Doç. Dr. Murat Kayacan
Kapitalizm ve özgür gençlik
Ortaçağın sonlarında feodalitenin çözülmeye başlamasıyla Sanayi Devrimine kadar süren ticari kapitalizm süreci yaşandı. Coğrafi keşifler ve sömürgecilik hareketeleri de kapitalizmin gelişmesine büyük katkı sağladı.
Hıristiyan dünyada Katolikliği sorgulayan Protestanlar üstünlüğü Allah’tan sakınmaya değil de “zenginliğe ve dünya malına” endeksleyen bakışaçılarıyla bir etki oluşturdu. Artık ilahi ödüllendirmenin muhatabı olmanın ölçüsü dünyevi anlamda çalışmaktı.
İşte kısa tarihini verdiğimiz bu ekonomik düzenin etkisi tüm dünyayı kuşatmış durumda. Bu etkiden en olumsuz etkilenen kitle belki de genç kesim. Çünkü kapitalizm açısından tüketimin nesnesi de sembolü de onlar. Acaba gençler “sürekli daha fazla kazanmayı” merkeze alan kapitalist değerler karşısında kendilerini nasıl koruyacak? Dünyaya esir olmadan asıl özgürlüğün evreni yaratan Allah’a kulluk ile elde edilebileceğine dair gençlere örnek insanlar gösterebilir miyiz? Bu konuda bize Kur’an yardımcı olur mu?
Evet, Kur’an bize bu konuda da yol gösterir. Sözgelimi, Hz. İbrahim babasına ve kavmine putperestliğin kötülüğünü uygun bir dille ve misallerle anlatmaktadır. Ne var ki dinlemezler. O da putlardan en büyüğü hariç diğerlerini bir balta ile kırar ve baltayı büyüğün boynuna asar. Putları kimin kırdığını soruştururlarken, “İbrahim adında bir gencin onları diline doladığını duyduk.” derler. Yani putları kırdığında Hz. İbrahim genç bir Müslüman idi. Şimdi soralım: “Putperestliği sorgulayan Hz. İbrahim’e o konuda makul bir izah getiremediği gibi onu ateşe atıp yakmayı düşünenler mi özgür İbrahim adındaki genç mi?”
Hz. Yusuf çok genç yaş yaşta “kıskançlık” duygularına hakim olamayan kardeşlerinin tuzaklarına maruz kalır ve kuyuya atılır. Ancak şunu düşünmek gerekir: “Acaba duygularının esiri olan ve mal biriktirme imkanı önlerinde açık olan kardeşleri mi kuyudadır yoksa erdemleriyle Yusuf mu? Özgür olan ve uzun dönemde kazanacak olan hangisidir?” Genç Yusuf’un ikinci imtihanı köle olarak satıldığı evin hanımının kendisine beslediği kötü niyetlere ilişkin. Yusuf şeytanın saptırmasına karşı dirençlidir ve Rabbinin burhanını görmesiyle de günaha meyletmez. Ne var ki, hem iftiraya uğrar hem de hapse atılır. Sormaya devam edelim: “Hevasına uyan dönemin mali işlerinden sorumlu kişisinin hanımı mı özgür, iftiraya uğrayıp haksız yere hapse atılan Yusuf mu? Şeytanın vesvesesine tabi olup masum bir insanı karalayan ve görünüşte itibarlı bir hayat yaşayan ancak gerçekte zulumatta boğulan kişi mi hür, hapiste de olsa erdemliliğini ve tebliğci kimliğiyle ıslahlat çabasını sürdüren Yusuf mu?”
Üçüncü ve vereceğimiz son örnek de imanları nedeniyle taşlanarak sürgün edilme ya da öldürülme tehdiyle karşı karşıya kalan Ashab-ı Kehf. Bu gençler de dünya ve ahiret saadetini merkeze alıyor ve yaşadıkları toprak ve zamanda genel geçer bozuk düzene tabi olmuyorlar. Gerekirse dinleri uğruna vatanlarını terk edebiliyorlar. Yine soralım: “Batıl düzen içinde şehir hayatında yaşamayı tercih edenler mi, kavminin çağırdığı şirke, zulme hayır deyip dar ve kolay kolay kimsenin ilgi göstermeyeceği mağaraya sığınanlar mı Allah’ın rahmetinin muhatabı olmuştur?”
Kur’an’da sunulan gençlere model tiplerin bir kısmını bir köşe yazısı boyutlarında bu kadar vermekle yetinmiş olalım.
AK Parti İl Başkanı Ahmet Sorgun
Ahmet Sorgun Bey AK Parti Konya il başkanı oldu. Hem kendisine hem de Konya’ya hayırlı olsun. Onun başkanlığında insan hakları ve özgürlükler noktasında daha duyarlı bir dönemin başlayacağına dair hüsn-ü zannımı belirtmiş olayım.
Nimetullah Hoca
Japonya’da güzel İslami çalışmalar yürüten Nimetullah Hoca ile İstanbul Şehzadebaşı Camii’nde iki gün önce akşam namazı sonrası birlikte sohbet etme imkanı bulduk. Yaşı 80’i aşkın ama o esprili üslubuyla on sekiz yaşın biraz üzerinde olduğunu söylüyor. Gerçekten birçok Müslüman gence taş çıkaracak gayret içinde. 62 tane şeyhi varmış, seyyidlere de çok değer veriyor. Bu açıdan aslında onun “Müslüman çevreleri gücendirmemeye çalıştığı” söylenebilir. Ne yazık ki “Hocam şeyhlerinizin arasında Seyyid Cemaleddin Afgani, Seyyid Kutub, Şeyh Muhammed Abduh vb. isimler de var mı?” şeklinde bir soru soramadım. Bazı tarikat çevrelerinin aksine Nimetullah Hoca soru sormanın çok sevap olduğunu söylüyor. Genç olmasa da genç kalabilen renkli bir kişilik, Allah salih amellerinde yardımcısı olsun.