Kılıçdaroğlu'nun küfürü için kim ne dedi?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Zonguldak mitinginde Başbakan Erdoğan'a seslenerek, "Adımı yolsuzlukla anarsan ana... gerisini söylemeyeyim" sözleri tepkiyle karşılandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu önceki gün partisince Zonguldak'ta düzenlenen mitingdeki konuşması sırasında Başbakan Tayyip Erdoğan'ı sert bir dille eleştirirken, tüm Türkiye'yi şoke eden kelimeler kullandı. Tepkilerin artması üzerine Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamalarla geri adım atarak lafını tevil etmeye çalıştı.
Kılıçdaroğlu, Zonguldak mitingi sırasında yaptığı konuşmada, Başbakan Erdoğan'a seslenerek, "Eğer bir toplu iğne ucu kadar yakınlarıma çıkar sağladığımı ispat edersen eyvallah. İspat edemezsen benim adımı yolsuzlukla anarsan ana... gerisini söylemeyeyim' dedi. Mitingin ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Kılıçdaroğlu'na konuşmanın devamı soruldu. Bir gazetecinin, 'İspat edemezsen benim adımı yolsuzlukla anarsan a.. gerisini söylemeyeyim' dediniz biz gerisini merak ettik, ne söyleyecektiniz?" şeklindeki sorusuna CHP lideri, şu cevabı verdi: 'Aslında daha ağır bir ifade kullanacaktım ama doğru olmayacağını düşündüm ve orada kestim."
ANADOLU AJANSI'NA AÇIKLAMA YAPTI
Konuşmasının tepki topladığını gören Kılıçdaroğlu, kısa süre sonra Anadolu Ajansı'na, mitingdeki konuşmasının bir bölümünün bazı medya gruplarında farklı yorumlandığı açıklamasında bulundu. Kılıçdaroğlu, 'Oradaki şey şuydu; siyaset adamlarının aslında birbirlerini eleştirirken daha dikkatli olmaları gerekir. Ama Başbakanın bana yönelik haksız eleştirilerine karşı şöyle bir ifade kullanmak istedim aslında; 'Herkes daha dikkatli olmalı, ayağını denk almalı' sözcüğünü kullanmak istemedim, orada kestim. Nedeni de şuydu; siyasette sonuçta insanlar birbirlerinin yüzlerine bakarken haksız yere suçlama yapmamaları gerekir. Asıl şey buydu, ama bunu daha farklı bir şekilde yorumlamaları yanlış' şeklinde konuştu.
KONYA'DAN DA DÜZELTME ÇABASI
Konuşmasından 'Ana...' dediği açıkça anlaşılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Konya'nın Karapınar İlçesi'nde ziyaret ettiği Karapınar Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi'nde, basın mensuplarının Zonguldak mitingindeki konuşmasıyla ilgili sorularını cevaplandırdı. Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, mitingdeki sözleriyle ilgili birçok medya organında çeşitli yazılar yazıldığını hatırlatması üzerine, medyayı suçladı. Kılıçdaroğlu, 'Bu medya organının durumunu biliyoruz. Yandaş medyayla merkez medya farklı. Biz farklı bir şey amaçlamıştık. Doğrusu o değil. Konuşma sırasında 'Ayağını denk alsın' diye bir şey söyleyecektim. Sonra onun biraz doğru olmadığını düşündüm ve söylemedim. İşin özeti bu, doğrusu da bu" diye kendisini savundu.
YARDIMCISI BAŞKANINI SAVUNDU
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin ise lideri Kılıçdaroğlu yerine Zonguldak mitingindeki sözlerinin medyada yer almasını eleştirdi. Tekin, "Sayın genel başkanımızın yaşamında -sadece siyaset yaşamında değil- hayatının hiçbir alanında ağzından küfürlü kelime çıkmayacağını herkes çok iyi bilir" diyerek Kılıçdaroğlu'nu savundu.
'Kemal a...' gerisini millet tamamlayacak
AK Parti Tokat Milletvekili Zeyid Aslan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun sokak ağzından daha aşağı bir dil kullandığını söyleyerek Zonguldak'taki sözlerine tepki gösterdi. Tokat'ın Almus ilçesinde vatandaşlara seslenen Aslan, Kılıçdaroğlu'na bir kelime ile de olsa cevap vermek istediğini belirterek, "Sadece 'Kemal a...' diyorum. Gerisini 12 Haziran'da millet söyleyecek. Biz bu millete güveniyoruz" şeklinde konuştu.
