Kara Harp Okulu darbe girişimi davası
FETÖ'nün darbe girişimine katıldıkları iddiasıyla 156'sı Kara Harp Okulu kursiyeri, 8'i rütbeli 164 sanığın yargılandığı davada sanıklar ve avukatları, savcının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunma yapıyor
ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulunda yaşanan eylemlere ilişkin, 156'sı Kara Harp Okulu kursiyeri, 8'i rütbeli 164 sanığın yargılanmasına devam ediliyor.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki mahkeme salonunda görülen duruşmada sanıklar ve avukatları, cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunma yapıyor.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde olay tarihinde Kara Harp Okulu'nda nöbetçi olan sanık eski yüzbaşı Volkan Kenci hakim karşısına çıktı.
Hazırlık aşamasındaki ifadelerini kabul ettiğini belirten Kenci, hakkındaki suçlamaları reddetti.
Okulun bir taburunun İzmir Menteş'te bir diğerinin ise Eğirdir'de olduğunu belirten Kenci, olay tarihinde saat 22.00'ye kadar her şeyin rutin olduğunu ancak Menteş kampındaki nöbetçi subayın arayıp sebebini bilmedikleri bir alarm verildiğini söylediğini aktardı.
Bunun üzerine Eğirdir'i aradığını ancak orada benzer bir durumun söz konusu olmadığını öğrendiğini ifade eden Kenci, daha sonra görüştüğü Alay Komutan Yardımcısı Erhan Serdengeçti'nin de gelişmeler hakkında bilgisinin olmadığını söylediğini aktardı.
Ordu içinde bir grubun darbe girişiminde bulunduğunu mesaiye gelen askerlerden öğrendiğini iddia eden Kenci, okul komutanı Tümgeneral İzzet Çetingöz'ün rehin alındığının ise tutuklandığında kendisine söylendiğini savundu.
Kursiyer subayların firari sanık eski kurmay albay İlhami Polat ve tabur komutanı yarbay Ali Demir ile tören alanındaki helikopterlere doğru yürüdüğü sırada, Demir'in kendisinin de gelmesi için emir verdiğini savunan Kenci, "Helikoptere bindiğimizde büyük bir alana sahip okulun başka bir yerine güvenliği sağlamak için götürüldüğümüzü düşündüm ancak bir zaman sonra Genelkurmay Başkanlığı karargahına indik." dedi.
Karargahta bulunduğu zaman diliminde kimseye ateş etmediğini iddia eden Kenci, tüfeğinde mühimmat bulunmadığını öne sürdü.
Sabah saatlerinde asıl darbecilerin Genelkurmay karargahında olduğunu öğrendiğinde, Genelkurmay Başkanının koruma ekibine teslim olduğunu kaydeden Kenci, darbe girişiminde yer almadığını savundu.
Darbe girişimine katkı sunacak herhangi bir davranışta bulunmadığını savunan Kenci, FETÖ ile ilişkisinin olmadığını iddia ederek beraatini istedi.
- Ateş ettiğini kabul etmedi
Sanık Salim Başaran da olay tarihinde Kara Harp Okulunda üsteğmen rütbesinde bölük komutanı olarak görev yaptığını ifade etti.
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da nöbetçi subay Emrah Akdeniz'in kendisini arayarak karargaha gelmesini istediğini aktaran Başaran, bunun üzerine karargaha geldiğinde kursiyer subayları teçhizatlı bir şekilde içtima alanında gördüğünü anlattı.
Siirt'te görevli olmasına rağmen o gece karargahta bulunan sanık eski albay Erdoğan Kurt'un emriyle helikopterlere bindiklerini belirten Başaran, Genelkurmay Başkanlığı karargahına geldikleri sırada çatışma seslerinin geldiğini kaydetti.
Vatandaşların karargaha girmeye çalıştığını belirten sanık Başaran, bu manzara karşısında terör saldırısına karşı önlem almak için karargaha getirildiklerini düşündüğünü iddia etti.
İddianamedeki "halka ateş ettiği" tespitini kabul etmeyen Başaran, "Halkın üzerine ateş etmedim. Katliam niyetim olsaydı bunu kolaylıkla yapardım. Aksine bulunduğum yerdeki öğrencileri, ateş etmemeleri ve sivillerle münakaşaya girmemeleri konusunda uyardım." iddiasında bulundu.
Cumhuriyet savcısı, 12 Ekim 2017'de görülen duruşmada sunduğu esasa ilişkin mütalaasında, sanıklar Kenci ve Başaran'ın "Anayasa'yı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılmasını istemişti.
Duruşmaya ara verildi.
AA
Kaynak: