Hakan Şükür’ün TRT’de yorumcu olarak işe başlamasına Uğur Dündar karşı çıkıyor…

Başlamasına demeyeyim de alacağı astronomik rakamlara diyeyim…

Bu rakamlara halk olarak bizlerin karşı çıkması normal…

Fakat o kanaldan bu kanala transfer olurken bile akla hayale gelmeyecek miktarlarda ücret alanların tavırları dürüstçe değil.

Neymiş, “Özel kanallar başkaymış da devletin kanalında böyle şey olmamalıymış.”

Hem fiyatı kendileri yükseltiyor hem de devletin televizyonunun kendileri ile rekabet etmesini istemiyorlar…

Konu bu kadar açık…

Önceki günkü milli maçın ardından Fatih Terim de TRT’yi protesto etmiş…

Onun protesto nedeni de Dündar’ınkiyle aynı…

TRT geçtiğimiz haftalarda “Fatih Hoca gitsin mi, kalsın mı” diye bir anket yapmış.

Terim buna içerliyor, “Ben anketlere alıştım, ama devletin televizyonu böyle bir anketi yapma hakkına sahip değil” diyor.

Tabi herkes her türlü hakka sahipken, TRT’nin nedense ‘hakkı’ yok!

Fatih Terim’in aldığı maaş da devletten oysa…

Maaşıyla ilgili kendini eleştirenlere Terim ne demişti biliyor musunuz?

Şöyle demişti:

“Bizde pek anlayamadığım kötü bir alışkanlık var. Benden önce de vardı bu. Milli Takım hocasının ücreti medyada uluorta tartışılırken, "Aylık şu kadar alıyor" diye yazılıyor. Dikkat ederseniz başka hiçbir takımda böyle bir durum yok. Kulüp hocalarının ücretlerini yıllık olarak telaffuz eden medya, sıra Milli Takım'a gelince aylık hesap yapıyor. Bence bu kasıtlı olarak seçilmiş bir yöntem. Milli Takım hocasını bir anda devlet memuruyla, emekliyle, öğretmenle karşılaştırmak, hatta karşı karşıya getirmek için yapıyorlar bunu. Yazık!”

E be Fatih Hoca…

Şimdi sen de TRT’nin canlı yayınına çıkmayarak, ‘devlet televizyonunun böyle bir şey yapmaya hakkı yok’ diyerek kendinle ters düşmüş olmadın mı?

Devlet, milli takım hocasına, cumhurbaşkanının onbilmem kaç katı kadar maaş verirken normal, ama devletin televizyonu senle ilgili beğenmediğin bir çalışma yapınca ‘normal değil’, öyle mi?

Devletin sana verdiği maaş ne kadar normalse TRT’nin yaptığı anket de o kadar normal…

Veyahut devletin sana verdiği maaş ne kadar normal değilse TRT’nin senle ilgili yaptığı anket de o kadar normal değil!

Bu böyle.

TRT’yi TRT olarak kalmakla, yani devletçi zihniyette durarak izlenme oranı kaybı yaşadığı yönünde eleştirenlerin şimdi geldikleri noktaya bakar mısınız?

TRT hayatın içine –ne demekse hayatın içi- çekilmeye çalışılıyor; bu kez de ona “Sen devlet televizyonusun, böyle yapmaya hakkın yok” deniliyor…

Aslında esas olan tüm yayın kuruluşlarına etik anlayışı getirebilmek…

TRT için ayıp olan şey, neden diğer kanallar için ayıp olmasın…

Devletin televizyonundan milletin hassas duygularına saygı bekleyenler, neden kendilerini bu işin dışında tutuyorlar ki?

Uğur Dündar çıksın; “bu ülkede maden işçiliği yapmak üzere binlerce üniversite mezunu sırada beklerken ben milyar dolarlar alamam” desin…

Ya da uygun fiyatla TRT’de program yapmaya başlasın…

Biz de ona ‘adamın kralı’ diyelim…

Fatih Terim de “Ben devletimden bu kadar maaş almaya utanırım” desin ilk önce…

Sonra kendisiyle ilgili yapılan bir ankete tepki gösterme hakkı olsun…

TRT’ye gelince etik olmayan şeyi yıllardır kendileri yapanların ikiyüzlülüğünü ifade etmek istedim.

Oysa istediğim şeyler değil bunlar…

Keşke herkes yüzünü bu halkın gerçeklerine dönse!