M. Ali Köseoğlu

M. Ali Köseoğlu

Kadınhanılılar sınavı geçti

Kadınhanılılar toplanmışlar…

Kadınhanı Belediye Başkanı Hulusi Çökgel de var, Kadınhanı Ziraat Odası Başkanı Mevlüt Asım Keş de… Neredeyse bölgelerinin tümünü temsil edecek bir isim ve bir muhtardan oluşan heyetle AK Parti Konya Milletvekili Sami Güçlü’ye dertlerini anlatıyorlar… Toplantıda bölgeden sorumlu AK Parti İl Başkan Yardımcısı Mustafa Kürkçü de var…

Dertleri pancar kotaları…

Ilgın Şeker Fabrikası’nın 2010 yılında işleyeceği toplam 850 bin ton şeker pancarının kotaları belirlenmiş… 2006 yılı kotalarına ortalama yüzde 14 düzeyinde artış yapılmış…

Ilgın’ın 143 bin 29 tondan 164 bin 300’e, Akşehir’in 119 bin 335 tondan 137 bine, Çeltik’in 110 bin 460 tondan 127 bine, Kadınhanı’nın 200 bin 816 tondan 230 bin 600’e, Yunak’ın 166 bin 360 tondan 191 bin 100’e çıkmış kotaları…

Sarayönü’nün pancar üretim kotası da Kadınhanı’nın içindeymiş…

İşte Kadınhanılıların itirazı da burada başlıyor…

Sarayönü’nün 2006 yılı kotası 22 bin tonken önce 26 bin tona sonra da 2010 yılında 35 bin tona çıkmış…

Yüzde 30’ları bulan bir artış…

Kadınhanı’ndan gelen heyet adına konuşan Kadınhanı Ziraat Odası Başkanı Mevlüt Asım Keş, “Biz de yüzde 30’luk bir artış istiyoruz” dedi haklı olarak…

Belediye Başkanı Hulusi Çökgel de, nedenlerini sıraladı: 270 bin dekar sulanabilen alanları olduğunu ve bu alanların bölge ekonomisine daha faydalı hale gelebilmesi için Sarayönü’ne tanınan yüzde 30’luk kota artışının kendilerine de sağlanması gerektiğini anlattı…

Tüm bunları büyük bir hassasiyetle dinledi Sami Bey… Her zaman olduğu gibi notlar aldı… Hiçbir söz boşa akmadı.

Kadınhanılıların anlattıkları kendi cephelerinden bakıldığında haklı olduklarını ortaya koyuyordu.

Sarayönü’ne bir imtiyaz mı tanınmıştı?

Aslında olay basit bir hesaplama hatasından kaynaklanmış…

Sami Bey, Şubat ayında Ilgın, Kadınhanı ve Sarayönü’nü ziyaret etmiş. Kadınhanı’nda Başkuyu Beldesi’nde yeni sulama kuyularının açıldığı söylenmiş kendisine ve kota istenmiş… Ilgın’ın Argıthanı, Aşağıçiğil ve Yukarıçiğil beldelerinin de sulama imkânları olduğu halde kotaları çok düşükmüş. Aynı şekilde Sarayönü’nden de kota artışı talebi iletilmiş kendisine…

Tüm bu talepler Şubat ayının 9’unda ilgililere bir notla iletilmiş…

-Argıthanı, Aşağıçiğil ve Yukarıçiğil’in sulama imkânlarının artması, kotalarının da sınırlı olması nedeniyle 2010 kotalarının yüzde 30-40 oranında artırılması…

-Kadınhanı Başkuyu Beldesi’nde yeni sulama kuyuları açılması sebebiyle 2010 kotasının 3 bin 500 tona çıkarılması…

Şimdi sıkı durun.

-“Sarayönü’nün 2006 yılı kotası 28 bin 100 tondur. 2010 kotasının 35 bin tona çıkarılması” denilmiş bilgi notunda… Buna ilaveten yeni sulama kaynakları açıldığı için Özkent’e 2 bin 750, Kuyulusebil’e 2 bin, Karatepe’ye bin, Çeşmelisebil’e bin ton kota tahsis edilebileceği belirtilmiş…

Biraz önce Sarayönü’nün 2006 yılı kotasının 22 bin tondan 26 bin tona çıkartıldığını yazmıştım ya…

Görüldüğü gibi yazıda Sarayönü’nün 2006 yılı kotası yanlışlıkla 28 bin ton olarak yer almış. Dolayısıyla 28 bin tondan 35 bin tona çıktığında olağanüstü bir artış yok…

Ama esas olan, 22 bin ve 26 bin ton rakamlarına bakıldığında var.

Şunu tüm heyet de anladı ki, Sarayönü’ne bir imtiyaz tanınmamış.

Heyet önce bunu kabul etti ve yine de Sami Güçlü’den -Kadınhanı’na da yüzde 30’luk olmasa da yüzde 20’lik bilemedin yüzde 10’luk daha- bir artış yapılmasını kendileri adına talep etmesini istediler.

Güçlü de bu talebi yetkililere ileteceğini, fakat olumsuz bir cevapla karşılaşma ihtimalinin yüksek olduğunu beyanla heyete şu can alıcı soruyu sordu:

-Arkadaşlar, ben sizin taleplerinizi ileteceğim. Fakat Kadınhanı’na bir kota artışı yapılması mümkün olmazsa Sarayönü’nün yapılan yanlışlıktan dolayı yüzde 30’ları bulan kota artışının iptalini sağlayalım mı? Ne dersiniz?

İşte Kadınhanılıların maksatlarının ‘bağcıyı dövmek değil üzüm yemek’ olduğunu ortaya koyan cevapları bu soruya geldi…

Hem Hulusi Çökgel, hem Mevlüt Asım Keş, hem de heyetin diğer tüm üyeleri böyle bir şey istemediklerini söylediler.

Yani Sarayönü’ne yanlışlıkla verilen kotanın iptal edilmesini sağlamaya dönük bir hamlede gözlerinin olmadığını ortaya koydular.

Doğrusu, eniştemden yola çıkarak kendime biçtiğim bir parçalık Kadınhanılılık yanımla gurur duydum.

Kadınhanılılar hem haklarını gayet tabi talep etmek için bir araya gelmeyi başarmışlar, hem de bir başka ilçeye yanlışlıkla verilmiş olan kota artışının iptalini istemediklerini üzerine basa basa söyleyerek insanlık sınavını geçmişlerdi…

Helal olsun…

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.