M. Ali Köseoğlu
Kitap fuarı ve mahalle baskısı
Kitap fuarı ve mahalle baskısı üzerine
Teravih sonrası bir canlılık, bir kıpırtı arıyor insan.
İşte Ramazan’da sosyal ihtiyaçlar daha bir artıyor. Hem gönül eyleyecek hem de anlatacak şeylerimiz olsa fena mı?
Trafiğe kapatılan Kazım Karabekir Caddesi’nin üzerinde yürüyorum… Eski Kız Ortaokulu bahçesine Büyükşehir Belediyesi’nin açmış olduğu kitap fuarına yöneliyorum.
Olsa olsa ‘mini kitap fuarı’ olabilecek bu etkinlikte 15 kitapçı ve yayınevi stant açmışlar.
Çok az; bir solukta adımlayıp tüketiveriyorsunuz fuarı.
Konya’da değil de onun ilçelerinde; mesela Ereğli’de ya da Karapınar’da görsem heyecanlanabileceğim bir yapıda örülmüş.
İçinde verilen konserler de canlılığı artırmak için planlanmış ama planlanırken de bazı noktalara dikkat edilmemiş.
Mesela diğer belediyelerin yaptıkları etkinliklerde kimlerin sahne aldığına bakılmamış bile…
1 hafta kadar önce Meram Belediyesi’nin Ramazan Etkinlikleri kapsamında Konevi Kültür Merkezi’nde düzenlediği programın sanatçısı Mustafa Cihat, önceki gün tekrar Konyalıların karşısına çıktı.
Aynı sanatçıyı bir hafta içinde Konyalılarla tekrar buluşturmak yerine bir başka isim üzerinde durulsaydı, birbirinin aynı şeylere tanık olmazdık.
Kitap Fuarı deyince aklıma Türkiye Diyanet Vakfı’nın Ankara ve İstanbul’da düzenlediği fuarlar geliyor.
26. Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı, Kocatepe Camii'nin avlusunda açılırken burada konuşan Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, kitap fuarlarını Türkiye geneline yaymak istediklerini söylemişti.
Bardakoğlu’nun bu düşüncesi Ankara ve İstanbul’dan sonra Konya’da hayat bulsa ne güzel olurdu.
Bugünlerde 200 civarında yayınevinin 50 bin kitapla katıldığı Kocatepe Camii’nin avlusundaki fuara konuk olmuş birisini bizim fuara götürseniz, büyük hayal kırıklığı yaşar.
Bir kere bu organizasyona ‘fuar’ demek için 70’in üzerinde yayınevi ile temasa geçip en az 10 bin kitapla okuyucuyu buluşturmak hedeflenmeli değil midir?
Büyükşehir Belediyesi’nin takdir ettiğim pek çok hizmeti var elbette. Fakat bu Ramazan’da Konya’yı heyecanlandırmaya yetecek bir şey görememek kalbimi burkuyor.
Düşünsenize Hacıveyiszade bahçesinde –belki de caminin arkasından fuara bir geçiş yaparak- kurulacak ‘dini yayınlar fuarı’ ne kadar güzel olurdu.
Bu yıl olmadı, bari önümüzdeki yıl için beklentimizi aktarmış olalım.
MAHALLE BASKISI ÜZERİNE
Mini fuardan kendimi koparmam hiç zor olmadı.
Türkiye Yazarlar Birliği bahçesinde gerçekleşen Ramazan Etkinliği’ne yetişmek üzere hızlı adımlarla ilerlerken yukarıya yazdığım satırları düşünmüştüm.
TYB’de konuşan gazetemiz yazarı Prof. Dr. Ali Osman Koçkuzu, 60 yıl önceki Konya’yı anlattı.
Doğrusu hocanın anlattıklarını büyük bir keyifle ve ders alarak dinledim.
Bugünlerde başörtüsü mevzuunu kaşıyanların ‘mahalle baskısı’ dedikleri şeyin ne olduğunu anlayamadığını belirten Koçkuzu, “Ortada mahalle kalmamış baskısından söz ediyorlar” diyerek yaygaracılara cevabını veriyordu.
ÜÇÜNCÜ ÖZGÜRLÜK BULUŞMASI
Geçtiğimiz yıl Ramazan ayında başörtüsü yasağını protesto etmek üzere her hafta bir araya gelen Konya İnanç Özgürlüğü Platformu bu Ramazan’da da 3. kez eylem yaptı. Düşünebiliyor musunuz; ‘mahalle baskısı’ndan söz edenler kendi baskıcı yaklaşımlarından hiç haberdar değiller.
Bunlara kimse ayna tutmuyor.
İnsan hak ve özgürlüklerini yasakçı bir yaklaşımla budamak ne kadar kötü…
Konya İnanç Özgürlüğü Platformu’nun sesinin ilgili yerlere ulaşmasını diliyorum.
AK Parti Konya Milletvekili Hüsnü Tuna, bu tür işlerin adresi olsa yeridir.
Diliyorum ki; hepimizin yaşadığı bu mahallede huzursuzluk çıkaranlar aynaya bakıp çirkinliklerini fark ederler.
Kimsenin mahalleyi terk etmesine gerek yok, çünkü mahalle huzuru kendisi tertip eder.