Bazı kanallarda yayınlanan toplum tarafından ilgiyle izlenen seviyeli ve kaliteli programların izlenme oranları altında ezilen bu zatlar kuyruğuna basılmış kedi gibi bağırmaya başladı, nedendir acaba?

Cevabı çok basit.. Ortada sanat ve sanatçı diye bir şey yok zaten. Buna bence bir sonun başlangıcı, yenilgi sonrasının canhıraş bağırtıları desek daha doğru olur.  

Bugüne kadar yapmış oldukları seviyesiz programların artık halk tarafından seyredilmemesi belli ki yüreklerine inmiş.

Sanatı belden aşağı konuşmalar olarak anlamak, güldürüyü serkeşlik ve dalkavukluk olarak sunmaktan başka bir marifeti icra etmediler bu herifler.

 Hem de ne kepazelik ve rezillikleri, ahlaksızlıkları milletin değerlerine hareket eden, milletle alay eden, haddini bilmeyen üç beş maymunu seyrettirdiler insanlara.

O kanal benim şu kanal senin mantığı ile üç kuruş para kazanma uğruna olmadık işler yapıldı. Programlarda insanların mahremiyetine kadar giden bu rezilliklere son zamanlarda bir de gündüz kuşağında kadın programlarını eklediler küçük beyinli zavallılar…    

Az zamanda çok iş başaran bu programlar aile mefhumunu, milli ve manevi değerleri ayaklar altına alarak toplumu kendilerinden tiksindirdiler adeta…

Uzun yıllar salyalarını akıtan rant eksenli, iffet kavramımıza darbe vuran yabancı dizilerin seyredilme oranları düşünce kopya diziler yapılmaya başlandı, onlar da hiç tutmadı..  

Ne zaman ki kendi değerlerimize uygun Türk aile yapısını Anadolu geleneklerini önemseyen diziler yapıldı, işte o zaman işin şekli değişti…

11 ay boyunca İslami değerleri unutup Ramazan’da dini hatırlayan bu kanallarda tabiî ki para uğruna bazı programlarının formatını değiştirmek mecburiyetinde kaldılar. Milyon dolarlar verip yerli malı diziler, yerli malı filmler yapılmaya başlandı.

Toplumla özdeş, kendisiyle barışık diziler hep kabul gördü. İzlenme rekorları kıran bu programlarla Türkiye de yeni bir çığır açılmış oldu.

Teknoloji ve iletişim insanların seviyesini de aynı zamanda yükseltmiş insanı insanca düşünmeye ve değerlerine sahip çıkmayı da öğretmişti.

Bir yazımda demiştim ki “Çanakkale filimi ne zaman yapılır?” Sağolsun onlar kısa zamanda Kınalı Kuzular dizisi yayınlanmaya başladılar…

O kadar çok sevindim ki! Nasıl sevinmem? Beni anlatıyor. Tarihimi yansıtıyor. Ecdadımın sesini dinletiyor. Onların kelimelere sığmayan destansı geçmişini seyrederken adeta o günleri yaşıyorum buğulanıyor gözlerim. Duygulanıyorum ve kendime geliyorum. Bunu sadece ben değil milyonlar yapıyor ve kendi kahramanlarımızı tanıyarak kendi kişiliğimize dönüyoruz.

Biz bunların çoğunu okuduk biliyoruz. Ancak bunu bilmeyen birçok özenti kurbanlarını da biliyoruz. Arkası gelmeli ve mutlaka gelecektir.

Bu ülkenin çocuklarına kendi kahramanlarını tanıtmalı.

Bizi bizden başkası paklamaz… Rabbim bu millete güç versin.