İzmir'de 101 Tesisin Toplu Açılış Töreni
Başbakan Binali Yıldırım: (1)- "CHP'li bir densiz milletvekilinin dediği gibi demiyoruz, İzmir vatanseverleri denize dökmez, İzmir PKK'yı, FETÖ'yü denize döker, Türkiye düşmanlarını denize döker. İzmir ile sen dalga mı geçiyorsun? İzmir, istiklalin, zafer
İZMİR (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "CHP'li bir densiz milletvekilinin dediği gibi demiyoruz, İzmir vatanseverleri denize dökmez, İzmir PKK'yı, FETÖ'yü denize döker, Türkiye düşmanlarını denize döker. İzmir ile sen dalga mı geçiyorsun? İzmir, istiklalin, zaferin başarıyla kazandırıldığı şehirdir. İzmir, Cumhuriyet'i kuran şehirdir. İzmir, demokrasiyi, çok partili hayatı başlatan şehirdir. İzmir, her zaman Türkiye'nin dünyaya açılan aydınlık yüzüdür. Sizin gibi kin, nefret kusan insanların İzmir'de yeri yok, İzmirlilerin arasında yeri yok." dedi.
Başbakan Yıldırım, Atatürk Voleybol Vestel Venüs Arena'da Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından yaptırılan 101 tesisin açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin dört bir yanında açılış rüzgarlarının estiğini belirterek, "Veysel hoca yapmakla yorulmuyor, biz açmakla yoruluyoruz." ifadesini kullandı.
İzmir'e de ellerinin boş gelmediğini, her gelişlerinde yeni bir eserin, yeni bir hizmetin açılışını gerçekleştirdiklerini kaydeden Başbakan Yıldırım, "Değerli yol arkadaşlarım az önce Menemen'de Menemen-Çandarlı otoyolunun temelini attık. 76 kilometre otoyol, 1,5 milyar liraya mal olacak. İzmir için helali hoş olsun. Güzel İzmir her şeyin en iyisine layık." diye konuştu.
- "İzmir, Cumhuriyet'i kuran şehirdir"
CHP Konya Milletvekili Mahmut Bozkurt'un sözlerine işaret eden Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:
"CHP'li bir densiz milletvekilinin dediği gibi demiyoruz. İzmir vatanseverleri denize dökmez, İzmir PKK'yı, FETÖ'yü denize döker, Türkiye düşmanlarını denize döker. İzmir ile sen dalga mı geçiyorsun? İzmir, istiklalin, zaferin başarıyla kazandırıldığı şehirdir. İzmir, Cumhuriyet'i kuran şehirdir. İzmir, demokrasiyi, çok partili hayatı başlatan şehirdir. İzmir, her zaman Türkiye'nin dünyaya açılan aydınlık yüzüdür. Sizin gibi kin, nefret kusan insanların İzmir'de yeri yok, İzmirlilerin arasında yeri yok. İşte bu güzel şehre hizmet etmek ve birbirinden güzel eserleri kazandırmak bizim boynumuzun borcu. Biz her zaman siyaseti millete hizmet olarak gördük. Dedik ki, eğer siyaset millete hizmet için bir işe yarıyorsa biz onda varız, hizmet olmayan siyaset varsın olmasın dedik. O gün bugün İzmir'e ne söz verdiysek yapa yapa geliyoruz."
- "Alsancak Stadı'nın ihalesi 28 Nisan'da atılacak"
Başbakan Yıldırım, Orman ve Su işleri Bakanlığının Ege Bölgesi'nde yaptığı 101 eserin açılışını yaptıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Toplam tutarı 1 milyar 800 milyon. Sabah 1,5 milyarlık temel attık, etti 3 milyar 300 milyon, öğleden sonra 500 milyon liralık kentsel dönüşüm projesi Karabağlar'da temel atacağız. Bir günde İzmir'e kazandırdığımız eserlerin toplam tutarı 3,5 milyarı geçiyor, helalı hoş olsun, İzmir için ne yapılırsa yeridir. Çünkü İzmir yıllardır maalesef yerel hizmetlerden hak ettiği payı alamıyor. İzmir'e dedik ki, 3 tane stadyum yapacağız. Karşıyaka, Göztepe, Alsancak.. Ne dediler, 'olmaz, yapamazsınız, yaptırmayız.' Ve ne yaptılar, işi mahkemeye taşıdırlar. Karşıyaka ve Göztepe'yi mahkemeye verdiler. 'Alsancak'ı da AVM yapacaklar bunlar, stat filan yapmayacak, İzmirlileri kandırıyorlar' dediler. Yalan söylüyorlar, biz senin gibi yalanı tığın üzerinde durduranlardan değiliz. Biz söz verdik mi yaparız. Yapamayacağımızın sözünü vermeyiz. Alsancak Stadı'nın ihalesi 28 Nisan'da atılıyor. İzmirimize ve Altay Kulübümüze de hayırlı olsun. Asırlık Altay kulübümüz her şeyin en iyisine layık. Karşıyaka ve Göztepe statlarını halen engellenmeye çalışıyorlar, itirazlar var. Buradan İzmir'in ayak bağı olan, İzmir'e yapılacak bu büyük eserlere sürekli engel çıkaran, sürekli bu engellerle İzmir'in projelerini geciktirenleri değerli İzmirli hemşehrilerime şikayet ediyorum. Onlara 16 Nisan'da öyle bir cevap verelim ki artık daha engel çıkaramasınlar."
