"Karadenizli tansiyona rağmen turşudan vazgeçmiyor"
ODÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kaya:- "Karadeniz'de turşu kültürü oldukça yaygındır. Maalesef, Karadenizli turşu kültüründen vazgeçemiyor. Bu anlamda Karadenizli vatandaşlarımızın tansiyonunu kontrol altına almakta oldukça zorlanıyoruz"- "Kahval
ORDU (AA) - HAYATİ AKÇAY - Ordu Üniversitesi (ODÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Kaya, turşu tüketiminin fazla olması nedeniyle Karadeniz'de yaşayan vatandaşların tansiyonunu kontrol altına almakta zorlandıklarını ifade etti.
Kaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tansiyon hastalığının ciddiye alınması gereken bir rahatsızlık olduğunu belirtti.
Yapılan araştırmalarda tansiyon hastalarının yüzde 40'nın bu durumun farkında olduğunu söyleyerek, "Bunların yaklaşık yüzde 30'u, düzenli tedavisini devam ettirmektedir. Türkiye'de toplumumuzun yüzde 30'unda tansiyon hastalığı mevcuttur. 10 kişiden 3'ü hipertansiyon hastasıdır. Rakamlar son derece üzücü ve dikkat çekicidir. Bu noktada toplum maalesef tansiyon hastalığının pek farkında değil" dedi.
Kaya, tansiyon hastalığının, orta ve ileri yaşlardan sonra ortaya çıktığına işaret ederek, vatandaşların zaman zaman hastanede tansiyonlarını ölçtürerek tansiyon hastası olup olmadıklarını öğrenebileceklerini söyledi.
- Karadenizli diyetine dikkat etmiyor
Karadeniz Bölgesi'nde tansiyon vakasının çok sık görüldüğünü ancak buna karşın bölge halkının diyetlerine dikkat etmediğini belirterek, şunları söyledi:
"Karadeniz'de turşu kültürü oldukça yaygındır. Maalesef Karadenizli turşu kültüründen vazgeçemiyor. Bu anlamda Karadenizli vatandaşlarımızın tansiyonunu kontrol altına almakta oldukça zorlanıyoruz. Özellikle vatandaşlarımız turşu, salamura gibi yiyeceklerden vazgeçemiyor. Kahvaltıda bile turşu tüketme oranı çok yüksek. Tuz tüketimi arttıkça tansiyonu kontrol altına almamız zorlaşmakta."
Tansiyon hastalığının, kronik ve uzun süreli olmasından dolayı hastaların, yıllar içerisinde düzenli ilaç kullanmaları gerektiğinin altını çizen Kaya, "Hastaların zaman zaman verdiğimiz ilaçları kullanmaması ya da düzensiz kullanması, diyetlerine dikkat etmemesi, tedavi ve kontrolü zorlaştırmaktadır" ifadesini kullandı.
Kaya, erken tedavi edilmeyen ve tansiyonu bulunanların dikkat etmemeleri durumunda farklı hastalıklarla karşılaşabileceklerinin altını çizerek, şöyle dedi:
"Hipertansiyon kronik bir hastalıktır. İlk başlangıç yıllarında çok etkilerini görmemekteyiz ama yıllar içerisinde dikkat edilmemesi durumunda özellikle beyine bağlı hastalıklar başta olmak üzere göz damarlarında yaptığı hasarlar nedeniyle körlüğe, yine kalp damarları ve dokusuna verdiği zararlardan dolayı kalp yetmezliği gibi nedenlere sebep olabilir. Böbrek damarları ve dokusuna yaptığı etkisinden dolayı böbrek yetmezliğine varıncaya kadar birçok hastalığa yol açabilir. Bütün bunların önüne erken teşhis ve doğru tedaviyle geçilebilir."
Kaya, bazı tansiyon hastalarının çıkan ya da düşen tansiyon için sarımsak ve limon tükettiğini ancak sürekli bu ürünlere başvurmalarının son derece yanlış olduğunu vurguladı.
AA
Kaynak: