GAZİANTEP (AA) - Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Eşref Dawaba, İslam ekonomi metodunun bütün insanlığa yönelik olduğunu ve adalet üzerine tesis edildiğini belirtti.

Dawaba, Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) İlahiyat Fakültesi ile Suriyeli Alimler Birliği iş birliğinde, GAÜN İlahiyat Fakültesi'nde düzenlenen "İslam Ekonomisi" konulu konferansta yaptığı konuşmada, İslam'ın imani kalkınmayla beraber, iktisadi kalkınmayı da yeğlediğini ifade ederek, her şeyin denge ve gerçekliğe dayandığını söyledi.

İslam iktisadının kaynağının Allah'ın şeriatı olduğunu aktaran Dawaba, insanların maddi ve manevi ihtiyaçlarının da şeriat çerçevesinde belirlendiğini kaydetti.

İslam'ın hayali bir din olmadığını, İslam iktisadının da gerçekçi sistem üzerine kurulduğunu dile getiren Dawaba, "Gerçekleri görerek, yorumlayarak ayağa kalkmıştır. İslam iktisadı, sadece Müslümanlar için değil, insanlar için uygun sistemi gerçekleştirmek üzere vardır. Uluslararası bir sistemdir." dedi.

- "Müslüman ülkeler İslam ekonomi sistemini kullanmıyor"

Batılı ülkelerin krizden çıkmak için İslam iktisadına yöneldiklerini ifade eden Dawaba, şunları kaydetti:

"İslam ekonomi metodu, bütün insanlığa yöneliktir, adalet üzerine tesis edilmiştir. 2008'de uluslararası ekonomik kriz çıktığında Vatikan'da Papa, İslam ekonomisinden yararlanmak gerektiğine değindi. 'Krizden çıkmak için İslam'ın getirmiş olduğu prensiplere dayanabiliriz' demiştir. İtalya'daki gazeteciler, o zaman İslam'ı uluslararası krizin tek çözümü olarak yazdı. Faiz oranlarını sıfıra düşürdüler, ucu açık olan satışı durdurdular. İslam iktisadına aykırı olan her şeyi kendi sistemlerinden uzaklaştırdılar. Bence bu ekonomi, batılıların İslam iktisadını anlamaları için hayırlı oldu. Sadece İtalyanlar değil, Ruslar da Sovyetler Birliği dağıldığında İslam iktisadına yöneldi. Mihail Gorbaçov, El- Ezher Üniversitesine heyet göndererek İslam iktisadıyla kendilerine çıkış yaratacak sistemi araştırdılar. İslam ekonomisine hayran kaldılar. Müslümanlara, 'Elinizde böyle mükemmel bir sistem varken nasıl geri kalırsınız?' diye sorduklarında Müslüman ülkelerin bu sistemi kullanmadığını öğrendiler."

Dawaba, batılı devletler, alemlere rahmet olarak gönderilen Hazreti Muhammed'e hakaretler yağdırdığında hiçbir Müslüman ülkenin yaptırım yapmadığını ama veliahtlara bir şey dediklerinde ekonomik yaptırımlar uyguladığını dile getirdi.