Kara Harp Okulu darbe girişimi davası
FETÖ'nün darbe girişiminde Kara Harp Okulundaki eylemlere ilişkin davanın görülmesine devam edildi
ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulundaki eylemlere ilişkin davada sanıkların esasa ilişkin savunmaları alınmaya devam edildi.
Ankara 24. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'nde görülen duruşmada bazı sanık ve avukatları, savcının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunma yaptı.
Sanık Muammer Özçelik, darbe girişimi esnasında WhatsApp grubuna atılan mesajın ardından okula geldiğini, teşebbüs olduğunu okula geldikten sonra öğrendiğini fakat darbeye destek olacak hiçbir eylemde bulunmadığını iddia etti.
Tümgeneral İzzet Çetingöz'ün derdest edildiğini de sonradan öğrendiğini öne süren Özçelik, darbe girişimi gecesi birlikten aldığı silaha ilişkin, "Silahı verilen emirle mühimmatsız olarak aldık. Okulun güvenliğini sağlamak istiyorduk. Silahı alırken kimlik bilgilerimiz ve silahın numarası kaydedildi." şeklinde savunma yaptı.
Darbe teşebbüsünden 9 gün sonra gözaltına alındığını bildiren Özçelik, hiçbir kaçma girişiminde bulunmadığını savundu.
Özçelik, suçsuz olduğunu dile getirerek, tahliyesini talep etti.
Tutuksuz sanık C.Ç. ise 15 Temmuz'da mesaisinin bitmesinin ardından eve gittiğini, okula gelmesi gerektiği emrini cep telefonuna gelen mesajla aldığını ve personel kamuflajlarını giyerek birliğe gittiğini anlattı.
Okul nizamiyesine giriş yaptıktan sonra odasına çıkma emri aldığını ve internetten haberleri izlediğini belirten C.Ç, silahlanılması emriyle de silahını alarak odasında beklediğini ve sabah 08.30 civarında silahını teslim ederek eve gittiğini söyledi.
Sanık C.Ç, Bank Asyada hesabının olmadığını, ByLock kullanmadığını ve FETÖ ile bağlantılı hiçbir okulda eğitim almadığını savunarak beraatini talep etti.
Tutuksuz sanık Ç.K. de cep telefonuna gelen mesajda okula gelme emrinin verildiğini ve birliğe yanına tabancasını dahi almadan gittiğini savundu.
Mühendis üsteğmen olduğu için askeri tecrübelerinin sınırlı olduğunu, bu yüzden darbe girişim gecesindeki olayları idrak etmekte zorlandığını öne süren Ç.K, "Amirimin de içeriye giremediğini duydum. İnternetten takip ettiğim kadarıyla bir darbe girişimi olduğunu öğrendim. Darbeye iştirak korkusuyla Anafartalar Taburu'na gitme emrini yerine getirmedim ve kışlayı terk ettim." ifadelerini kullandı.
Darbe girişimine katkı sunacak bir eylemde bulunmadığını öne süren Ç.K, beraatini istedi.
Tutuksuz sanık M.E. de cep telefonuna WhatsApp'tan gelen "Mesaiye gelin." emrine uyarak birliğe geldiğini anlattı. M.E. "Askeri bir emir aldım ve hukuki olarak bunu yapmak zorundaydım. Albay olduğum için emirlere daha hassas uymam gerekirdi. " şeklinde savunma yaptı.
Sanık M.E, darbe girişimi gecesinde Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın açıklamalarını televizyondan izledikten sonra teşebbüsü engellemek için emrindeki askerlerden "kışlada bulunanlara odalarından çıkmamaları, evlerinde olanlara ise evlerini terk etmemeleri" emrini verdiğini söyledi.
Darbeciler tarafından açılan ateşte yaralandığı için gece boyu revirde yattığını, bu yüzden darbeciler tarafından silahların dağıtıldığı esnada orada olmadığını öne süren M.E, beraatini talep etti.
Duruşmaya, yarın sanıkların esasa ilişkin savunmalarıyla devam edilecek.
Kaynak: