Hümeyra Uslu
“I'm Not a Muslim, but Ramadan Changed Me”
Ramazanla alakalı bir yazı yazma konusunda herhalde akla gelecek en son kişilerden biriyimdir. Bu tarz konularda her eli klavyeye vuran yazı yazmamalı ahkâm kesmemeli bana göre. Neyse ki bunun farkındayım da, başka bir yoldan gideceğim. Eleştirileriniz zihninizdeyken, henüz ses olmamışken durdurabilmişimdir inşallah.
Benim oruçla, ramazanla ilgili şahsi fikrilerimi merak etmediğinizi bildiğimden birkaç ilginç bilgiyi sizinle paylaşayım istiyorum. Nedir bu ilginç bilgiler veya size göre ilginç midir, ilginçse ne kadar ilginçtir bilemiyorum. Ama bahsini geçireceğim. Geçtiğimiz günlerde yabancı bir bayanın oruçla ilgili bi’ yazısına denk geldim. Aslında hiç okumak gibi bir niyetim yoktu ama bir anlık fark ettiğim “I am not a Muslim” ifadesi tüm dikkatimi yazıya vermemi sağladı. Müslüman değildi ama yazdığı başlıkla onun ne demiş olabileceğini merak ettim.
Charlotte Dando isimli bir bayan “I'm Not a Muslim, but Ramadan Changed Me” başlıklı bir yazı kaleme almış, başlığı aratınca siz de ulaşıp, tamamını okuyabilirsiniz. “Müslüman değilim ama Ramazan beni değiştirdi” başlığı ister istemez “Nasıl yani” sorusunu sormama sebep oldu. Soruyu sormamla yazdıklarında, gözden kaçırdığımız şeyleri bulmam bir oldu. Okumaya başladığımda ilginç şeyler de öğrenmeye başladım. Charlotte Dando yazısının bir yerinde uzun yaz günlerinde çevresindeki Müslümanların nasıl yiyecek içeceklerden uzak kaldığını bu durumun fazlaca “ona göre” enteresan olduğunu yazmış. Açken Allah’a yakın olma fikrinin ona göre zor olduğunu ve bunun nasıl bir his olduğunu merak ettiğini söylüyor ve şöyle devam ediyor Charlotte Dando: “Bu ramazan oruç tutmaya, o deneyimi yaşamaya karar verdim. Yeme içme aşığı bir insan olan ben, Müslüman olmadığım halde bu deneyimi merak edip bir aylığına İslam’ın söylediğini denedim. Denedim dediysem 30 gün şaka gibi. Mümkün mü? Belki 3 gün olabilir. Ramazan boyunca şunu fark ettim. Kendilerini belki de güçlü kılmak için Müslümanlar çoğu vakitlerini camilerde geçiriyorlar. Geceleri namazlarda bir araya geliyorlar. Müthiş bir topluluk ve sohbet ortamı. Kuran okuyorlar çoğu zaman. İslam hakkında bildiğim tek şey, Kuran merkezli bir din olması. Müslümanlar akşam yemeklerinde yemeklerini paylaşıp aileleriyle biraya geliyorlar. Çok etkileyici. Sanırım İslam dünyada en çok yanlış anlaşılan ve yanlış lanse edilen din. Sadece 3 gün oruç tutmuş olmama rağmen değişik bir tecrübe olduğunu haftalar geçse bile hissedebiliyorum. Ramazan bana çok şey öğretti sadece İslam hakkında, insanların orucu nasıl tuttuklarıyla ilgili değil, kendimi oruç esnasında çok güçlü hissettiğimi, açlığa karşı bu denli dayanıklı olduğumu. Yemeden içmeden kalabileceğimi bilmezdim. Empati duygumu geliştirdim ve insanın kendini nasıl kontrol ettiği konusunda koca bir ders aldım. Sadece 3 gün ama Ramazanın özel olduğunu düşünüyorum.”
Bundan sonrada pek çok şey yazmış Dando, Ramazanın tüm bir yılı düşündüren bir ay olduğundan, insanın kendine hâkim olma gücüne kadar, Ramazanın müthiş bir dönem oluşundan, tekrar oruç tutmayı deneyeceğine kadar bir sürü şey. Biz Ramazan gelmeden çile çekiyoruz “Nasıl olacak bu sıcakta Ramazan”, “Orucu tutmak zor olacak” gibi veya Ramazanı nasıl geçirmeli, Ramazan bize ne getirir, konularında tartışıp duruyoruz. Müslüman olmayan ama İslam’ı merak ettiğinden belki de Ramazan’ı tecrübe edinmek isteyen bir kişiden öğreniveriyoruz nasıl geçirmemiz gerektiğini. Ramazanın bize ne kazandırdığını. Oturup Hadis, kıssadan hisse, orucun hikmeti filan bilmesek okumasak bile, 3 günlük oruç, insanın haliyeti ruhiyesinde böyle değişimlere sebep olabiliyor demek ki.
Charlotte Dando’nun yazdıklarında çok fazla mesaj var almak isteyene. Almak istemeyen için makara konusu olabilir tabii. Dando yazısını inançların özgürce yaşanması gerektiğini söyleyerek bitiriyor. Seni tanımıyorum ama bazı tanıdıklarımdan çok daha fazla katılıyorum sana Charlotte Dando. Teşekkürler bu ders için.