Kartepe Zirvesi
SAÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. İnat:- "Aslında Almanya, 15 Temmuz'da açık bir darbe girişimi olduğunu görmesine rağmen Türkiye'de demokrasiye destek olmadı"- SAÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Miş:- "FETÖ'nün 2010'dan itibaren aslında Türkiye'de bir darbenin mü
KOCAELİ (AA) - Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal İnat, "Aslında Almanya 15 Temmuz'da açık bir darbe girişimi olduğunu görmesine rağmen Türkiye'de demokrasiye destek olmadı" dedi.
Anadolu Ajansı'nın global iletişim ortağı olduğu Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nce The Green Park Kartepe Otel'de düzenlenen Kartepe Zirvesi, devam ediyor.
Prof. Dr. İnat, moderatörlüğünü de üstlendiği "15 Temmuz: Küresel Etkiler" konulu oturumda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin NATO müttefiki olan Almanya'nın, 15 Temmuz darbe girişimi öncesi, sırası ve sonrasında müttefik gibi davranmadığını söyledi.
İnat, Almanya'nın AB üyeliği çerçevesinde, Türkiye'ye demokrasi konusunda baskı yapan ülkelerden biri olduğunu ancak teröre karşı gerekli dayanışmayı göstermediğini dile getirdi.
15 Temmuz'un açık bir darbe girişimi ve Türkiye'de demokrasiye yönelik bir saldırı olduğunu anlatan İnat, şöyle konuştu:
"Almanya, diğer Batılı ülkeler gibi aslında Türkiye'de ne olup bittiğini net bir şekilde görüyordu. Aslında bunun açık bir darbe girişimi olduğunu görmesine rağmen Türkiye'de demokrasiye destek olmadı. Teröre karşı dayanışma göstermedi. 15 Temmuz aynı zamanda terörist saldırıydı. ABD'nin 11 Eylül'üne benzer bir saldırıydı. Çok sayıda insanımız şehit oldu, binlerce insanımız yaralandı. 11 Eylül'den çok daha ağır bir saldırıydı aslında. Almanya Türkiye'nin güvenliğine ve demokrasisine destek verir bir tutum içerisinde olmadı."
Darbe sonrasında Almanya'dan FETÖ'ye sahip çıkılabilecek açıklamalar da yapıldığını dile getiren İnat, "15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı, Türkiye'yi yeniden yörüngeye sokma konusunda önemli bir adım atmış olacaklardı. Kanaatimce Almanya 15 Temmuz darbe girişimine destek veren bir tutum içerisinde oldu. Darbe girişimi öncesindeki, sırasındaki ve sonrasındaki tutumlarıyla." ifadelerini kullandı.
SAÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nebi Miş de gelişmişlik düzeyine bakıldığında, Türkiye denginde olabilecek ülkelerde darbelerin 1980'lerde sonlandığını aktararak, "FETÖ'nün 2010'dan itibaren aslında Türkiye'de bir darbenin mümkünlük şartlarını oluşturmak için uluslararası çevreleri kullanarak, iktidar partisine yönelik çeşitli muhalefet odaklarını örgütlemeye çalışarak, bir ortam oluşturmaya çalıştığını görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
- "İran darbeyi kınamakta ve karşı çıkmakta tereddüt yaşamadı"
SAÜ Öğretim Görevlisi Mustafa Caner ise 15 Temmuz darbe teşebbüsünde İran'ın Türkiye'nin müttefiki olan birçok ülkeden daha önce tepki gösterdiğini belirterek, "İran darbeyi kınamakta ve karşı çıkmakta tereddüt yaşamadı." dedi.
Caner, İran'ın Türkiye'deki istikrarsızlığın ve ulusal güvensizliğin kendisini de etkileyeceğini düşündüğünü anlatarak, "Türkiye'nin ulusal güvenliği ile İran'ın ulusal güvenliği aslında birbirine bağlı diyebiliriz. Elbette Türkiye ve İran birbirine iki rakip ülke. Çatışmaya dönüşmeyen gerginlik içerisinde iki ülke. Sürekli rekabet halindeler ama bunun sınırları olduğunu düşünüyorum. İran meseleye rasyonel yaklaştı." diye konuştu.
AA
Kaynak: