İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanvekili Erdoğan:
"İnsanlar kimlikleri, mezhep olsun, ırk olsun, din olsun temelinde ayrıştırılmaya ve birbiriyle çatıştırılmaya çalışılıyor. Bütün bunlar belki de kadim değerlerimizi ve medeniyetimizi tamamen yok etme gayretiyle tasarlanıyor. Bugün bu kardeşlik iklimini y
KOCAELİ (AA) - İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanvekili Bilal Erdoğan, "İnsanlar kimlikleri, mezhep olsun, ırk olsun, din olsun temelinde ayrıştırılmaya ve birbiriyle çatıştırılmaya çalışılıyor. Bütün bunlar belki de kadim değerlerimizi ve medeniyetimizi tamamen yok etme gayretiyle tasarlanıyor. Bugün bu kardeşlik iklimini yaşayamadığımız, yaşatamadığımız bu dönemeçte bu coğrafyada yaşananlarla baktığımız zaman İsrail'in güvenliğine yönelik örgütlenme, strateji oluşturulmaya çalışıldığını görüyoruz." dedi.
Erdoğan, Başiskele'deki bir otelde düzenlenen Türkiye Öğrenci Meclisi Başkanları Kurultayında yaptığı konuşmada, dünya ve Türkiye'nin bir dönüm noktasında olduğunu belirterek, gençlerin Türkiye'nin geleceğini elinde tuttuğunu, dünyanın geleceğine de damgasını vuracağını anlattı.
Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafya şartları ve tarihi derinliklerinin kendilerini hayati dönemeçlerle yüz yüze bıraktığını ifade eden Erdoğan, bölgede devletlerin parçalanmak istediğini, yeni federatif yapılanmalar oluşturulmaya çalışıldığını kaydetti.
Erdoğan, 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan sınırların tartışılır hale getirilmeye çalışıldığını dile getirerek, şöyle konuştu:
"İnsanlar kimlikleri, mezhep olsun, ırk olsun, din olsun temelinde ayrıştırılmaya ve birbiriyle çatıştırılmaya çalışılıyor. Bütün bunlar belki de kadim değerlerimizi ve medeniyetimizi tamamen yok etmek gayretiyle tasarlanıyor. Bugün bu kardeşlik iklimini yaşayamadığımız, yaşatamadığımız bu dönemeçte bu coğrafyada yaşananlarla baktığımız zaman İsrail'in güvenliğine yönelik örgütlenme, strateji oluşturulmaya çalışıldığını görüyoruz."
- "Eskiden müttefiklere hatalarını yüzüne vurmayan bir Türkiye vardı"
Egemen güçlerin İsrail'in güvenliğinden anladıklarının İslam ülkelerinin istikrarsızlaştırılması yönünde olduğunu anlatan Bilal Erdoğan, bunun dünyadaki barışı da tehdit eden zihniyetin ta kendisi olduğunu bildirdi.
Erdoğan, güneylerindeki terör devleti ve Kudüs'ün başkent olarak tanınması girişiminin de İslam ülkelerini ve Türkiye'yi kuşatma operasyonunun birer parçası olduğunu aktararak, "Şu anda neredeyse müttefiklerimizle mücadele içine neredeyse savaş içine sokulmaya çalışılıyoruz. Eskiden müttefiklere toz kondurmayan, eleştirmeyen, hatalarını yüzüne vurmayan bir Türkiye vardı. Biz buna alışarak büyüdük ama sizler bunu görmediniz. Çünkü sizler Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığı'nın ve Başbakanlığı'nın neslisiniz." değerlendirmesini yaptı.
Geçmiş yıllarda Türkiye'de yaşanan sıkıntılarla katsayı problemini anlatan Erdoğan, "Bir gün bakıyorsun hapiste olan Cumhurbaşkanımız, 3 sene, 4 sene sonra gümbür gümbür iktidara geldi ve geçtiğimiz 15 yılda o müttefik sandıklarımızın ağzının içine bakan, önlerinde el pençe divan duran bir Türkiye olmaktan çıkıp kendi menfaatlerimizi savunmanın ötesinde dünyadaki bütün mazlumların sözcüsü haline gelen bir Türkiye'yi yaşıyoruz." diye konuştu.
- "Aya adam gönderdiler de bu ülkenin gericileri onların elinden mi tuttu?"
Erdoğan, "alfabenin hızlı değiştirilmesinin maksadının geçmişle bağlarının kesilmesi olabileceğini" aktararak, İmam hatiplilerin Osmanlı Türkçesini öğrenerek geçmişle bağlarının yeniden tesis edileceğini kaydetti.
Bunun gericilik olmadığını belirten Erdoğan, gericiliğin "aydınım" diyerek bir arpa boyu yol gidememek olduğunu kaydetti.
