Hani yıllardır tartışılır; “Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıkmıştır!”

Buna benzer bir tartışma konusu da şu olabilir; “Konya Büyükşehir midir, yoksa adı büyük, kendi Büyükköy müdür?”

Bu forumda kimileri Büyükşehir derken, kimileri de Büyükköy diyecektir.

Ama ölçü, beklenti, umut, hayal ve diğer kentlerle özleştirmeler neticesinde gerçekle yüzleşmek mümkündür.

Ölçümüz; temiz sokaklar, normal ölçülerde bir toplu ulaşım, ucuz su ve diğer belediyecilik hizmetlerinin yanı sıra kültürel faaliyetler olacak olursa Konya adına uygun bir Büyükşehir.

Ama adı Büyükşehir olan metropol kent kavramı içinde algılanacak olan yerleşim yerlerinde kıstaslarımız bunlar olmamalıdır.

Nasreddin Hoca’ya sormuşlar;

Hocam:Belediyeler asfalt yaması dahi yaparken bir tabela asıyor “Büyükşehir çalışıyor” diye reklamını yapıyorlar, sen bu işe ne diyorsun?

Hoca hemen basmış cevabı: Onlar vatandaşı kör zannediyorlar…

Konya üç dönem bir partinin yerel idaresinde yönetildi. Zaman insanları hoşnutsuzluğa, umutsuzluğa itti ve değişim şart denildi. Belki bu ülke genelindeki konjonktürel hava ile alakalıydı ama değişim gerçekleşti.

Seçim öncesi yapılan propagandalarla yeni bir anlayış, yeni bir ufuk çizeceklerini söyleyen yeni yöneticiler koltuklarına oturdu.

Aradan iki yıl geçti…

İlk yılımız konserlerle bir panayır havasında geçti. İstanbul’un ne kadar türkücüsü, çalgıcısı varsa Konya’dan nasiplendiler.

İkinci yıla projeler yılı olacak denildi. Ve kazmalar vuruldu, tek merkezli kent trafiği aynı güzergahta yapılan çalışmalar neticesinde alt üst oldu. Konya’nın tek merkezi olan Zafer meydanında bir çalışma başlatıldı. Belediyede üst düzey görevde bulunan bir kaç kişinin tam olarak bildiği detayları hakkında, bırakın vatandaşın, konuyla alakalı sivil toplum örgütlerinin dahi bilgisi olmadığı ve Konya’nın yarınını önemli ölçüde bağlayacak olan bir proje başlatıldı.

Bu konsepteki bir proje  aylar öncesinden kamuoyuna, ilgili sivil toplum örgütlerinin de görüşleri alınarak ve onların da katılımlarıyla gerçekleşecek olan bir basın toplantısında aktarılmalı ve vatandaşın görüş ve önerileri için bir üç aylık tartışma zamanı ayrılmalıydı.

Bittiğinde tüm Konyalı için sürpriz olacak olan proje belki de beklentileri boşa çıkaracak, insanları sükut-u hayale uğratacak, belki de çok hoşlanılacak bir proje olacak, bunu zaman gösterecek.

Beş yıllık bir yönetim için vatandaştan ruhsat alan yerel yönetim iki yılını birkaç ay sonra dolduracak. Yapılan dört kavşak, daraltılan yollar, yayalaştırılan Zafer ve diğer ayrıntılar.

Konya’yı öne çıkaracak bir proje var mı? Bürokratlara göre atılan her adım bu çerçevede. Konya yaşanabilir şehirler sıralamasına girecek. Daha da ileriye git, İstanbul sosyetesi Paris’e, Dubai’ye gitmeyecek çünkü dünya şehri olan Konya’ya gelecek.

Konyalı meşhur nüktedan Tayyip Ağa Akyokuş’ta oturmuş Konyayı seyrediyormuş.

Bir yolcu yanına yaklaşmış “Tayyip Ağa; Konya’yı geleceğe hazırlıyoruz diye her tarafını kazmışlar sen bu işe ne diyorsun” demiş.

Tayyip Ağa, “Yapılan dört kavşakla bu işler olaydı, önceki dört kavşağın yanına bir de kule diktiydi, şimdiye elli kere olurdu” demiş.

Konya maalesef ki tek merkezli büyüyen büyük bir köy.

Düzelir mi? Düzelir…

Dünya şehri olur mu? Olur…

Anlayış, yaklaşım, bakış açısı…