Prof. Dr. Ali Akpınar
Hutbelerin haftalık gündemi..
Hutbelerin haftalık gündemi belirlemesi
Cuma, Kur’ân-ı Kerîmde bir surenin adıdır. Yüce Rabbimiz, bu suresi ile Cuma gününün, o günde kılınacak namazın ve o gün okunacak hutbenin önemine dikkatlerimizi çeker. Konuyla ilgili ayet şöyledir:
Ey inananlar! Cuma günü namaz için ezan okunduğu zaman Allah'ı anmaya (zikrullah’a) koşun… (62 Cuma 9)
Ayette geçen zikrullah’tan kasıt, namaz yahut hutbedir.
Hutbe, Cuma namazının sıhhat şartı, yani olmazsa olmazlarındandır. Hutbe, Müslümanların geride bıraktıkları bir haftayı değerlendiren, onları gelecek haftaya hazırlayan bir sunumdur. Bu yüzden hutbelerin Müslümanların gündemlerini belirleyici özellikte olması gerekir. Tabi ki her hutbe, okunan caminin konumu ve oradaki cemaatin özellikleri göz önünde bulundurularak hazırlanıp okunmalıdır.
Şöyle ki, bir köy yahut küçük bir ilçe camiinde okunan hutbenin konusu ve dili; bir metropolde okunan hutbenin konu ve dilinden farklı olmalıdır. Zira bu camilerdeki cemaatin gündemi, seviyesi farklı olabilir. Bir organize sanayi bölgesindeki camide okunan hutbe ile bir üniversite kampusunda okunan hutbe, muhteva ve sunum itibarıyla farklı olabilir/olmalıdır.
Öte yandan hutbeler, cemaatin farklı seviye ve yaşlarda kişiler olduğu düşünülerek herkesin kendi payına bir şeyler alabileceği özellikte kuşatıcı olmalıdır. Sözgelimi okunan hutbeden, üniversite hocası da bir şeyler almalı, sıradan bir vatandaş da; ileri yaştakiler de bir şeyler almalı, gençler de. Yani hutbede cemaat kendini bulmalı.
Hutbe, güzel dinimizin insanlara sunum aracıdır. Buna göre tıpkı dinimiz gibi hutbe, insan için olmalı, insanımıza hitap etmeli, insanımızın dertlerine derman olmalıdır. Sunumu yapan hocalarımız, sözüm cemaatten dışarı, sizleri tenzih ederim ey cemaat diye söze başlayıp cemaati doğrudan ilgilendirmeyen konuları konuşmaktan ziyade, cemaati ilgilendiren konuları gündeme getirmelidir.
Hutbe, konusu ve sunumu itibarıyla canlı, heyecan verici olmalıdır.
Bütün bunların gerçekleşmesi için ise hocalarımızın hutbeye önceden hazırlanmaları şarttır. Hutbenin hazırlanması ve sunulması için ön hazırlık kaçınılmazdır. Cuma saatinde müezzin iç ezanı okumaya başladığında, minberin demirbaşı olan hazır hutbe kitabını alıp hemen orada bir konu belirleyip yüzünden okuyuvermekle hutbenin cemaati kucaklamayacağını bilmeliyiz.
Bunun için de bazı müftülüklerimizin başlattığı hutbe konularını cemaatle birlikte belirleme çalışmasını önemsediğimizi belirtmeliyiz. Ancak tek başına bu yeterli değildir. Zira tüm hutbe dinleyicilerine ulaşmak ve onların hepsinin görüşlerini almak bu noktada mümkün olmayacaktır. Bu sebeple onlardan gelecek görüş ve teklifleri, Diyanet merkezimiz ve müftülüklerimizin yönlendirici fikirleriyle, hutbe sunucusu hocalarımızın görüş ve teklifleri ile yoğurmalı ve oluşacak kolektif akıl ürünü sonuçlar doğrultusunda hutbelerimiz hazırlanıp sunulmalıdır.