İlker Başbuğ röportajının 2. bölümü
Genelkurmay eski başkanı İlker Başbuğ, “Paralel yapı tehlikesi bizim mağduriyetimizden daha öncelikli bir konu” dedi. Ardından da özeleştiri yaptı: Bizim de yanlışlarımız oldu. Cenazelere gidilir, namaz kılınmazdı" dedi
Cezaevinde müebbet hapis cezasını çeken Genelkurmay eski başkanı İlker Başbuğ, öleştirid de yaptı. İşe Sabah gazetesinin Başbuğ'la yaptıüğı röportajın 2. bölümü:
"Anayasa Mahkemesi, İlker Başbuğ için son derece önemli bir karar verdi. Tahliye için umudu artan Başbuğ’un açıklamaları ise gündemi değiştirdi. Silivri Cezaevi’nde Takvim gazetesine konuşan Başbuğ, son derece önemli açıklamalar yaptı. Başbuğ, paralel yapı tehlikesinin kendi mağduriyetlerinden çok daha öncelikli bir konu olduğunu söyledi. Türk Silahlı Kuvvetleri’yle (TSK) ilgili eleştiriler de yapan Başbuğ, şu açıklamalarda bulundu:
BİZİM DE YANLIŞLARIMIZ OLDU
Özeleştiri yapmamız lazım. Cenazelere gidilir, namaz kılınmaz. Orada, kenarda öyle durulur. Yazılı olmayan bir kural var sanki. Bizim de yanlışlarımız oldu. Orduevlerine, askeri tesislerde yapılan düğünlere, davetlere başörtülü ve sakallıların alınmaması konusu. Her ordunun kuralları var. Mesela Amerikan ordusunun tesislerine blue jeanle giremezsiniz. Yemin törenlerine alınmama konusuna cevap veremem. Hatadır. Kabul ediyorum bunu. Ertesi gün o çocuk şehit olunca, aynı hanımefendinin elini öpüyorsunuz
TSK’YA DİNSİZ KAMPANYASI
14 Nisan 2009′da Harp Akademileri’nde kapsamlı bir konuşma yaptım. “Din toplum için önemli. Ordu peygamber ocağı. Dinin önemini yadsıyamayız” dedim. Ancak yıllardır Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üst kademesi dinsiz, dine karşı gibi bir algı yaratılmak istendi. Silahlı Kuvvetler buna etkin şekilde karşılık veremedi. Bu kampanyaya en etkin duruş sergileyen benim. TSK hiçbir zaman dine karşı olmadı. Biz, istihbarat raporlarıyla falan, insanları dini inanışları nedeniyle ayrıştırmadık.
MİLLİ ORDU VURGUSU
Ben ‘milli ordu’yu çok önemsiyorum. TSK milli ordu vasfını yitirirse olumlu sonuç doğurmaz. Atatürk, 29 Ekim 1938′de son mesajını, Türk milletine değil Silahlı Kuvvetler’e vermiştir. O mesajında da milli ordu vurgusu yapmıştır. ‘Milli ordu’dan kasıt’, milletin ordusudur. Milleti temsil eder. Bütün yapıların, Hakkari’den Edirne’ye kadar, herkesin orada olması lazım. ‘Milli ordu’yla savaşanla ben savaşırım. ‘Milli ordu’da, etnisite olmayacak. Din, mezhep farklılığı gözetilmeyecek. Bu etnisiteden daha farklı. Bu, Türkiye için çok hassas bir konu.Mesela ben, “Şaban Arslan Alevi mi Sünni mi” dersem, bu çok tehlikeli bir yaklaşım olur.
SEÇİMLE GELEN SEÇİMLE GİDER
İlker Başbuğ, paralel örgüte de değindi. “Kumpas kapsamında mağdur edilen yüzlerce, binlerce insan var. Paralel yapı tehlikesi bizim mağduriyetimizden daha önemli” dedi ve ardından da yolsuzluk iddialarını değerlendirdi: “Efendim, yolsuzluk iddiaları var… Yolsuzluk varsa elbette üzerine gidilsin. Ancak seçimle gelen iktidar seçimle gitsin. Seçim dışı manevralarla iktidardan uzaklaştırma girişimleri darbeye girer. Ayrıca TSK da liyakata dayalı sistemi bir kenara bırakmalı. Askerler, siyasi iktidardan beklenti içine girmemeli.” Sabah