"Engelli koşu" ile bu kadarının yapabildiklerini, 16 Nisan'dan itibaren engelsiz koşunun başlayacağını kaydeden Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
"14 yılda hem iş yaptık, hem de engelleri temizleye temizleye geldik ama AK Parti'den önce neydi, engeller öylesine güçlüydü ki, her vesayette, her engelde demokrasi kesintiye uğradı, Türkiye kazandıklarını kaybetti. 50-60 arası dünya ortalamasını iki katı büyüyen Türkiye, 60-79 arasında dünya ortalamasının yarısına düştü. 80-90 arası dünya büyümesinin iki katı olan Türkiye, 90-2001 arası yarısına düştü. 2001'de Türkiye maalesef öylesine büyük bir krize geldi ki, 2011'e kadar 2001 krizinin borçlarını ödemekle vakit geçirdik. 638 milyar borç ve faiz ödedik 2001 krizinden sonra. Bu kriz olmasaydı Ahmet Necdet Sezer anayasa kitabını Ecevit'in suratına atmasaydı, biz bu borcu ödemeyecektik. Kişi başına gelir 11 bin dolar değil, 14 bin dolar olacaktı. Sırf bu anlaşmazlık yüzünden kişi başına milli gelir 3 bin dolar azaldı, az arttı."
Başbakan Yıldırım, "Bu sistemin suyu mu çıktı" dendiğine işaret ederek, bu sistemin krizi ürettiğini belirtti.
Bu sistemin 1960'da, 1971'de, 28 Şubat'ta, 2001'de sonuç aldığına dikkati çeken Yıldırım, şöyle konuştu:
"Ondan sonra AK Parti geldi, yine denediler, 27 Nisan'da elektronik muhtıra ile denediler, postaladık geri gitti. 17-25 Aralık'ta denediler, yine püskürttük, olmadı Türkiye'nin en büyük partisini kapatmaya kalktılar. O da olmadı altın vuruşlarını yapmak istediler, 15 Temmuz'da devletten çaldıkları tankıyla, tüfeğiyle, helikopteriyle, uçağıyla geldiler. Orada da Recep Tayyip Erdoğan vardı, adamın dibi, adam gibi adam. Onun başbakanı vardı, hükümeti vardı ve kahraman Türk Milleti vardı. İşte orada darbecilere darbeyi vurduk, onların hesapları, milletin iktidarına tutmaz. Onların hesabı zayıf iktidarlardır. Vesayetle giden darbe ile gider, başka çaresi yok. İrade ile gelen, millet iradesiyle geleni kimse götüremez."
- "Garantili hükümet sistemi"
Başbakan Yıldırım, 16 Nisan'da halk oylamasına sunulacak sistemin çok açık olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Garantili hükümet, sandıktan hükümet çıkacak, illa çıkacak, ya çıkacak ya çıkacak başka yolu yok. Sandıktan sonraya bıraktığımız zaman başka yöne gidiyor iş. Otel odalarında, medya patronlarının evinde, sizin seçtiğimiz değil, başkalarının istediği hükümet oluyor. Bu sistemin en önemli özelliği yüzde 50 artı 1 ile millet 5 yıllığına Türkiye'yi kim yönetecek karar veriyor. Sonradan bu kararı ancak yine millet değiştirir. CHP, Atatürk'ten partiyi devraldığında Atatürk onlara bir vasiyet etti, 'Muasır medeniyetler seviyesine Türkiye'yi taşı'. Onlar, o gün vasiyeti vesayet anlamışlar ve vesayetin peşinden bir türlü ayrılmıyorlar. Yahu kardeşim yanlışı düzeltin. Atatürk vasiyet etti, 'vesayet' demedi. Vesayetten bu ülkeye hayır gelmez. Milletin iradesine tabi olun. İtaat edin millete rahat edin. Millete karşı, millete rağmen siyaset olmaz.
16 Nisan'da da millete karşı siyasetin işe yaramadığını siz de göreceksiniz. Terör örgütleri PKK'lısı, FETÖ'su, DEAŞ'ı onların uydusu olmuş HDP'si kol kola girmişler, Türkiye'nin geleceğini, aydınlık yarınlarını önlemeye çalışıyorlar. Başarabilirler mi? Başaramazlar ama Atatürk'ün partisi CHP'ye ne diyelim? O da tam bir perişanlık, ne dediğinden haberi yok."
- "Kardeş, yol yakınken dön"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun farklı meslek gruplarıyla bir araya geldiğinde, bu meslekleri ortadan kalkacağını söylediğini aktaran Yıldırım, "Nerede yazılıyor deyince, 'ya yanımda getirmedim, hatırlamıyorum' diyor. Kardeşim sen dalga mı geçiyorsun? Bu milleti bir şey bilmediğini mi zannediyorsun? Bu millet senin gibilerini cebinden 50 sefer çıkarır. Milletin aklıyla alay etmeye hakkın var mı? Kardeş, yol yakınken dön, bu sistem sana da lazım." diye konuştu.
(Sürecek)
AA
Kaynak: