Duydunuz mu batan firmaları. İflasın eşiğinde can çekişen koca devleri. Çeklerini ödeyemeyen büyük markaları…

Bir dedikodudur aldı başını gitti. Neymiş efendim, falanca firma batmış. Feşmekân firma kıvranıyormuş kredi çekebilmek için bankalardan…

İsmi geçen firmaların kimler olduğunu duymuşsunuzdur. Bürotime markasıyla dünyaya açılan Tosunoğulları Mobilya. Zade markasıyla ödül üstüne ödül alan Helvacızade. Demir ve çelik sektörünün devlerinden Hasçelik ve daha niceleri…

Peki, gerçekte durum nedir? Gerçekten bu firmalar batıyor mu?

…

Bir ay kadar önce Maliye Bakanlığı vergi borcu yüzünden Türkiye genelinde binlerce firmanın banka hesaplarına el koyduktan sonra çıktı bu dedikodular. Rivayetlere göre dedikoduların kaynağı banka müdürleri. Banka müdürleri Maliye operasyonu sayesinde pek çok firmanın hesaplarına el koyarken aynı zamanda firmaların mahremlerini de gördü ve bunu ifşa ettiler iddiası. Kimilerine göre, rekabet veya hasetlik yüzünden rakipler çıkardı. Kim çıkardıysa çıkardı, bu dedikodular kulaktan kulağa yayıldı ve bugün dimdik ayakta işinde gücünde firmaların moralini bozdu…

…

Söz gelişi ismi geçen firma sahiplerinden Hüseyin Tosunoğlu, 28 yıllık firmalarının şimdiye kadar hiç kredi kullanmadığını, öz kaynaklarıyla bugünlere geldiğini ve kimseye de borçları olmadığını söylüyor. “Büyüdüğümüzü konuşmayan, başarımızı tebrik etmeyenler, asılsız battı haberlerini diline dolayıp moralimizi bozuyor. Oysa firmamda 500 kişi çalıştırıyorum ve çalışanlarımın maaşını bile bir gün geciktirmiyorum. Nasıl bir iftiradır ki bu en küçük bir sıkıntımız yok” diyor. Doğru söylüyor Hüseyin Bey. Ulusal TV kanallarında Bürotime gibi Konya mahreçli firmaları gördükçe sevinen bizler de inanmıyoruz bu dedikodulara ve kem söz sahibine aittir diyoruz. Artık sahibi kimse…

…

Peki Konya’da hiç mi batan firma olmadı? Olmuştur, bundan sonra da olacaktır. Bunlar ticaret hayatında olağan şeyler, ama dedikodular sağlam firmaları bile batırabilir. Nasıl mı? Şöyle: Bir firma düşünün, büyük işler kıvırıyor, doğal olarak da alacağı ve bir o kadar da ödeyeceği olsun. Dedikodu çıkınca alacaklılar kapıya dayanıyor, tarihi gelmemiş çekler bankalardan tahsil edilmeye çalışılıyor. Firma yöneticisi, alacaklarını gününde alıp ödemelerini yaptı yaptı, değilse batış gerçekleşir. Kapıya haciz memuru geldi mi sonrası çorap söküğü gibi…

Kimse fasıklık yapıp dedikodulara alet olmasa zaten biz de kalkıp buradan ahkâm kesmeyiz. Unutmayalım ki bugün sana yarın banadır…