yazar-70
Hodri Meydan
Malum, yazılarımı takip edenler bilir, geçen hafta “Doktor ve Avukat Milleti” başlıklı köşe yorumum, benim bu güne kadar en çok okunan ve yorum alan yazım oldu. Gerek gazetemizin kendi sitesi www.memleket.com.tr ve www.bizimkarapinargazetesi.com adreslerinde olsun, gerekse ve www.konyadahaber.com ile www.mehmetelmas.com adreslerinde, bugüne kadarki yazılarım içerisinde tabiri caizse tam bir reyting patlaması yaptı. Şimdi ben bu yazımda ne yaptım… ne söyledim ki; bu denli dikkat çekti diye şöyle bir düşündümde, inanın sorumun cevabı beni bu konuda biraz daha üzdü. Şöyle ki ben bu yazımda insanlara bilmedikleri bir şeylerden bahsetmedim ve çok ilginç bir görüş ya da tavsiyelerde falan da bulunmadım. Sadece toplumumuzdaki (sözde elit) iki meslek gurubu hakkındaki şahsi görüşlerimi yazdım.
- Vayy anasına sayın seyirciler yaa... Acaba ben fincan yüklü kervanımı ürküttüm acaba diye falanda düşündüm hani yani. Bana gelen yorumlarda, ağıza ve kaleme alınmayacak küfür ve hakaretten tutun da, gerçekten bu yaşıma kadar duymadığım iltifat ve teşekkür maillerini, bu yazım sayesinde aldım desem yalan olmaz. Şimdi ben diyorum ki, o beni eleştiren ve yarası olmadığını iddia ederek, gocunan hatta uyuz olan muhaliflere; -Hodri Meydan… Çıkın karşıma herif gibi ve adam gibi.. İstediğiniz bir radyo veya televizyonda canlı yayında, masaya yatıralım ve tartışalım bu meseleyi var mısınız? Hodri Meydan… Acaba gerçekten böyle bir sorun yokta ben mi abartıyorum, yoksa ben az bile mi ifade ettim… Daha gün yüzüne çıkmamış ne “fırıldaklar!” var, açık açık halkın önünde tartışalım mı? Aslında bana cevap verme lüzumu hisseden şahısların sıkıntılarını da anlıyorum. Aklılarınca “hedef saptırıp dikkati başka yöne çekme ve yok sayma” taktiğini gereğini yapıyorlar ama nafile. Halkın itibarındaki yerlerini senden benden daha iyi bildiklerine de eminim.
Neyse olayın özünü kaybetmeden benim asıl dikkati çekmek istediğim noktayı hatırlatmakta fayda görüyorum. Evet günümüz dünyasında, özellikle Türkiye’mizde toplumsal yaşamdaki insani ilişkilerde belirleyici ana kriter maalesef “para ve madde merkezli” oldu. Fakat bu unsurun diğer birçok unsurdan ve her şeyden önce tek belirleyici faktör halene gelmesi ve bazı hassas mesleklerdeki ( Doktorluk ve Avukatlık) sonuçlarının, insanlarımıza daha derin yaralar açtığı noktasına dikkati çekmek istiyorum. Asıl amacım bu, gerisi teferruat… Bu gün bir taksici esnafının yanlış bir davranış tarzının topluma yansımasıyla, yazıma konu olan mesleklerin yanlış davranışlarının toplumdaki etkileri tabiî ki aynı değil.
İşte onun içindir ki; gelin olayı kendi içinde kendi haline bırakıp, söylenenden ziyade söyleyenle uğraşmayı bir yana bırakalım. Ve elimizi vicdanımıza koyup, hepimiz fert fert iç muhasebemizi yapmaya gayret edelim ne olur. Ben damarlarında asil Türk kanı taşıyan ve ruhunda İslam’ın nuru ve fazileti olan bütün insanlarımızın her ne kadar şuan genel şartlar gereği istenmeyen durumda olsalar dahi, öze dönüş çok kolaydır ve çok yakındır. Yeter ki buna inanalım ve isteyelim.
ADAM GİBİ**********************
Doğru olsam ok gibi, yerlere atarlar beni;
Eğri olsam yay gibi, omuzda tutarlar beni.
*****************HİKMETLİ SÖZLER