İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayıklan, prostat kanseri tedavisi gören hastaların kullandığı BCG SSI, I Mmucyst, Oncotice; hodgkin lenfoma kanserini tedavi etmek için verilen Deticene; cilt-karın içi-rahim ve testis kanserinde önerilen Bleocin ve meme kanserinde kullanılan Alkeran adlı kanser ilaçlarının piyasada olmadığını söyledi. Bu ilaçların bir süredir piyasada olmadığını ve sıkıntının her geçen gün arttığını belirten Sayıklan, ilaç sıkıntısının nedeninin SGK’nın ilaçlarda uyguladığı kur farkı ve fiyattan kaynaklandığını kaydetti.

Sayılkan, “Şu anda kanser ilaçlarının bir kısmında yine bu kur farkı ve fiyattan dolayı eminim ondan, uzun zamandır piyasada yok ve her geçen gün sıkıntı artıyor. İnsanlar şimdi feryat içinde nereden bulacağız diye. İşte yurt dışından getirecek insanlar aranıyor. Bu nedir? Daha çok kanser türlerinde kullanılan ilaçlar. Onlar da prostat, cilt kanserinde, lenfomada ve meme kanserinde kullanılan çok önemli ilaçların bulunmadığını söyleyebiliriz. Maalesef yok” dedi.

Vatandaşların kendilerine ve birliklerine başvurduklarını ancak bu ilaçların yurt dışından da getirilemediğini kaydeden Sayıklan, bunun nedenini ise şöyle açıkladı:

“Vatandaşlar hem bize hem de bizim birliğe başvuruyor. Birlik yurt dışından getiremiyor. Çünkü bunlar ruhsatlı ilaçlar. Sıkıntı orada. Biz neyi getirebiliyoruz? İşte hiç Türkiye’ye başvurmamış, Türkiye’de ruhsatı olmayan ilaçları getirebiliyoruz. Ama bunlar ruhsatlı olduğu halde getirilmediği için hiçbir şey yapamıyorsun.”

Sayılkan, üretici firmaların depolara mal sevkiyatı yapmaması nedeniyle eczanelerde kanser ilacı bulunmadığını anlatarak, devletin konuya acilen el atmasını istedi. Kanser, kan ürünü ve hemofili hastalarının kullandığı ilaçlarla ilgili tasarrufta bulunulamayacağını kaydeden Sayılkan, şunları söyledi:

“Burada aslında sorunun çözümü net. Fiyatı ne olursa olsun özellikle kanser, kan ürünü ve hemofili hastalarının kullandığı ilaçlar var. O insanlar bu ilaçları kullanmazsa hayatını kaybedecekse siz o ilaçlarla ilgili tasarrufta bulunamazsınız. Üretemiyorsanız madem ki, o ayrı bir konudur, 80 küsur yıllık Cumhuriyet’te hala bizim kan ürünlerini, kanser ilaçlarını üretemiyorsak ya da onunla ilgili en ufak bir çalışmamız yoksa o bizim ayıbımızdır. Geriye dönüp onu söyleyelim. Bunları üretemiyorsanız, buna ihtiyaç varsa ve bu ülkenin insanları size katkı payı, muayene ücreti, pirim ödüyorsa, vergisini ödüyorsa, her söylediğinizi yerine getiriyorsa bu kadarını da hak etmiyor diyebilirim.”