İnternette "gizli belge" merkezi
WikiLeaks, güç odaklarına ait belgeleri yayınlayarak gizli belge üssü görevi görüyor
ABD ordusuna ait bir helikopterin Bağdat'taki masum sivil halka saldırı görüntülerini yayınlayarak nam salan WikiLeaks sitesi üç buçuk yıldır dünyadaki muhbirlerin sözcülüğünü üstlenmiş durumda. WikiLeaks, özellike güç odaklarına ait belgeleri yayınlayarak bir nevi gizli belge üssü görevini üstleniyor.
Irak'ın başkenti Bağdat'ta bir cadde. Bir askeri helikopter kamerasından caddedeki sivilleri görmek mümkün. Kısa bir süre sonra helikopter yayılm ateşine başlıyor. Siviller can havliyle kaçışıyor. Ama aralarında iki silahsız Reuters muhabirinin de bulunduğu 12 kişi yaşamını yitiriyor. İki çocuk ağır yaralanıyor.
2007'nin Temmuz ayında Amerikan ordusu tarafından düzenlenen masum sivillere yönelik bu saldırının videosu yaklaşık üç yıl sonra bu nisan ayında dünya medyasına sızdı. Dünya televizyonlarında gösterilmesinden sonra ABD ordusunda özellikle görüntünün nasıl sızdığına dair bir soruşturma başlatıldı.
ABD ordusunu ve dünya medyasını ayağa kaldıran bu sızıntı görüntünün kaynağı WikiLeaks (leak İngilizce'de sızma) sitesiydi. Evet, dijital ansiklopedi Wikipedia'nın ismine gönderme yapan adıyla bir gizli belge üssüydü. 2006'nın aralığında faaliyete geçmesinden beri WikiLeaks sitesi ABD'nin Guantanamo'daki tutsak kampının iç yazışmalarından NATO'nun Afganistan'la ilgili gizli planlarına, Irak'taki ABD askerlerinin yayılma hareketlerinden Scientologoy tarikatına ait gizli rehberlere kadar sayısız belgeyi yayınladı.
Siteyi meşhur eden olaylardan biri de İzlanda'daki banka iflaslarıyla ilgiliydi. 2009'da, İzlanda'daki banka krizinin en sıkışık günlerinde RUV kanalının muhabiri Kristinn Hrafnasson gizli bir mesaj aldı: İzlandalı bankacılara ait gizli belgelerin internete konduğu haberi gelmişti kendisine. Gönderilen linke tıklayınca gözlerine inanamadı: Kaupthing Bankası'nın hesap dökümleri, e-mailller, gizli toplantıların raporları, hepsi bir web sitesindeydi. Hatta bu site sayesinde bankanın en büyük kredileri kendi sahiplerine verdiğini gördü.
Belgelerin gerçek olduğuna kanaat getirdikten sonra Hrafnasson gerekli röportajları yapıp haberi yayınlanmak üzere teslim edeceği sırada RUV kanalına bir mahkeme kararı geldi. Mahkeme, bankacılık sırrı olduğunu öne sürerek bir röportajın yayına yasak getirmişti.
Bunun üzerine RUV kanalı haber bülteninde röportajları yayınlamadı ama olayı anlatıp sitenin adresini verdi: WikiLeaks. Banka iflasları konusunda son derece hassas binlerce İzlandalı bir anda siteye hücum edip bahsi geçen belgeleri bizzat kendi gözleriyle okudu. Birkaç günde WikiLeaks sitesi İzlanda'da milli kahraman haline geldi.
WikiLeaks Aralık 2006'da dünyadaki muhbirler için bir sığınak olması amacıyla kuruldu. Amacı, işyerinde patronlarının veya müdürlerinin, siyasılerin kanun dışı işlerini tespit eden kişilerin isimlerini saklamak suretiyle ellerindeki belgeleri paylaşmasını sağlamaktı.
Sitenin kurucularından Avustralyalı Julian Assange (39) üç yıldır adeta bir sözcü gibi çalışıyor. Assange, gençliğinde bilgisayar hacker'lığı yapmış. Sonra bir internet servis sağlayıcı şirket kurmuş. Bir süre de gazetecilik yapmış. Ama ona meşhur eden bir grup arkadaşıyla kurduğu Wikileaks oldu. Wikileaks'in rahatsız ettiği çok sayıda güç odağının hedefinde olduğu için sürekli seyahat ediyor, cep telefonu numarasını sürekli değiştiriyor, hep kısık sesle konuşuyor, kısacası adeta bir hayalet gibi yaşıyor.
Wikileaks için halen 800'e yakın gönüllü gazeteci ve bilgisayar teknisyeni çalışıyor. Binlerce kişi de zaman zaman onlara omuz veriyor. Özellikle teknisyenler kilit bir rol oynuyor. Çünkü sıklıkla hacker'ların saldırısına uğruyorlar. Örneğin geçen yıl Tibetli rahiplerin katledilmesiyle ilgili belgeler yayınladıktan sonra Çin'den gelen çok yoğun bir saldırıyla karşılaştılar. Ancak uluslararası telekom firmalarıyla yaptıkları gizli anlaşmalarla çözebildiler. Sitenin başı hukuki sorunlarla derde girdiğinde ise yine gönüllü bir avukatlar ordusu savunuyor WikiLeaks'i.
Sistem nasıl işliyor
Wikileaks kanuni engellerle karşılaşmamak için gayet karmaşık bir işleyiş sistemi benimsiyor. Sitede yayınlanacak belge öncelikle ilk yaratıldığı bilgisayar programından çıkarılarak şifreleniyor. Sonra uzun bir yolculuğa başlıyor. Önce İsveç'teki bir server'da depolanıyor, çünkü bu ülkede gazeteciler haber kaynaklarını tamamen gizleme özgürlüğüne sahip. Sonra belgenin bir kopyası Belçika'ya yollanıyor. Burada da bilgi işlem çalışanları kaynaklarını gizleme hakkına sahipler. Son olarak belge adı saklı bir ülkeden deşifre edilip kullanıma sokuluyor. Belgelerin güvenliği ve hacker saldırılarına karşı birçok ülkede depolama için yedek server'lar tutuluyor.