İzmir'deki "Askeri casuslukta kumpas" davası
FETÖ/PDY üyelerinin sahte delil üreterek kumpas kurdukları iddialarına ilişkin 10'u tutuklu 68 sanığın yargılandığı davada müştekilerin ifadesinin alınmasına devam edildi
İZMİR (AA) - İzmir'deki askeri casusluk soruşturmasında, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyelerinin sahte delil ürettiği iddialarına ilişkin 10'u tutuklu 68 sanığın yargılandığı davada müştekiler ifade vermeye devam etti.
İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ve Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayıt alınan duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz yargılanan bazı sanıklar, müşteki ile taraf avukatları katıldı.
Müşteki askeri savcı Mustafa Ufuk Kök, Poyrazköy ve Balyoz davalarının soruşturmasını yürütürken tehdit mailleri aldığını, bu tehditlerle FETÖ'nün hedefi olduğunu anladığını söyledi.
Kök, "Fuhuş, insan ticareti, devletin gizli belgelerini bulundurma gibi suçlamalarla 2012 yılının Haziran ayında gözaltına alındım. 471 gün tutuklu kaldım. Balyoz davasına bakacak savcı bendim. Bir anlamda bana 'bunlara fazla müdahale etme, seni de alırız' demiş oldular. 17-25 Aralık operasyonları olmasaydı İzmir Askeri Casusluk davası devam edecekti. Beraat kararı sonrası göreve iade edildim. Hepsinden şikayetçiyim." diye konuştu.
Askeri Casusluk davasında 25 ay tutuklu kaldıktan sonra beraat eden emekli albay Coşkun Başbuğ ise beraat ettiği davada tutuklanan ilk kişi olduğunu ve en son kendisinin serbest bırakıldığını belirterek sanıkların üst seviyeden cezalandırılmasını istedi.
Başbuğ'un mahkeme başkanına "size göre sanık bana göre terörist" ifadesini kullanması sonrası sanıklar tepki gösterdi.
Askeri Casusluk Davası kapsamında gözaltına aldığı sırada bunun bir kumpas olduğunun farkına vardığını, dava sürecinde de kendinden emin olduğunu ve "gülerek teslim olduğunu" ifade eden Başbuğ, "FETÖ polisleri Ankara'da İşçi Partisi binasına göstermelik bir baskın yaptılar ve hesapta bu baskında benim görev yaptığım Ege Ordusu İstihbarat Başkanlığına ait bilgilerin olduğu bir CD ele geçirdiler. CD üzerinde 'Binbaşı Coşkun Başbuğ' yazıyor, dolayısıyla 'Bu CD'yi sen verdin' diye hakkımda soruşturma yürüttüler. FETÖ, insanlık tarihinin en aşağılık, en adi örgütüdür. Hiçbir değer yargısı olmayan, günahsız insanları yakan ahlaksız bir örgüt." diye konuştu.
Başbuğ, FETÖ tehdidini yakın çevresine anlattığını, bir süre sonra kendisine tehdit mektupları geldiğini ve örgüt yayını bazı gazetelerde aleyhinde haberler yayınlanması sonrası da Askeri Casusluk Davası kapsamında gözaltına alındığını anlattı.
Mahkeme başkanı duruşmayı yarına erteledi.
- Dava ve iddianame
"Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" iddialarına ilişkin İzmir Emniyet Müdürlüğüne 10 Ağustos 2010'da gelen ihbar e-posta üzerine başlatılan ve aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 357 sanık ve üst düzey askeri yetkili, devletin gizli bilgi ve belgelerini yabancı istihbarat servislerine vermekle suçlanmıştı. İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi, şubat ayında tüm sanıkların beraatine hükmetmişti.
Sahte deliller üretilerek kumpas kurulduğu iddiaları üzerine başlatılan soruşturmada ise 25 kişi tutuklanmış, 5 zanlı daha sonra tahliye edilmişti. Soruşturmaya ilişkin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve Fetullah Gülen'in bir numaralı sanık olarak yer aldığı 68 sanıklı iddianame İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.
İddianamede, sanıklar hakkında Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri kapsamında, "silahlı terör örgütü kuruculuğu, yöneticiliği, üyeliği, örgüt faaliyetleri kapsamında devlet ve ülkenin bütünlüğünü bozmak, hukuka aykırı kişisel verileri kaydetmek, iftira, kamu görevlisinin resmi evrakta sahteciliği, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek ve yaymak, özel hayatın gizliliğini ihlal, suç delillerini yok etmek, gizlemek, değiştirmek ve suç uydurmak" gibi suçlamalar yer alıyor.
AA
Kaynak: