Oğuzhan İskenderoğlu, Kastamonu'da dönerin ilk yapıldığına dair iddialara karşı şu açıklamalarda bulundu: "Tarih, birisinin bir şey söylemesi ile değil, belgelerle, kanıtla olur. 157 yıldır bu işi devam ettiriyoruz. Dedelerim bu işe başladığında fotoğraf henüz icat olmamıştı. İşletmemiz, Türkiye'nin en eski üç şirketinden biri olarak tarihe tanıklık ediyor."

150 Yıllık Döner Ocağı ve Osmanlıca Tabela

Büyük dedesinin döner ocağının 150 yıl öncesine ait olduğunu belirten İskenderoğlu, dükkanın tabelasının Osmanlıca yazıldığını ve 157 yıllık geçmişe sahip olduğunu söyledi. İskenderoğlu, "Elimizde eski fotoğraflarımız var. Bu fotoğraflar ve belgeler konağımızın içerisinde şifre ile girilen özel bir odada muhafaza ediliyor" dedi.

Döner Tartışmaları: "Kıyma ve Yaprak Kullanımı"

Son dönemde dönerin kıyma mı yoksa yaprak etten mi yapılması gerektiğine dair tartışmalara da değinen İskenderoğlu, "Döner hem kıyma hem yapraktan oluşur. Göçebe Türk toplumunda küçükbaş hayvanlar tercih edilirdi. Et kıyılarak yemeklerde kullanılırdı. Döner de bu gelenekten gelir" açıklamasında bulundu.

Yunanistan ve Almanya ile Döner Mücadelesi

İskenderoğlu, dönerin tarihine dair sadece Türkiye içinde değil, Yunanistan ve Almanya gibi ülkelerle de mücadele verdiklerini belirtti. "Birilerinin çıkıp bir şeyler söylemesinin temeli yok. Bizler Yunanistan ve Almanya'ya karşı dönerin tarihini savunmaya devam ederken, Kastamonulu ustaların böyle bir çıkış yapması vakit kaybettirici" ifadelerini kullandı.

"Bizim Amacımız İki Kebap Satmak Değil"

Oğuzhan İskenderoğlu, işlerinin sadece kebap satmak olmadığını, 157 yıllık bir markayı yaşatmak olduğunu vurguladı. "Biz bir kebap satarken, iki kebap satalım derdinde değiliz. Bir tabağın içinde sadece et, yoğurt olmasından ziyade bir şehirle, bir ülkeyle birleşmiş 157 yıllık bir markadan söz ediyoruz" dedi.

Sonuç

İskenderoğlu ailesi, dönerin tarihine dair iddiaları belgeler ve fotoğraflarla savunarak, 157 yıllık geçmişlerini koruma çabasını sürdürüyor. İskenderoğlu, tarih yazmanın belge ve kanıtla mümkün olduğunu vurgulayarak, Kastamonu'dan gelen iddialara karşı Bursa'daki lezzet mirasını savunmaya devam ediyor.