Saygı değer okuyucularım, mart, nisan ve mayıs ayları içerisinde İçişleri Bakanlığı’nın farklı birimlerince düzenlenen hizmet içi eğitim seminerlerine dokuz kez konuşmacı olarak katıldım, Bakanlığımızın çok değerli katılımcılarına; varlık sebebimiz, devlet dilimiz, kara sevdamız, olmazsa olmazımız Türkçemizi anlattım. TRT Okul kanalı için hazırlamış olduğumuz “Dil Bilgesi” adlı programın Konya’da çekilen bölümünü beraberce izledik. Olağanüstü ilgi gösterilen her programın sonunda alkışlarla uğurlandık. Umarım, kubbede hoş bir seda bırakmayı başarmışımdır ve faydalı olmuşumdur.

İçişleri Bakanlığı Eğitim Dairesi Başkanı Ahmet Avşar Beyefendiye, bu seminerlere Konya’dan ve Üniversitemden sadece beni davet etmesinden dolayı minnet ve şükranlarımı arz ediyorum. Bakanlığımızın Eğitim Dairesi Başkanlığı, İller İdaresi Genel Müdürlüğü, Personel Genel Müdürlüğü ve Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün yurdumuzun çeşitli il ve ilçelerinden gelerek bizi dinleme zahmetinde bulunan katılımcılarına da bilhassa teşekkür ediyorum.

Bu yılın seminerleri; Nevşehir, Ankara ve Antalya’da yapılmıştı. Antalya’da farklı mekânlarda gerçekleşen programlara katıldığım günlerde, Manavgat-Antalya karayolunda çok önemli ve aynı zamanda takdire şayan bir uygulama dikkatimi çekti. Bütün ışıklı kavşaklarda, Konya’da şimdiye kadar hiç görmediğim bir tercih söz konusuydu. Şehir merkezlerine hiç girmediğimiz ve hep devlet yolunu kullandığımız için, merkezlerdeki ışık düzenini bilmiyorum. Ama bildiğim o ki; devlet yolu üzerindeki bütün ışıklı kavşaklarda muhteşem bir tablo söz konusuydu.

Bütün ışıklı kavşaklar, ters u şeklinde tasarlanmıştı. Ters U’nun her iki ayağında ve tepesinde tam beş tane kırmızı ışık, kırmızı ışıkların üzerinde ve arasında olmak üzere tam dört tane de saniye (süre) ışığı vardı. Eğer gözleriniz keskinse ve benim gibi miyop değilseniz, metrelerce öteden yeşil ya da kırmızı ışıkta kalan sürenin ne kadar olduğunu görebilirdiniz.

Bir gün kampüs dönüşünde Cumhuriyet Karakolu kavşağındaki ışıklı kavşakta yeşil yanıyor diye basıp gelirken, tam geçeceğim anda birden sarı ve kırmızı ışıklar peş peşe yanınca, durma imkânı bulamamış ve geçip gitmiştim. Dursaydım, bu sefer de arkamda bulunan ve benim gibi hemen geçeceğini zanneden sürücü de gelip bana vuracaktı. Şunu adım gibi biliyorum ki, Konya’da binlerce sürücü bu sıkıntıyı ve sonucunda hâsıl olan ışık ihlalini yaşıyor. Bendeki talihsizliğe bakın ki, istemeyerek yaptığım ışık ihlalini, o akşam kavşakta görevli olan trafik polisleri arkamdan ceza yazarak ödüllendirmişti (!).

Eğer, şehrimizdeki bütün kavşaklarda Antalya’daki gibi, kırmızı ve –bilhassa- yeşil ışıkta kalan süreyi de dört ayrı noktada gösteren ışık düzeni olsaydı, hiçbir sürücü bile isteye ya da farkına varmadan ışık ihlali yapmazdı. Yediğim cezanın içime oturduğunu falan düşünmeyin lütfen. Mademki bu işin bir çözüm yolu var, o hâlde niye uygulanmıyor?

Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan ve Konya İl Emniyet Müdürlüğü’nden istirhamım, biraz maliyet gerektiren bu uygulamayı Konya’da da başlatmalarıdır. İnanın, her ışıklı kavşakta; acaba bu sefer yeşil ışıkta geçebilecek miyim ya da tam geçmeye çalışırken kırmızı ışık yanacak ve arkamdan gelen sürücü aracıma bindirecek mi diye hep tedirginlik ve korku yaşıyorum.