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek'in seçim beyannamesinde vaat ettiği hizmetler, çoğu projede olduğu gibi “şehir” yerine “kenti” planlayan plancıları(!) tarafından engelleniyor. Tahir abinin ak yüreğinin engellilerle buluşmasını perdeleyen, planlara yanlış çizgiler atarak ufkunu karartan, hizmet yerine maaş dostluğu yapan, özde değil sözde Konyalı olan bazı isimlerden kurtulmasını bekliyoruz.

Sayın Akyürek’ten “Şehr-i Konya"nın kaldırımlarına 13 milyon kilitli taşın döşendiğini televizyonları başında binlerce Konyalı gibi öğrenirken, bu hizmetlerin yapımında engelli standartlarını göz ardı ettirerek kaç engellinin acısının arttığını veya kaç sağlıklı insanımızın ayaklarını burkarak engelliler arasına katıldığını düşünmeyen akademik kökenli yüksek rütbeli plancıların(!), yapay güzellik adına metal engellerle çileli insanları inletmeye devam edeceği aklıma geliverdi... Kamu kaynaklarıyla gittiğiniz gelişmiş ülkelerde böyle rezaletlerle dolu bir şehir mobilyası gördünüz mü? Ne olur, bu şehrin ufkunu, geleceğini engellemeyin… Sayın Akyürek’in imzasını taşıyan “Konya geçmişi kadar büyük ve görkemli bir geleceğe hazırlanıyor” cümlesi iyi okunmalı, iyi kavranmalı. Başarısız olan bir kamu görevlisinin Akyürek’in bu cümlesinin ışığında “istifa” kavramını hatırlaması şeref madalyası gibidir. Yoksa, süslü söylemlerle hizmet almasını engellediğiniz engelliler bir gün hatırlatıverir.