1-7 Nisan Kanser Haftası dolayısıyla kanser hastalığı ve hastalığın önlenmesinde yapılması gerekenler hakkında açıklamalarda bulunan Op. Dr. Kılıç, "Kadınlarda yaygın olarak meme, yumurtalık ve rahim kanserleri daha sık görülürken, erkek hastalarda akciğer, prostat ve kolon kanserleri görülmektedir. Bu nedenle 40 yaşını geçmiş tüm kadınların rutin olarak meme, yumurtalık ve rahim kontrollerinin kadın doğum uzmanlarınca yapılması gerekmektedir. Erkek hastalar için kalın bağırsak tümörleri yüksek risk içermektedir. Bunun için yılda bir kez 40 yaşını geçmiş hastaların kalın bağırsak muayenesinden geçmeleri gerekir. Prostat muayenesine 50’li yaşlarda başlanmasında da fayda var. Toplum, günümüzün vebası olarak görülen kanser hastalığından çok korktuğu için doktora gelmekten sakınıyor. Hastaların sakınması da bizim açımızdan tedaviyi geciktirmeye yol açıyor ve yapabileceğimiz şeyleri daha da sınırlı hale getiriyor. Bu nedenle kanser konusunda toplumun bilinçlenmesi, erken tanıyı öğrenmesi, erken tanının yaşamı uzatan bir faktör olduğunun toplum tarafından kabullenilmesi çok önemli. Bu nedenle hangi noktada hangi bulgular olduğunda doktora gitmeli, kanserden doktora gitmeden kaçılamayacağının öğrenilmesi çok önemli” dedi.

"SİGARA VE ALKOL HAFİFE ALINIYOR"
Sigara, alkol gibi madde bağımlılıklarının kanser üzerindeki etkisi açısından toplumun bilgilendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Kılıç, “Sigara ve alkol kullanımının kanser üzerindeki etkileri toplumda çok hafife alınıyor. Bunun dışında sanayi tipi yapay gıdaların kullanımının kontrol altına alınması, hastaların ve sağlıklı kişilerin yapay gıdalara olan eğilimlerinin engellenmesi, insanların gıda tüketimi konusunda daha bilinçli hale getirilmesi, gün be gün artan kanser vakalarını önlemekte çok önemli” diye konuştu.

"KANSERİ ÖNLEMEDE BİLİNÇLİ OLMAK ÖNEMLİ"
Toplumun bilinçlenmesinin kanseri önlemede önemli rol oynadığını belirten Op. Dr. Saadet Kılıç, “Kanserin önlenmesinde alınabilecek toplumsal önlemlere de dikkat edilmeli. Bunlar; su kalitesi, hava kalitesi, gıda tüketimindeki gıdaların kalitesi, konfeksiyon ürünlerinde kullanılan boyalar ve kimyevi maddeler. Bunlar ulusal düzeyde alınacak kararlarla, uygulanacak yasalarla denetlenebilecekken toplumun kendi yapabileceği, kendisinin belirleyebileceği konularda toplumu aydınlatmak çok önemli. Toplum ne kadar bilgilenir, bilinçlenir ve neyi alacağını daha iyi karar verir. Hangi konfeksiyon ürününde hangi zararlı kimyasalların olduğunu araştırıp, olmayanları tercih etmeye başladıkça üreticiler de bu konuda daha hassas davranmaya başlayacaklardır. Bu nedenle toplumun daha bilinçli alışveriş yapması ve kanseri baştan önlemesi büyük önem arz ediyor” şeklinde konuştu.