Kara Havacılık Komutanlığı darbe girişimi davası

Kara Havacılık Komutanlığı darbe girişimi davası

FETÖ'nün darbe girişiminde Ankara'daki bazı kamu binalarını vuran helikopter pilotlarının da aralarında olduğu 152 sanığın yargılandığı davaya devam edildi

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 152 kişinin yargılandığı davaya, sanıkların esasa ilişkin savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, yakınları ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada, Kara Havacılık Komutanlığı Bakım Taburu Komutanı eski yarbay Murat Bolat, esasa ilişkin savunmasını yaptı.

Darbe girişimi öncesi 1 Temmuz'da şartlı olarak yıllık izne ayrıldığını belirten Bolat, daha geç gelmesi beklenen CH-47 helikopterinin 13 Temmuz'da geleceğinin izne çıktığı gün belli olması üzerine o tarihe kadar izinli olduğunu söyledi.

Bolat, 12 Temmuz'da izinden döndüğünü ve Kara Havacılık Komutanlığından "zorunlu bir faaliyete katılmak üzere" İzmir'e gittiğini, yani darbe faaliyeti kapsamında dönüş yapmadığını öne sürdü.

Darbe girişiminden bir gün önce, 14 Temmuz'da geldikten sonra alay komutan yardımcısı Halil Gül'ün kendisini çağırdığını, yanında Özcan Karacan'ın da bulunduğunu anlatan Bolat, bir isim listesi oluşturulduğunu gördüğünü belirtti.

Bolat, kendisinden gizli bir "Fast rope" (Özel eğitimli askeri birimlerin uyguladığı, halat yardımıyla helikopterden yere hızlıca inme tekniği) uçuşu yapmasının istenildiğini ifade ederek, bunu kabul etmediğini savundu.

Tuğgeneral Ünsal Coşkun'dan aldığı emir üzerine bazı pilotları mühimmat almak için uçuşa gönderdiğine yönelik iddiayı kabul etmeyen Bolat, darbe faaliyetinin içinde olmadığını Ersel Ersoy'a söylediğini ve uçmamasını belirttiğini ileri sürdü. Bolat, buna rağmen Ersoy'un, "Ben gideceğim." dediğini aktardı.

Bolat, 15 Temmuz gecesi mesaiye gelen personelin içeri alınması için nizamiyeye talimat verdiği iddiasını ise "Ben kimseyi darbe veya sıkıyönetim kapsamında mesaiye çağırmadım. Sonradan mesaiye gelen personelin birliğe alınmalarına yönelik bir talimatım olmadı. Bilakis, gelenlerin gece boyunca kışladan çıkabilmesi için çabalarım oldu." diye konuştu.

Bolat, 15 Temmuz akşamı 20.30-21.30 arası kışla nöbetçi amirinin odasına çağrıldığını savunarak, odada bulunan Halil Gül, Özcan Karacan ve Okan Karakurt tarafından MİT'e yapılacak operasyon için ikna edilmeye çalışıldığını öne sürdü.

Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak'ın ziyaretini de perdeleme maksatlı kullanan bu kişilerin, dönemin Genelkurmay Başkanı'nın (Hulusi Akar) da bu işin başında olduğunu iddia ettiklerini bildiren Bolat, silahla tehdit edildiğini söyledi.

Bolat, "Kendileriyle iş birliği yapmadım ve tek başıma karargahtan uzaklaştım. Uçucu olarak o odaya gidenlerden uçmayan bir tek ben varım." dedi.

Darbeci olmadığını ve bu hain girişimin çözülmesini amaçladığını ifade eden Bolat, FETÖ ile bir bağı bulunmadığını savundu.

Bolat, "Darbe girişiminin hiçbir aşamasına iştirak etmedim. Bilakis karşısında durdum. İcra edenlerden bir kısmı mesai arkadaşım olmasına rağmen hiçbir talep ve emirlerini kabul etmedim. Tavrımı devletten yana belirledim. Hem darbecilerin hem darbeci olmayanların hedef tahtası haline getirildim." ifadesini kullandı.

Murat Bolat, tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Duruşmaya, yarın devam edilmek üzere ara verildi.

Kaynak:Haber Kaynağı