İran'da düşen özel Türk uçağı
Düşen özel uçakta kızını kaybeden İş adamı Hüseyin Başaran:- "(Kazanın nedeni) Pilotaj hatası gibi gözüküyor. Rapor çıkmadan bir şey konuşmak belki ters ama ön gelen bilgilere göre uçağın bir arızasının olmadığı, pilotajdan kaynaklanan bir düşmenin olduğu
İSTANBUL (AA) - İran'da düşen özel uçakta kızı Mina Başaran'ı kaybeden İş adamı Hüseyin Başaran, "(Kazanın nedeni) Pilotaj hatası gibi gözüküyor. Rapor çıkmadan bir şey konuşmak belki ters ama ön gelen bilgilere göre uçağın bir arızasının olmadığı, pilotajdan kaynaklanan bir düşmenin olduğu söyleniyor. Gerçekleri tabii ki rapor açıklanınca hepimiz, sizinle beraber biz de öğrenmiş olacağız." dedi.
İstanbul Airshow'u gezen Başaran, daha sonra Atatürk Havalimanı Genel Havacılık Terminali'nde bulunan, ön cephesinde kızının adını taşıyan "Mina" yazısı bulunan MC Havacılık Hangarı'nda basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Hüseyin Başaran, havacılıkta yatırımlarına devam edeceğini, Türk havacılık sektörünün büyümesi adına elinden geleni yapacağını söyledi.
Avrupa ve dünyada olmayan bir havacılık merkezi yaptıklarını dile getiren Başaran, "Buraya 21 adet iş jeti alabiliyoruz. Bunların çoğunun bakım onarım yetkileri var. 40 kişi çalışıyor operasyon olarak. Dünyanın her tarafından gelen uçaklara bakım yapabiliyoruz." diye konuştu.
İran'da düşen özel uçakta 3'ü mürettebat toplam 11 kişinin hayatını kaybettiği kazayla ilgili de konuşan Başaran, elim bir olay yaşadıklarını söyledi.
-"Onun anısına ve hatırına işi daha da büyüteceğim."
"Kızımı kaybedince herkes, 'Kapatır, yapmaz, uçaklarını satıyor' gibi dedikodular çıkarttılar' diyen Başaran, şöyle devam etti:
"Hayır, bunun aksine kızımın ismini hangar girişine ve uçağın kapısına yazdım. Kızım, benim uçağımda öldü. Onun için çok acı bir şey ama tabii onun anısına ve hatırına işi daha da büyüteceğim. Büyütmeyi düşünüyorum. Belki de Avrupa'nın en büyüğü olacağım bu konuda. Kazayla ilgili uçağın kara kutusu Fransa'da açıldı. Ön raporu, uçak İran'da kırım olduğu için İran sivil havacılığının açıklaması gerekiyor. Onların da eli kulağında diye söylediler. Ön raporu, herhalde önümüzdeki günlerde, belki bir ay içinde açıklayacaklar diye ümit ediyoruz."
Hüseyin Başaran, kazanın kaynağına ilişkin bazı iddiaların hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:
"Pilotaj hatası gibi gözüküyor. Rapor çıkmadan bir şey konuşmak belki ters ama ön gelen bilgilere göre uçağın bir arızasının olmadığı, pilotajdan kaynaklanan bir düşmenin olduğu söyleniyor. Gerçekleri tabii ki rapor açıklanınca hepimiz, sizinle beraber biz de öğrenmiş olacağız. Uçağın bütün bakımları, her türlü şeyi, yapılmış bir şekildeydi. Uçağın uçmasıyla ilgili bir sıkıntı yoktu."
İran sivil havacılığı, uçak firması ve bazı Türk yetkililerin Fransa'nın başkenti Paris'e giderek uçaktaki kara kutu kayıtlarını dinlediklerini hatırlatan Başaran, oradan kendilerine gelen bilgilerin kazanın nedeninin pilotaj hatası olduğunu gösterdiğini bildirdi.
Başaran, gelen bilgilere göre kaza yapan uçağın bir arızası olmadığının kendilerine iletildiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Uçağın kaptan pilotu Beril Gebeş'in cenazesi de bulunamadı. İran devleti elinden geldiğince, günlerce ve aylarca aradı. Fakat Beril Kaptan'ın cenazesini bulamadılar. Tabii ne oldu, ne etti bilemiyoruz ama yanındaki ikinci kaptanın vücudu, her şeyi ortada bir şekilde duruyor, yani parçalanmamış şekilde. Benim düşüncem belki oradaki vahşi bir hayvan cenazeyi gece düştüğünde aldı. Çekti, götürdü. Bazı soru işaretleri akla geliyor ama size şunu söyleyeyim: Beril Kaptan uçağın içindeydi. Herkes 'Beril yoktu, tek başınaydı.' Öyle bir şey yok. En son Beril Kaptan ile Dubai'den ben konuştum. 'Hava çok güzel efendim, kalkıyoruz. Kızlar, çok mutlu, arkadalar. Sekiz buçuk gibi görüşürüz. Havada da hiçbir şey yok. İnince ben sizi ararım' dedi. Ondan bir saat sonra uçağın radardan kaybolduğu haberini aldık, ondan sonra yıkıldık. Kızım da uçak kalkmadan önce beni aradı. 'Teşekkür ederim babacığım. Çok eğlendik. Her şey için çok teşekkür ederim. Akşam geliyoruz. Çok da mutluyuz. Gelince görüşürüz' dedi. Ondan sonra da bir saat sonra onları kaybettik. Hepsi bizim çocuğumuzdu. Hepsi elimizde büyümüştü. Olmayacak iş. Alın yazısı diyelim."
- "Onları yaşatacağız artık. Başka çaremiz yok."
Kazada ölenler için uçuş okulu veya bir üniversite açma gibi projelerinin olduğunu dile getiren Başaran, "Her şey onlar için. Onları yaşatacağız artık. Başka çaremiz yok." şeklinde konuştu.
İş adamı Başaran, konuşmaların ardından kızının fotoğraflarının bulunduğu anı odasını basın mensuplarına gezdirerek, hangarla ilgili bilgilendirmede bulundu.
- Olay
İş adamı Hüseyin Başaran'ın kız Mina Başaran, 11 Mart'ta İstanbul'a gelmek üzere Birleşik Arap Emirlikleri'nden havalanan Başaran Holding'e ait özel uçağın, İran'ın güneydoğusundaki Çaharmahal ve Bahtiyari eyaletinin Şehrikürd kentine bağlı Durk Enar köyü yakınlarına düşmesi sonucu hayatını kaybeden 3'ü mürettebat, toplam 11 kişi arasında yer alıyordu.
AA
Kaynak: