Kanserle mücadelede en büyük gücü oğlunun sevgisinden aldı

Kanserle mücadelede en büyük gücü oğlunun sevgisinden aldı

Meme kanserini yenen Fadime Gökkaya:- "Tedavi sürecinde kendimi oğluma ve müziğe verdim. Kansere oğlumun sevgisine sarılarak ve türkü söyleyerek direndim"- "Etimesgut Belediyesi Türk Halk Müziği Korosu, Anadolu Türk Halk Topluluğu ve Onkoloji Hastanesinin

ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - Fadime Gökkaya, genç yaşta yakalandığı meme kanseriyle mücadelede 13 yaşındaki oğlunun sevgisiyle ve türkü söyleyerek ayakta kaldı.

Bir yıl önce yakalandığı meme kanserini yenen 35 yaşında bir çocuk annesi Gökkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, memesindeki tümörü kendisine yaptığı muayene sırasında fark ettiğini ve hastaneye başvurduğunu söyledi.

Hastanede yapılan incelemenin ardından meme kanserinin ikinci evresinin evrenin başında olduğu yönünde tanı konulduğunu anlatan Gökkaya, bir yıl boyunca 16 kür yoğun kemoterapi aldığını anlattı.

Gökkaya, süreç içinde bünyesinin zayıf düştüğünü, yaşadıklarının ağır geldiğini ancak her şeye rağmen direndiğini belirterek, "Çabaladım, çünkü iyi olacaktım. Hastalandığınızda aklınıza bir sürü şey geliyor ama önce annelik, önce evladınız geliyor. Oğlum, benim her şeyim. 13 yaşındaki oğlum beni hayatta tutan tek şey. Bu süreçte benim en büyük gücüm oğlum, annem ve babam oldu." diye konuştu.

Gökkaya, tanı konulduğunda bunu oğlundan saklamadığını ve kansere yakalandığını ona söylediğini anlatarak, "Acısını, o bana belli etmemek için kendi içinde, ben ona belli etmemek için kendi içimde yaşadım. Ama hep elini, omzunu yanımda hissettim. O olmasa bugün böyle güçlü olamazdım." diyerek hissettiklerini dile getirdi.

Kemoterapiye giderken her zaman bakımlı olmaya özen gösterdiğini, çünkü oğlunun bu sürecin kendisine ağır geldiğini görmesini istemediğini belirten Gökkaya, "Kemoterapi almaya giderken kırmızı ve bordo rujumu sürüyordum. Çünkü, evden çıkarken oğlum beni öyle görsün istiyordum." dedi.

- "Her şeyin bir çözümü var, kanserin de..."

Tedavi sürecinde oğlunun yanı sıra onu hayata bağlayan şeylerden birinin de müzik olduğunu anlatan Gökkaya, şunları kaydetti:

"O süreçte kendimi dinlemeye ve tanımaya başladım. Tedavi sürecinde kendimi oğluma ve müziğe verdim. Kansere oğlumun sevgisine sarılarak ve türkü söyleyerek direndim. Çeşitli korolara girdim ve Türk Halk Müziği ile ilgilendim. Bugün Etimesgut Belediyesi Türk Halk Müziği Korosu, Anadolu Türk Halk Topluluğu ve Onkoloji Hastanesi bünyesindeki korolarda türkü söylüyorum."

Kanser tanısı konulduğunda hayattan vazgeçmeden inadına yaşama tutunmak gerektiğini ifade eden Gökkaya, "Önce kişi kendini tanımalı, hem fiziksel hem ruhsal. Fiziksel olarak kadınlar mutlaka kendilerini düzenli muayene etmeli, ruhsal olarak da sağlıklarını yitirmeden onları mutlu edecek hobileri için kendilerine vakit ayırmalı. Güçlü olmaktan asla vazgeçmemeliler. Çünkü her şeyin bir çözümü var, kanserin de bir çözümü var." sözlerine yer verdi.

Kaynak:Haber Kaynağı