Japonların sağlığı Sivas'ın "doktor balıklarına" emanet

Japonların sağlığı Sivas'ın "doktor balıklarına" emanet

"Doktor balıklar" olarak da bilinen ve sedef hastalığının tedavisinde etkili olduğu düşünülen balıkların bulunduğu Sivas'taki doğal kaplıcalar, termal sağlık turizmi kapsamında en çok turisti Japonya'dan alıyor- Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürü Tontuş

ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - "Doktor balıklar" olarak da adlandırılan, sedef hastalığının tedavisinde etkili olduğu düşünülen balıkların bulunduğu Sivas'taki doğal kaplıcalara, termal sağlık turizmi kapsamında en çok turist Japonya'dan geliyor.

Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürü Ömer Tontuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin sağlık turizminde kaplıcaların en önemli alanlardan biri olduğunu söyledi.

Kaplıca turizminin iki başlık altında ele alındığı belirten Tontuş, bunlardan birinin, kişinin kendi isteğiyle kısa süreli sıcak su kaynağının bulunduğu yerlerdeki seyahatleri kapsadığını ifade etti. Bunun ayrı bir alan olduğunu dile getiren Tontuş, "Diğeri ise sedef ya da romatizma gibi bilinen bir tıbbi hastalık durumunda, belirli bir tedavi için doktor önerisi ya da geleneksel tıp merkezlerinin önerisiyle gelinmesidir. Bunu "termal sağlık turizmi" diye isimlendiriyoruz" dedi.

- Termal sağlık turizminde reçete dönemi

Tontuş, "termal sağlık turizmi" tanımının, sağlık turizminin koordinasyonu Sağlık Bakanlığına verildikten sonra ortaya çıktığını hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Türkiye'de aslında 1990'lı yıllardan beri sağlık turizmi var. Norveç ile Balçova Termal arasında yapılan anlaşma, sağlık tesisinde tedavi anlaşmasıdır. Dolayısıyla 1990'larda bu işin geleceği görülmüş ancak sonraki 25 yıllık süreçte termal turizm üzerine bir şey yapılmamış.

Termal turizm ile termal sağlık turizmi arasındaki en önemli fark, birinin hekim kontrolünde ve hekimin reçete yazarmış gibi yazdığı bir etkinlikle devam etmesidir. Doktor, hastasına reçete yazar gibi belirtiyor ve 'günde maksimum 20 dakika sıcak suda kalınacak, bacakları germe egzersizi yapılmayacak, istirahat periyotları akşam 18.00-21.00 arasında olacak' gibi program belirliyor. Bu şekilde yapılan uygulama, termal sağlık turizmini kapsıyor."

- "En çok hastayı Bursa'daki tesisler alıyor"

İlgili reçetelerin, nöroloji, fizik tedavi, dahiliye, ortopedi, dermatoloji uzmanlarınca verilebildiğine dikkati çeken Tontuş, termal tesislerde yılda bir milyona yakın turistik faaliyet gerçekleştiğini söyledi. Tontuş, termal sağlık turizminde ise bu sayının şu an için daha az olduğunu belirterek, "Amaç tedavi olduğunda, ziyaretçi sayısı henüz yüz binler civarında" diye konuştu.

Termal sağlık turizminde farkındalığın kazanılması ve Türkiye'nin bu alanda dünyaya daha çok tanıtılmasıyla sayının her geçen yıl artacağını dile getiren Tontuş, buna yönelik çalışmanın Türkiye'de ilk defa yapıldığını bildirdi.

Tontuş, termal sağlık turizmi kapsamında tesislerin tek tek gezilerek, en çok hangi ülkelerden ziyaretçi geldiğinin incelendiğini belirtti. "Japon turistler, en çok termal suyu kullanmak adına Sivas'a geliyor" diyen Tontuş, şöyle devam etti:

"Japonya'da, Sivas'taki balıklar adeta efsane. Çünkü Japonya'da sedef hastalığı önemli bir problem. Bu nedenle, çok sayıda Japon turist, Türkiye'de Sivas'ı tercih ediyor.

Termal sağlık turizmi için en çok Norveç ve İsveç gibi Kuzey İskandinav ülkelerinden misafir geliyor. Norveçli turistler, en sık İzmir-Balçova ve yakınlarındaki tesisleri, İsveçliler ise Denizli ve İzmir'i tercih ediyor. Arap Yarımadası'ndan da termal sağlık tesisini kullanmak amacıyla Bursa tercih ediliyor."

Tontuş, yurt dışından gelen hastaların tercih ettiği tesisler içinde ilk sıranın Bursa'ya ait olduğunun altını çizerek, "En çok hasta alan tesislerin ilk ikisi Bursa'da. Buralar, Türkiye'den gelen toplam hastanın yüzde 30'unu kapsıyor. Hastaların yüzde 90'ı Arap Yarımadası'ndan. Avrupa'dan gelenlerin oranı ise yüzde 2 seviyesinde.

Afyonkarahisar ve Kütahya da sağlık turizmi için önemli iki merkez. Bu illeri tercih edenler arasında belirgin bir farklılık yok, her yerden ziyaretçisi olabiliyor. Afyonkarahisar'a İsveç'ten de Norveç'ten de Arap Yarımadası'ndan da Almanya'dan da turist geliyor. Kütahya için de aynı şey geçerli ama İzmir'in bir özelliği var. İzmir'e İskandinav ülkelerinden gelen turist ağırlıklı. Denizli'nin de ayrı bir özelliği var. Pamukkale dışında Karahayıt'ta yaklaşık 17 bin yatağımız var ve bunlardan bir grubu termal sağlık tesisi haline getirildi. Bu bölge için 14 bin yatak planlanıyor. 3,5 milyon metrekarelik arazide bir şehir yapılıyor. Şu anda çalışmaların yüzde 70'i tamamlandı."

AA

Kaynak:Haber Kaynağı