Şu siyaset ne ilginç şey. Bazen öyle şeyler oluyor ki ‘evlere şenlik’ dersiniz. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 2011 seçimlerinin startını 1 Ekim'de Kars'tan verecekmiş. Bahçeli ve MHP'liler Ani antik kentindeki Sultan Alparslan'ın Fetih namazını kıldığı Fethiye Camii'nde cuma namazı kılmak istiyormuş. Akdamar Kilisesi’nde ibadete izin veren hükümet niçin buna izin vermesinmiş. Yahu anlıyorum, bence de izin vermeli hükümet. Özgürlükse herkese özgürlük. Ayasofya da ibadete açılmalı bu ayrı bir konu. Ama Bahçeli’nin amacı üzüm yemek mi ? bağcıyı dövmek mi? Dindarlara karşı mesafeli duran Bahçeli’nin Cuma namazına gittiğini ben görmedim, gören varsa haber versin ben de özür dileyeyim. Bildiğim kadarıyla kendileri sadece yılda bir iki kez bayram namazına gidiyor. Nereden çıktı bu Cuma aşkı…

***

2007 yılıydı tarihini hatırlamıyorum. Bir dostum MHP Genel Merkezi’ndeki mescidin imamının, Bahçeli tarafından kovulduğunu söylemişti. Bu olay 2008’de gazetelerde haber oldu. Kovulan imam Mehmet Demirdelen emekli müftüydü. Alpaslan Türkeş'in yakın dostu olarak bilinen bir isim. Türkeş’in emri ile defalarca Avrupa'ya ve ABD'ye gönderilmiş. MHP’nin Genel Merkezi, Kızılay’dan Balgat’a yeni binaya taşınınca, Mehmet bey partiye müracaat ederek, Genel Merkez'de bulunan mescide gönüllü imam olmak istediğini söyler, bu isteği kabul edilir. Başlangıçta 30 kişi olan cemaat imamın hitabeti ve güzel davranışları nedeniyle artar, özellikle Cuma günleri binleri aşar. Demirdelen hoca bir gün Genel Başkan Bahçeli'den randevu ister ve “Gençler, Başkan bir kez olsun Cuma namazına niye gelmiyor diye fısıldaşıyorlar. Cuma namazlarına teşrif etseniz” der. Bahçeli’nin cevabı “inşallah” olur. Aradan bir süre daha geçer.

Mehmet Demirdelen hoca bir gün, namazın ehemmiyeti ve Cuma namazının önemi üzerinde vaaz verirken şunları söyler: “Cuma namazlarını mazeretsiz üç kere üst üste kılmayanların eli bile sıkılmamalıdır” Bu vaazın iki gün sonrasında Mehmet hoca, Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin adamların tarafından karga tulumba Genel Başkanlık katına çıkarılır. Bahçeli, 70 yaşındaki Demirdelen hocaya elini uzatır. Mehmet Hoca da uzatılan eli sıkar. O ana kadar susan Bahçeli şöyle der: “Neden sıktın elimi? Hani benim elim sıkılmazdı?” Demirdelen durumu sonradan anlar ve “Vaazda ben Allah'ın emirlerini söyledim. Söylemese miydim?” der. Bahçeli şöyle der: “Derhal kovun bunu. Sakın ha bir daha Genel Merkeze de sokmayın. Teşkilatlar da yasak buna” 70 yaşındaki Mehmet hoca boynu bükük partiden ayrılır.

***

İşte dostlar Bahçeli’nin Cuma namazıyla ilgili tutumu budur. Şahitler duruyor. İsteyen gitsin MHP Genel merkezine sorsun. Müftü Demirdelen de bildiğim kadarıyla hala sağ. Allah uzun ömür versin. Şimdi diyeceğim şudur. Türk-İslam sentezi olarak ortaya çıkan ve büyük taraftar toplayan Ülkücülük, Bahçeli’nin kimyasına zıttır. Ne kadar Türkçüdür bilemem ama İslamcı olmadığını herkes biliyor. MHP’nin, muhafazakar Erzurum, Elazığ, Erzincan, Kayseri, Yozgat gibi çeşitli illerde yok olma noktasına gelmesinin altında bu sorun yatmaktadır. Hükümete nazire olsun diye Cuma kılmayı istemek ve bunu şova dönüştürme gayreti de fayda vermeyecektir. Gerçek ülkücülerin Bahçeli’yi partiden uzaklaştıracağı günler hiç de uzak değildir.

Aktifhaber -Yakup Kenanlı