Konya'da koronavirüsü yenen Necmettin Erbakan Üniversitesi Erasmus Koordinatörü öğretim görevlisi Şeyma Akın, "Nefes darlığının ağırlaştığı dönemlerde motivasyonunuz dibe vuruyor. Hastaneye yatmaya karar verdiğimde odamdan çıktım, balkona, bahçeye attım kendimi. Nefes alamıyorsunuz, 'Acaba nereden nefes alabilirim?' diye aranıyorsunuz" dedi.

Şeyma Akın, hastalığının halsizlikle başladığını, çalışırken hafif bir boğaz yanması da hissedince dinlenmek için evine gittiğini söyledi.

"Ateşim yüksek olmadığı için doktor da şüphelenmedi"

Hem temaslı olmadığı hem de Sağlık Bakanlığının önerilerini dikkate alarak tedbirli davrandığı için Kovid-19'dan şüphelenmediğini belirten 48 yaşındaki Akın, "Dikkatsiz davranmadım. Sağa sola gitme gelme, eve misafir alma gibi işleri bitirmiştik. Çarşı pazara da dikkat ediyorduk, o yüzden hiç Kovid-19'a yormadım. Sağlık ocağına gittim. Zaman zaman insanlar üşütebiliyor, klimalar etkileyebiliyor. Öyle bir şey olacağını düşündüm hatta ateşim yüksek olmadığı için sağlık ocağındaki doktor da şüphelenmedi" diye konuştu.

Aldığı ilaçlarla herhangi bir iyileşme belirtisi göstermediğini ve tekrar doktora gittiğini dile getiren Akın, "Tabii bu zaman zarfında 3-4 gün geçmiş oldu. Bu 3-4 günde boğaz ağrısı artarak devam etti. Çok ciddi kas ağrısı, eklem ağrısı, baş ağrısıyla virüsün zaten vücudunuzda gezdiğini hissediyorsunuz. O ağrılar devam etti. Test pozitif çıkınca hemen ilaçlara başladım. Dördüncü, beşinci gün ağrılar çok hafifledi. 'Tamam toparlanacağım, herhalde iyileşeceğim' dedim. Sonra da hafif hafif ciğerlerimde hissetmeye başladım virüsü" dedi.

İyileştiğini zannederken tekrar kötüye gitti

İyileştiğini zannederken hastalığının seyrinin tekrar kötüye gittiğini anlatan Akın, şunları kaydetti:

"Yedinci günden sonra nefes alma durumum çok ağırlaştı. Hastaneye başvurdum. Muhtemelen yoğunluktan, 'İsterseniz yatıralım ama evde geçirmenizi tavsiye ederiz.' dediler. Eve gittim. Üzerinden 1-2 gün geçince hastalığı çok yoğun hissetmeye başladım. Çok ağırlaştım, hastaneye yattım. 5 gün kadar hastanede kaldım. Böylelikle hastaneyle beraber 2 haftalık süreci tamamlamış oldum. Hastanedeki tedavi iyi geldi diyebilirim ama eve geldikten sonra o rahatsızlık hali 1 hafta daha sürdü."

"Zorlu bir süreç yaşadım"

Hastalık süresince psikolojik sağlığını korumaya çalıştığını dile getiren Akın, "Kovid-19 pozitif olduğunuzu öğrenince önce şok oluyorsunuz ama 'Toparlanacağım' diye bakıyorsunuz. Nefes darlığının ağırlaştığı dönemlerde motivasyonunuz dibe vuruyor. Hastaneye yatmaya karar verdiğimde, odamdan çıktım, balkona, bahçeye attım kendimi. Nefes alamıyorsunuz, 'Acaba nereden nefes alabilirim?' diye aranıyorsunuz. O süreç motivasyon anlamında insanı dibe vurduruyor" diye konuştu.

"Nefes yüzde yüz, tam iyileşmiş değil"

Hastalığı süresince izole olarak ailesini koruduğunu, yaşlı anne ve babasının sağlığını tehlikeye atmamak için onlarla hiç görüşmediğini belirten Akın, sözlerini şöyle tamamladı:

"Yaşadığım zor bir süreçti. 3 hafta ciddi anlamda, yatakta ve ağrılarla uğraştığınız bir süreç. Moral ve motivasyonu da sıfıra düşüren bir süreç. İnişleriniz, çıkışlarınız oluyor. Bazen kendinizi biraz daha iyi hissediyorsunuz 'Bugün kitap okuyabilirim' diyorsunuz ama onu da yapamıyorsunuz. Bittikten sonra da 1-2 hafta geçmesine rağmen nefesle ilgili sıkıntılarım devam etti. Nefes yüzde yüz, tam iyileşmiş değil. Aynı şekilde tat ve koku hissi aynı değil. Hala zaman zaman halsizlikler yaşanabiliyor.

"Lütfen mesafeyi koruyalım"

Yakınlarımızı, akrabalarımızı görmek istiyoruz ama görürken lütfen mesafeyi koruyalım, maske kullanalım. Hastalıktan sonra yakınlarımı ziyaret ettim çünkü çok endişelilerdi. Asla ellerini öpmedim, asla sarılmadım. Biraz mesafeyle hayatımı sürdürmeye çalışıyorum. Bir süre de böyle devam edecek herhalde. Mesafe olduğu sürece insanlar yakınlarını da kendilerini de koruyabilir."