Televizyonda izlerken iliklerime kadar dondum
Kılıçdaroğlu'nun mitingdeki konuşmasını talihsiz bir olay olarak nitelendiren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik ise 'Televizyonda izlerken adeta iliklerime kadar dondum. CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, kürsüden Sayın Başbakan'a sesleniyor ve Sayın Başbakan'ın muhterem annesine dil uzatıyor, annesine küfrediyor' dedi. Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Bir yere geliyor ve kendisini tutuyor. Yaptığı gafın farkına varıyor. Mitingden sonra gazeteciler diyor ki, 'Ne diyecektiniz?' Diyor ki, 'Ben daha ağır bir ifade kullanacaktım ama durdum.' Ben buradan bütün Türkiye'ye sesleniyorum; Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na da sesleniyorum. Sayın Kılıçdaroğlu, senin annen merhume Yemuş Kılıçdaroğlu bizim annemizdir, biz ona dil uzatmayız. Biz anneliğin ne olduğunu bilen insanlarız. Umarım bu ilk ve son olur.'
Kimyası bozulunca ağzını da bozmuş
Seçim çalışmaları için Samsun'da bulunan AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, Kılıçdaroğlu'nun Zonguldak mitingindeki sözlerini kınayarak, 'CHP zihniyeti çalışmaz, hakaret eder, küfreder, ağzını bozar ama iş yapmaz. En son anamuhalefetin liderini dün televizyonlarda dinlediniz, sinirleri bozulmuş, kimyası bozulmuş, kimyası bozulunca da ağzını bozmuş. Yakışır mı anamuhalefet partisine ağzını bozmak? Ağzını açıyor, etrafına küfürler saçıyor. Yazıklar olsun. Bu tavrı kınıyorum. Bal küpünden bal sızar, sirke küpünden sirke sızar, zehir küpünden zehir sızar. Anamuhalefet liderinin Zonguldak'ta sarf ettiği cümleler zehirdir. Zehir küpünden sızan zehirdir. İçinde ne varsa dışarıya onu yansıtıyor, içinde ne varsa dışarıya sızıyor ama halkımız çok iyi biliyor ki keskin sirke küpüne zarar" diye konuştu.
Muhalefet küfüre bel bağladı
Başbakan Erdoğan'ın eski danışmanı Ankara 1. Bölge milletvekili adayı Doç. Dr. Yalçın Akdoğan, MHP ve CHP genel başkanlarının demokratik siyasete uygun düşmeyen bir üslup kullanmaya başladıklarını ve siyasi tansiyonun yükselmesinden medet umduklarını belirtti. Akdoğan, "AK Parti sadece TBMM'nin itibarını yükselten bir siyaset tarzı ortaya koymadı, Türk siyasetine kalite kazandıracak tarzı geliştirdi. AK Parti ile politika ve proje bazında baş edemeyen muhalefet, siyasetçiye yakışmayacak ifadeleri pervasızlıkla dile getirebiliyor. İktidara gelmekten ümidini kesen MHP ve CHP muhalefet boşluğunu bile doldurabilecek bir vizyon ortaya koyamadığından, bu tür yakışıksız üsluba sarılıyorlar" dedi.
Vahim bir üslup
Sosyal paylaşım sitelerinde ve basında görüşlerini dile getiren her kesimden çok sayıda aydın, CHP liderinin özür dilemesi gerektiğini belirtti.
Yiğit Bulut: Kılıçdaroğlu'nun orada ne dediği açık, açık seçik özür dilemesi daha doğru olur. Türkiye'de siyasetin üslubunun "Ana..." noktasına gelmesi vahim.
Ahmet Hakan: Aha! Kemal Bey de efendiliğini bozmuş... ne oluyor yahu! Artık Numan Kurtulmuş'u da küfür ederken görsem şaşırmayacağım.
Nazlı Ilıcak: Adamlar kapışıyor ama işe anaları karıştırıyorlar. Anaların suçu ne?
Nihal Bengisu Karaca: Halkla iç içe olmayı, halkın partisi olmayı biraz abarttı, ayak uydurayım derken hızını alamadı.
Balçiçek İlter: Beyefendilik vaadiyle gelmişti, özür dilemeli.
Melih Gökçek: CHP'liler dahil temiz siyaset isteyen tüm kesimler protesto etmeli.
Ekrem Dumanlı: Beklerdim ki konuşmasından sonra 'Dil sürçmesi oldu sanırım maksadımı aştım' diyerek nazik bir manevra yapsın. Ancak demedi. Daha ötesini söyleyecektim lafını yakıştıramadım.
Ergun Babahan: Vatandaşın birbirine boğaz boğaza gelmesine yol açacak şeylerden kaçınılmalı.
Cengiz Çandar: Böyle siyaset olur mu?
Serdar Turgut: Kimse masum değil, özür dilenecek bir şey yok.
Yenişafak