Erdoğan, AK Parti iktidarlarına kadar Türkiye'nin ilericilerinin ülkeyi epeyi yönettiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Aya adam gönderdiler de bu ülkenin gericileri onların elinden mi tuttu? Paçasına mı yapıştı? Bu ilericilikten bahsedenler Batı'nın şekli unsurlarını kopyalayıp, onların teknolojisini, sanayi gelişimini, diğer bilim alanlarındaki gelişmesini kendi gündemlerine almadılar. Neden? Yani bir mandacılık zihniyetinin ötesine geçemediler. Ama şu anda karşımda oturan gençlerimiz Mehmet Akif'in özlemini çektiği o Asım'ın nesli karşımda duruyor. Sizler ilericilik neymiş kendini ilerici sananlara göstereceksiniz."
Ülkede değerlerle çatışmanın, kimliğinden tamamen soyutlanması için bir zihniyet bulunduğunu dile getiren Erdoğan, buradaki gençlerin bu zihniyetin karşısında hayat boyu durma iddiasında olacaklarını bildirdi.
- "Biz başlı başına bağımsız, özgür Türkiyeyiz"
Erdoğan, okul başkanlarının yükümlülükleri bulunduğunu anlatarak, bu ülkeye en çok zarar verenlerin hiç sorumluluk almadan ahkam kesenler olduğunu söyledi.
Bu zihniyetlerin Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesini de sekteye uğratmak istediğini aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:
"Türkiye Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, onun ekibinin önderliğinde bütün alanlardaki bağımsızlığını tahkim etmeye, kurtarmaya çalışıyor. Türkiye olarak biz ne transatlantik, ne de Avrasya ülkesiyiz. Necip Fazıl'ın ifadesi, 'Anadolu kendi başına bir kıtadır' diyor. Dolayısıyla 'bir köprüyüz' falan değil biz başlı başına bağımsız özgür Türkiyeyiz. Biz sıradan ulus devlet değiliz. Bir imparatorluk bakiyesi, güçlü devlet geleneği, ayrışmaz millet bağı, hayatının her bir zerresinde İslam düşüncesini hayata geçiren bir nizamın mirasçılarıyız. Böyle bir mirasın taşıyıcılarıyız."
Bilal Erdoğan, bağımsızlık savaşının bir yanının da kültür alanında olduğunu belirterek, kaliteli eğitimin kültürel ve siyasi dönüşümü gerçekleştirmede birincil öneme sahip olduğunu kaydetti.
Bir memleketi dış müdahaleden çok içinden gelen ihanetin sarsıp yıktığını ifade eden Erdoğan, bu bakımdan kültür, eğitim ve ekonominin birbirinden ayrılmaz parçalar olduğunu bildirdi.
Erdoğan, "15 yıldaki kazanımlarımızı düşünün, bunların sürdürülebilir olması altında güçlü bir kültürel tabanın olmasıyla ancak mümkündür" diyerek, şunları ifade etti:
"Aksi takdirde nice askeri zaferleriniz, nice siyasi genişlemeleriniz olur ancak bunlar İskender'in fetihlerine benzer, Cengiz Han'ın istilalarına benzer. Bunlar da saman alevi gibi sönüp gider. Bu sesleri, çokluğu, çoğulculuğu tek ses, anlamlı, ahenkli bütünlük haline getirebilme becerisi devlet kurma, devleti, milleti idare edebilme yeteneği demektir. Bizim ecdadımızın yüzyıllar boyunca başarabildiği bir şeydir. Dirilişimiz için kaynaklarımızı bileceğiz, onun üzerinden yeni bir düşünce mefkure, felsefe, edebiyat geliştireceğiz, bunu siz imam hatipli kardeşlerimiz yapacak. İmam hatipli kardeşlerimin bu kültür savaşında çok etkili mücadele vereceklerine benim şüphem yok. Ben de bu mücadeleyi vermeye çalışıyorum. Basit, sıradan, gelgit zevklerin, beğenilerin, ilgilerin dışına çıkıp, kalıcı, vizyoner, geniş ufuklu, yüksek beyni ve estetik beyni geliştiren imam hatipli kardeşlerim olduğu sürece 2023, 2071 Türkiye'sini tam bağımsız, öncü nitelikleriyle kurabiliriz."
Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy da Kocaeli'nin Türkiye'nin sanayi başkenti olduğunu belirterek, kentin limanları ve sanayisiyle Türkiye ekonomisine katkı sunduğunu söyledi.
Gençlerin en iyi şekilde yetişmesinin en büyük arzuları olduğunu anlatan Aksoy, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın koyduğu 2023, 2071 hedeflerinin hayata geçirilmesinde gençlerin önemli rol üstleneceğini bildirdi.
Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ise insanlığı hizmet edecek model insanların imam hatip okullarında yetiştiğini dile getirerek, imam hatip neslinin kendisine umut bağlanan bir yapıya sahip olduğunu kaydetti.
ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Gençlikten Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Ceylan da değişen dünyaya rağmen kendilerinin değişmeyen değerleri, imanları ve sünnetleri bulunduğunu aktardı.
Konuşmaların ardından ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Genel Başkanı Halit Bekiroğlu ve Ceylan, Erdoğan ile Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'a anı objesi hediye etti.
Kurultay yarın sona erecek.
AA
Kaynak: